"Park Jimin! Delirdin mi?" abimin şaşkınlık dolu nidasıyla kendime gelmiştim. Ona şaşkın gözlerle bakarken o da bana aynı şekilde bakıyordu.
"Eee-" diyecek bir şeyim de yoktu o an. Hemen toparladım ve ayağa kalktım.
"Neden gelmiştin, hyung?" bana kaşlarını çatarak baksa da üzerinde durmamıştı.
"Duş aldın mı diye baktım ama görüyorum ki tepinmekten vaktin olmamış." yapmacık bir şekilde güldüm ona.
"Yine şakacısın bakıyorum da?"
"Yoo, şaka yapmadım ben." derin bir iç çektim ve yanına gittim.
"Aa! Gitsene ya! Duşa gireceğim ben." abimi itekleyerek odamdan çıkardığımda homurdanmaya devam ediyordu. Sonunda kapımı kapadığımda derin bir nefes aldım ve Saçlarımı karıştırdım. Açıkçası valizimi boşaltmaya oldukça üşeniyordum bu yüzden sadece iç çamaşırı ve eşofman takımımı çıkardım. Onları yatağa bıraktıktan sonra odamdaki banyoya girdim. Sıcak bir duş çok iyi gelecekti.
××
"Siz iyice sapıttınız ama!" odama girince yatağımda yayılmış olan abim ve Byulyi noonayı beklemiyordum.
"Hyung, az önce kovmadım mı ben seni odamdan?" omuz silkti. Oflayarak kıyafetlerimi aldım ve banyoya döndüm. Giyindikten sonra geri odaya girdiğimde Byulyi noona banyoya girmiş ve saç kurutma makinesini getirmişti. Ne yapacağını anladığımda ise sevinçle gülümsedim. Byulyi noona benimle öz ablammış gibi ilgilenirdi hep ve buna bayılırdım.
"Ee, anlat bakalım. Alışabildin mi üniversiteye?"
"Yaani, benim için değişen tek şey dersler oldu." o sırada odama Jeongguk ve Namjoon hyung girdi. Onlar da kendini armut koltuklara attıklarında ekip tamamlanmıştı.
"Hiç şaşırmam," diye mırıldandı abim.
"Mevzu ne?"
"Sizin üniversiteye alışmanız."
"Ben gayette alıştım, hyung. Zaten Joon ve Jimin de yanımda. Bi de Yixing var. Bölümdekiler var."
"Peki ya sen Jimin? Senin başka arkadaşların var mı?"
"Var tabi hyung, ama öyle samimi değiliz. Bi tek Yixing."
"O anca sanal arkadaşlarıyla samimi olur, Jin. Victor Kim gibi." Namjoon'a ateş saçan gözlerle baktığımda inadıma imalı bir şekilde gülümsemişti.
"Victor Kim mi? O da kim Jimin?" diye sordu abim.
"Ya işte blogdan tanıştığım bir arkadaşım."
"Ama baya samimiler hyung. Jimin'in telefonunu almıştık ya iki gün boyunca çocuk sürekli Instagram'dan yazıp durdu Jimin'e."
"Park Jimin, bence bize anlatman gereken bazı şeyler var?" Byulyi noonanın ciddi bakışlarını görünce derin bir nefes aldım. Ne kadar uzamıştı yahu bu muhabbet.
"Pekala, pekala. Victor'la dediğim gibi blogda üzerinden tanıştık. Kafa yapımız oldukça uyuyordu ve eğleniyorduk birbirimizle konuşurken öyle yakın olduk yani."
"Peki, nerde yaşıyor bu Victor Kim?" abimin sesi sorgulayıcıydı. Şaşırmamıştım çünkü her zaman üstüme titrerdi.
"Fransa."
"Ne!?" odadan topluca ses yükseldiğinde gülmüştüm. Jeongguk ve Namjoon bile bilmiyordu bu detayı.
"Tebrik ederim, Jimincim. Herkes Fransa'dan arkadaş bulamazdı," diyip elini uzatmıştı Byulyi noona. Gülerek elini sıktım.
"Dikkatli ol, Jimin."
"Tamam, hyung. Fransa'daki birisi bana ne yapabilir ki?"
"Kalbini çalabilir," diye mırıldandı Jeongguk. Sesi kısıktı ama duyulmuştu. İrice gözlerimi açtım.
"Ha ve ha! Güzel espiri?" sorar gibi cevapladım çünkü buna ihtiyacım vardı.
"Yoo." tam ağzımı açıp itiraz edecektim ki kapı açıldı. İçeriye babam ve Jeon amca girmişti. Jeonggukla ikimiz sevinçle bağırırken hızla sarılmıştık. Ardından içeri Kim amca da girmiş ve Namjoon da ona sarılmıştı. Bize alık alık bakan abim ve noonaya da kollarımızı açtıktan sonra sekiz kişi topluca sarıldık. Aileme bayılıyordum.
××
Gece yarısı olmuştu bile. Byulyi noonanın da ailesi gelmiş hep birlikte kalabalık bir yemek yemiştik. Yemekte Jeongguk'un kardeşi Jisung benimle çok uğraşmıştı. Bizden 3 yaş küçüktü ve tam bir baş belasıydı. En sonunda yorgunlukla kendimi odama attım ve telefonumu elime aldım. Muhtemelen Fransa da saat akşam üzeri beş civarlarıydı ve Taehyung'la konuşmak için harika bir vakitti.
°°
Jimin:
Müsait misin?
(00.21)
Taehyung:
Müsaitim müsaitim
(00.35)
Jimin:
Üzgünüm anca yazabildim
Taehyung:
Hiç sorun değil
Ailenle birliktesin sonuçta
Jimin:
Evet
Aşırı mutluyum bu yüzden
Birlikte çok güzel vakit geçirdik
Kalabalık aile ortamını seviyorum
Taehyung:
Benim öyle bir fırsatım olmadı hiç
Annem tek çocuk olduğu için Fransada neredeyse hiç akrabam yok
Diğerleri de Korede çok sık görüşemiyoruz
Neyse ki yarın Koreden kuzenim geliyor
Jimin:
Öyle mi
Çok sevindim
Taehyung:
Ben de
Nerden geldiğimi hatırlatıyor bana
Jimin:
Adı ne kuzeninin
Kaç yaşında
Taehyung:
Min Yoongi adı
Halamın oğlu
23 yaşında
Jimin:
Anladımm
Okuyor mu
Taehyung:
Evet
Yonsei de
Jimin:
Şaka yapıyorsun
Ben de orda okuyorum
Taehyung:
Ne zamandır konuşuyoruz
Aptal gibi öğrenememişim bunu
Jimin:
Ne olacak ki Taehyungie
Çok da önemli bir bilgi değil
Ama keşke kuzenininle aynı okulda olduğumuzu erken öğreneydim
Taehyung:
Neden
Jimin:
Sana kendime ait bir şey gönderebilirdim
Böylece arkadaşlığımız daha gerçekçi olurdu ve daha da güçlenirdi
Taehyung:
Şu an da gerçek anlamda üzgünüm
Bütün keyfim kaçtı
Bu da ben bir aptalım adlı çalışmam
Jimin:
Ya sjskndsm
Üzülme Taehyungie
Bir gün yine gelirse o zaman haber verirsin
Bu arada cidden yakışıklısın Taehyung-ah!
Taehyung:
↪Bir gün gelirse o zaman haber verirsin
Hiç şüphen olmasın
↪Bu arada cidden yakışıklısın Taehyung-ah!
Emin misin
Jimin:
Ya JALSNSLSMSMS
ELBETTE EMİNİM
CİDDİ ANLAMDA YAKIŞIKLI VE TATLISIN
Taehyung:
Sen de öylesin Jimin
Hadi bana bi selca at
Jimin:
Taehyung:
Yorgunsun değil mi
Ben de seni lafa tutuyorum
Uyumalısın bence
Jimin:
Üzgünüm ama biraz öyle
Uyandığımda yazacağım sana Taetae
Taehyung:
Taetae mi
Sevdim bunu
İyi geceler Minnie
Ve gecenin şarkısı
Miley Cyrus - Midnight Sky
Jimin:
İyi geceler Taetae
°°
Mesajlardan çıkıp galeriye girdim ve Taehyung'un attığı fotoğrafları inceledim. Ciddi anlamda yakışıklı birisiydi. Bir anda kalbimin hızlandığını fark ettim ve bu beni korkuttu. Hızla telefonu kitlerken komodinin üzerine fırlatırcasına koydum.
"Aptal olma Park Jimin! Jeongguk'tan etkilendin başka hiç bir sebebi yok aptal olma."