|16 Ocak'21|
Sıkı tutunun çünkü uzun ve bol aksiyonlu bir yola çıkma zamanı.
•
Kalbinin sesini,ruhunda süzülen notalar sayesinde dinleyen bir kadın.
Kalbi kara,ruhu yara olan bir adam.
Efsun Çakas & Cihangir Maranoğlu
~~~~~~~~~~~
"Sen aklını mı kaçırdın.Ne demek Cihangir'i kendime aşık edeceğim."
Nil'in hiddetli sesi tam yanımdan duyulurken,onu umursamayıp tırnaklarıma siyah ojemi sürmeye devam ettim.
Sessiz kalışım onu daha çok öfkelendiriyordu fakat söyleyecek pek bir şeyim yoktu.
Dakikalardır tıpkı benim gibi nişanlısını dinleyen Tolga kuzguni bakışlarını bana sabitledi.
Tek kaşımı kaldırıp ona aynı şekilde karşılık verdiğimde ise dudaklarını araladı.
"Nil haklı,Cihangir Maranoğlu'ndan bahsediyoruz."
Nil siyah saçlarını savurup başını aşağı yukarı salladı.
Ve tekrardan sözü devraldı.
"Adamın babası çetenin lideri,çok...çok tehlikeliler."
Ciğerlerime derin bir havayı çekip,siyah ojemin kapağını kapatıp masaya sert bir şekilde koydum.
"Ona aşığım-"
Nil sözümü kesip pes dercesine bir bakış attı.
"O adamın sana aşık olacağını mı sanıyor-"demesine kalmadan ayağı kalkan Tolga nişanlısının sözünü böldü.
"Aşık olur.Hem de öyle bir olur ki gözü Efsun'dan başkasını görmez."
Dudaklarım iki yana hayasız bir şekilde kıvrıldığında,Tolga bana bakarak göz kırptı.
Nil dehşete düşmüş bir şekilde ikimizi izlerken dudaklarını 'bravo' dercesine büktü.
"Doktor Cihangir'den bahsediyoruz değil mi ben yanılmıyorum."
Başımı olumlu manada salladım ve bende ayağa kalktım.
Birkaç küçük adımda Tolga'nın yanına adımlayıp kendine doldurduğu içki bardağını elinden çektim ve dudaklarımla buluşturmadan önce konuştum.
"Benim isteyip de alamadığım hiçbir şey yok,bunu en iyi sen biliyorsun."
~~~~~~~~~~
Titrek bir nefes çektim en ücralara.
Ona bir şey olmasından o kadar korkmuştum ki...kelimelerle anlatılamayacak kadar beterdi.
Şarkı söylesem bile kendimi iyi hissetmezdim.
Yüzünü buruşturup elini,kaburgasının üstünde sarılı bir şekilde duran bez parçasına bastırdı.
Gökyüzünden hallice olan hareleri bana çevrildiğinde dolan gözlerime karşılık kaşlarını çattı.
"Şşt...bana sakın ağlayacağını söyleme."
Dudaklarımı birbirine bastırıp,başımı tavana doğru çevirdim.
"Ölebilirdin."
Bu kelimenin bende bıraktığı zelzele birkaç saniye duraksamamı sağladı.
Ya ölseydi.
"Başına bela olmadan hiçbir yere gitmezdim."
Dudaklarımda kısık bir tebessüm yer edinirken göz devirmeyi ihmal etmedim.
Parmakları hafifçe havalanmış dudak kenarımı bulduğunda fısıltıyı andıran bir sesle mırıldandı.
"Sadece silah adamı öldürmezmiş..."
Dudakları hemen dudak kenarımda saltanat sürerken ekledi.
"Bir gülüş de kurşun görevi görüyormuş."
~~~~~~~~~~~
"Fabrikatörün kızı."
Bana seslenen sedasına karşılık olduğum yerde durdum ve omzumun üstünden ona baktım.
"Tahminen ne zaman salonda uyuya kaldığımda üstümü sen örtersin ?"
Sırıtma Efsun.
Sırıtma Efsun.
Sırıtma Efsun.
Dudaklarımı birbirine bastırıp kaşlarımı havalandırdım.
"Senin gibi bir adamın salon koltuğunda uyuya kalacağını pek sanmıyorum."
Gözleri aramızdaki birkaç adımlık mesafeye rağmen dudaklarıma düştü.
"Haklısın,geceleri uyuya kalacağımı ben de pek sanmıyorum."
~~~~~~~~~~~
Yepyeni bir kurguyla karşınızdayım.Bu platformdaki ilk Fabrikatörün Kızı adlı kitap 😻
Kafanızda birazcık da olsa bir şeyler oturmuştur diye düşünüyorum.
Nasıl buldunuz ?
Size söyleyebileceğim tek bir şey var Mihrişah'dan bile tehlikeli bir kadın geliyor.
Efsuncuğum fazla büyüleyici çöqşlsfpksckd
Karakterleri Instagram hesabından paylaşırım zaten.
Her şeyden haberdar olmak istiyorsanız hesaplarımı takip etmelisiniz.Unutamadan söyleyeyim
haziranda her iki kitabıma da devam edeceğim.Şimdiden tanıtımı yayımlamamın sebebi hem çoğu kişinin merakını gidermek hem de belli bir kitleye ulaşmak ;)
Sizi seviyorum
Öpüldünüz
Okur kalın 🥀
Wattpad:hqlivelly
Instagram : hqlivelly