Kor Gibi

Da FundaPehlivan1

2M 101K 4.2K

Küllenmeye yüz tutan aşklar birer kor gibidir yüreklerde, tıpkı yakmaya hazır birer ateş parçası gibi... Acıt... Altro

Tanıtım
Duyuru...
1.Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
Duyuru
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
Duyuru
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
Duyuru...
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
85. Bölüm
86. Bölüm
87. Bölüm
88. Bölüm
89. Bölüm
90. Bölüm
Siyah Gül Anlamı :)
91. Bölüm
92. Bölüm
93. Bölüm
94. Bölüm
95. Bölüm
96. Bölüm
97. Bölüm
98. Bölüm
99. Bölüm
100. Bölüm
101. Bölüm
102. Bölüm
103. Bölüm
104. Bölüm
105. Bölüm
106. Bölüm
107. Bölüm(Final)

19. Bölüm

17.7K 1K 35
Da FundaPehlivan1

19. Bölüm


Selen kulaklarına gelen melodiyle birlikte uzanarak telefonunu eline aldı, tanıdık bir isim görmeyi umuyordu ekranda ancak bir isim bile yazmıyordu. Sadece iki tane harf vardı. "C....M" Bu kelimeler arasında ki boşluğu tamamlamak çok kolaydı.

Selen derin bir nefes almaya çalışırken arayanın kim olduğunu tahmin edebiliyordu. Boğazı kurumuştu.
__ Efendim?
__ Benim Korhan... 
Sesini duymak teninden ürpertilerin geçmesine neden olmuştu. Tadı, öpüşleri dudaklarındaydı hala... Tıpkı ardından gelen o küçük düşmenin ve öfkenin damarlarında dolaşması gibi!
__ Selen, orada mısın?
__ Evet, neden aradın?
Korhan'ın bir an durup soluğunu sıkıntıyla verdiğini duyar gibi oldu Selen. 
__ Babam seni ziyarete geliyor.
__ Ne? Neden, durumumu biliyor mu?
__ Merdivenlerden düştüğünü söylemek zorunda kaldım ama... Onu hatırlamadığını söyleyemedim, sadece bazı şeyleri hatırlayamıyorsun diye biliyor.
Selen nutku tutulmuş bir halde dinlemişti onu. Demek Korhan babasına kendisiyle ilgili hiç umursamadan yalan söylemişti ve şimdi rahatça aralarından çekiliyordu. Ohh ne güzel! Selen yüzüne ateşin bastığını hissediyordu babasıyla tanışacaktı, hem de Korhan'ın babasıyla... Bu durumda korkması gerekiyordu galiba! Dayanamadı Selen, paniğini tamamen yansıtan sesiyle azarlarcasına konuştu hızla.
__ Bu çok saçma! Onu hatırlamıyorum, neden yalan söyledin ona?
__ Zevkimden söylemedim! ... Babamın şekeri, tansiyonu var ve kalbinden rahatsız. Bir ay önce ameliyat oldu, üzülmemesi gerekiyor. Seni de çok seviyor ve... Bunu göze alamazdım.
__ Ben... Ben üzüldüm, derken Selen'in şaşkın sesi kısılmış, elinde olmadan yumuşamıştı.
A-ama yine de büyük bir yalan bu. Nasıl altından kalacağım ben?
__ Merve Hanıma söyle sana babamın resmini göstersin, onu biraz anlatsın sana. Aranız çok iyiydi... Yani sarılıp konuşurdunuz, ona baba derdin. Yanındayken çekinme, gözlerini kaçırma yeter. Hem ben sana güveniyorum, eminim bu oyunun da üstesinden gelirsin!
Başından beri mekanik bir şekilde konuşmasına rağmen Korhan'ın babası için üzüldüğünü hissetmişti Selen, babasını tanımamasına rağmen içi bir garip olmuştu. Neden yalan söylediğini de anlamıştı ama Korhan'ın karşısında uysal ve sakin kalmanın imkânı yoktu. Öyle sivri, alaylı bir cümleydi ki söylediği Selen tüm sinirlerinin yeniden gerildiğini hissetti. Ama artık bir şey söylemeye gerek görmüyordu. Korhan da bir cevap beklemiyordu zaten!
__ Son bir şey daha... Babam evliliğimizin de iyi gittiğini zannediyor, haberin olsun.
Selen işte o zaman güldü kendini tutamayarak.
__ Harika... Artık yalanı kimden öğrendiğimi biliyorum.

Sözlerini ancak bitirmişti ki kulaklarına derinden bir bebek sesi geldiğini fark etti. Ağlayan bir bebek sesi… Selen ciddi anlamda artık aklını kaçırdığını düşünürken hala telefon kulağında yavaşça kapıya doğru döndü. Çünkü ses giderek yaklaşıyordu!

Selen nefesini tutmuş beklerken kucağında bebekle içeri hızla Merve Hanım girmişti. Gözleri kıpkırmızıydı ve tam anlamıyla panik içinde görünüyordu.

__ Selen Hanım! Selen Hanım, Ecem’in ateşi düşmüyor bir türlü. N-nasıl oldu bilmiyorum, bebektir düşer ateşi dedim…

__ Ecem mi? Ecem’e bir şey mi oldu, derhal Merve Hanımı ver bana! Acele et!

Kulağında Korhan’ın sesi inlemişti gerçek anlamda ama Selen hala tepkisizdi. Onu kendine getiren şey Merve Hanımın telefonu elinden alıp küçük bebeği kollarına bırakması olmuştu. İnanamıyordu… Onu sıkıca kollarında tutarken ağlamasını dindirmek istercesine o küçük yüzü boynuna doğru yaslamıştı.

Kalbi deli gibi atıyordu. Merve Hanımın sesini duyuyor ama ne dediğini anlamıyordu. Sadece… Tam olarak yüzünü göremese de onu kollarına almak, sıcaklığını hissetmek çok ama çok tatlı bir his uyandırmıştı içinde. Eksik olan bir yanın tamamlanması gibi…

Bu saçma bir tanımdı mutlaka ama… Çok güzel kokuyordu, inanılmaz küçüktü ve sesi melek gibiydi! Ama… Off çok kötü ağlıyordu.

Selen onu sakinleştirmeye çalışırcasına sırtını okşayarak odada yürümeye başlarken gözlerinin dolmasına engel olmaya çalışıyordu. Böyle meleklerinde canının yanması ne kadar büyük bir haksızlıktı!

Selen birkaç saniyenin ardından daha önceden çok yapmış gibi onun başını boynundan hafifçe ayırarak dudaklarını yasladı yumuşacık bir hareketle o ufacık alnına…
Dudakları yanmıştı sanki!

__ Merve Hanım bırakın dert anlatmayı, dedi kararlı sesiyle onu şaşırtarak.

Çabuk ol hadi, üşümemesi için üzerine bir şey al. Hemen hastaneye gidelim!

__ Hemen! Tanrım, aklım başımda değil.

Merve Hanım telaşla odadan koşarcasına çıkarken günlerdir ilk kez gerçek Selen’i görür gibi olduğu için biraz rahatlamıştı içi. Ama çok korkuyordu eğer Ecem’e bir şey olursa muhtemelen Korhan onu yaşatmazdı ve dahası… Ecem onun kızı gibiydi!

Selen dış kapıda sabırsızlanırken Merve Hanım Ecem’in battaniyesiyle nihayet yanına gelmiş ve birlikte Ecem’i sıkıca battaniyeye sarmışlardı. Selen hiçbir şekilde Ecem’i bırakmıyordu. Beraber hemen evden çıkar çıkmaz Merve Hanım seslendi hemen.

__ Ahmet Bey! Hemen bizi hemen hastaneye götürmen gerek. Acele edelim!

 

__ Havale filan geçirmez değil mi?

Merve Hanımın aksine Selen giderek daha çok endişelenmeye başlıyordu. Onun kendilerine bakarken içinin nasıl sızladığından haberi yoktu. Merve Hanım hafif bir iç çekerken Ecem’in o an da bile annesine kavuştuğu için huzur bulduğuna emindi. O yüzden hafifçe gülümsemeye çalışarak Selen’e güven vermeye çalıştı hemen.
__ Bakışları boş ve sabit değil merak etmeyin. Sadece ağlamaktan biraz yoruldu. Ayşen Hanım hemen onu iyi edecek, eminim.

__ Tanrım! Yüzünü omzuma bıraktı galiba… Ne kadar da tatlı, yabancılara da sıcak mıdır hep böyle yoksa sadece hasta olduğu için mi? Sahi kaç aylık?

__ 4 aylık…

__ Onu daha önce görmemiştim. Sizin torununuz filan mı?

Merve Hanım inanamayan gözlerini Selen’den bir an çekerken için için kıvranıyordu. Korhan Beyin kendisine söyledikleri açık ve netti. Doktorun izniyle sonradan gerçeği söyleyecekti ona. O yüzden konuştu zorlanarak.  

__ Şey… E-evet…

__ Korhan çok telaşlandı telefonda…

__ Yaa, bebekleri çok sever. Hele Ecem’i… Hah, işte geldik!

__ Nihayet!

 

Hastaneye girip Merve Hanımın yönlendirmesiyle Selen Ecem’le beraber doktorun odasına doğru koşar adım yürümeye başlamıştı. Ama odaya yaklaştıkça Ecem’i daha sıkı tutuyor, içi sıkışıyordu. Canını mı acıtacaklardı şimdi?
O kadar küçücük ve çaresizdi ki… Ufacık bir canı vardı zaten, şimdi onu da yabancı birinin eline teslim edeceklerdi. Yabancı biri… Sanki kendisi tanıdıktı!

__ Selen Hanım, geçmiş olsun!

Ayşen Hanım odasından çıkmış onları bekliyordu.

__ Kızımızı ben bir alayım, hemen ateşini düşürelim.

Selen Ecem’i isteksizce sevgi dolu görünen doktora verirken içine bir hüznün dolduğunu hissediyordu. Gözlerini ondan ayıramazken yüzünü buruşturarak konuştu yavaşça.
__ Canı yanacak mı?

__ Siz hiç merak etmeyin, ne zaman onun canını yakmışım ben? … Siz de içeri gelebilirsiniz.

Doğrudan kendisine söylenen bu sözlerle sonunda nihayet şaşırdı Selen. En başından beri doktorun kendisini tanıdığı ve doğrudan hep kendisiyle konuştuğu gerçeği çarpmıştı bir an yüzüne.

__ Ben geleyim!

__ Tabii, nasıl isterseniz…

 

Korhan koşar gibi hastaneye girdiğinde etrafındakilerin biraz korkarak kenara çekildiklerinin farkında değildi. Ecem o zamana kadar hiç hasta olmamıştı, yani ufak tefek rahatsızlanmıştı elbette ama hepsi karın ağrısı gibi küçük şeylerdi. Oysa şimdi ateşinin otuz dokuz dereceyi biraz geçtiğini öğrenmişti.

Son zamanlar da her şey ters gidiyordu, her şey… Bazen gerçekten zor bir testten geçtiğini hissediyordu. Kadere karşı olan yapısına rağmen hem de.

Nihayet doktorun olduğu koridora girerken gözleri hemen Selen’i bulmuştu. Odanın yanında ki sandalye de öylece oturuyordu. Korhan’ın adımları yavaşlamıştı kendiliğinden. Doğru ya Selen… Merve Hanım ona ne demişti hiçbir fikri yoktu ama o an bunu önemseyecek hali yoktu. Bir an önce Ecem’in iyi olduğunu öğrenmek istiyor, kucağına almak istiyordu.

__ Ecem nasıl, içeride mi?
Selen Korhan’ın sesiyle allak bullak olmuş halinden sıyrılmıştı ama bir şey söyleyemedi ona. Bakışlarıyla gerçeği öğrenmek istercesine baktı sadece…

Korhan sabırsızca hemen odaya girmek istedi o zaman ama Selen onu son an da kolundan yakalamıştı.

__ Sen neden geldin buraya?
__ Ne?

__ O Merve Hanımın torunu değil mi?
Selen’in sesi titriyordu ve gözleri dolu doluydu, aslında gerçeği anlamıştı. Ama Korhan şimdi bununla uğraşmak istemiyordu, o yüzden yeniden odaya girmek için davrandı. Bir kez daha Selen tarafından engellenmişti. Bu sefer Selen sadece kolundan tutmamıştı hem de… Sabrını denercesine sımsıkı yakalayarak ileri geri sarsmıştı onu hızla. Eğer Korhan istemeseydi dengesini bile bozamazdı o itiş ama bir adım geriye gitti yine de. Yoksa onun canını yakacaktı.

__ Selen…

__ Yine oyun oynuyorsun! Bana sahte deyip duruyorsun ama asıl rol yapan sensin! Duyguların, kalbin yok senin. Yalancının tekisin ama bu sefer bana doğruyu söyleyeceksin!

Korhan gergin sinirlerinin etkisinde dayanamayarak sert bir şekilde Selen’i kolundan yakaladı ve onu hızla kendine çekerek ateş saçan gözleriyle baktı yaşlı gözlere…

__ Her şey ortada değil mi zaten? O benim kızım! Kızım duydun mu beni?

Selen nefesi kesilerek kolunu yavaşça ondan çekerken Korhan sözlerini yanlış anlamış olduğunu anlayabiliyordu. Ama o an onu umursamak istemiyordu, umursamayacaktı.

O yüzden onu bırakıp odanın kapısını tıklatmak için kapıya doğru döndü… Ama aynı an da koşan adımları duymuştu.

Korhan bir an gözlerini kapattıktan sonra başını yavaşça çevirdi seslere doğru.

Selen… Merdivenlere doğru koşuyordu. Lanet olsun!
Korhan’ın o uzun adımlarıyla sadece biraz hızlı yürümesi yeterdi onu yakalaması için. O yüzden hızla peşinden gitmeye başladı başka bir çare bulamayarak.

__ Selen, buraya gel!

Selen’in omuzları titriyordu, elini duvara yaslarken Korhan’ı şaşırtarak durdu olduğu yer de. O zaman Korhan hemen onun önüne geçerek yüzünü eğdi ona doğru gözlerini görebilmek için.

__ Ecem… Bizim kızımız, ikimizin kızı…

Korhan Selen’in titreyen çenesini yavaşça kendisine doğru kaldırışını izlerken, bir an onun kendisine gülümsediğine yemin edebilirdi. Hemen sonraysa… Bakışlarının yavaşça donuklaştığını ve kaydığını fark ederek hızla sarıldı beline.

__ Selen! Doktor, biri hemen doktor çağırsın!

Evet, bir sırrımız çözüldü mü ne:))

Keyifli okumalarrr

Continua a leggere

Ti piacerà anche

Savaş Ağa Da Berna

Storie d'amore

3.6M 132K 73
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
163K 961 6
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...
196K 10.6K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...
92.2K 2.1K 42
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...