Aglon Geçidi [YiZhan]

By mymolli

21.4K 2.9K 1.7K

Aglon Geçidi geçilmesi güç, geçildiği taktirde de geri dönüşü olmayan bir yoldu. Tıpkı elf kralı Wang Yibo'n... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20 Final

Bölüm 8

988 146 67
By mymolli

"Eğer ona bir şey yaparsanız-"

Rahatsız edici bir kahkahayla sözleri yarıda kalan genç, arkadaşının başının belada olmaması için dua ederken uzun beyaz sakallarını okşayarak konuşan klan liderinin sesiyle bakışlarını ona yöneltmişti.

"Ne yapabilirsin? Beni mi öldürürsün? Burada öldürme gücü olan biri varsa oda benim ve sen," yavaş adımlarla titreyen gencin yanına ulaşmış ve ağlamaktan ıslanan yüzünü umursamadan çenesini kavrayarak yüzünün hizasına getirip cümlesini tamamlamıştı.

".. çok sevdiğin o arkadaşının yaşamasını istiyorsan dediğim her şeyi yapmak zorundasın." duyduklarıyla içinde ki korku alev alan gencin o an için düşündüğü  tek şey Xiao Zhan'ın tehlikede olmamasıydı. Sinir bozucu sırıtışıyla ona bakan klan liderine tereddüt etmeden cevap verdi.

"Tamam, Zhan'a zarar gelmemesi için ne istersen yaparım."

*******

Günün ilk ışıklarının ağaç yapraklarından süzülerek düştüğü topraktaki sıcaklık Xiao Zhan'ın dudaklarının kıvrılmasını sağlıyordu. Artık herkesten önce uyanıyor ve içinde bulunduğu mükemmel doğanın keyfini çıkarıyordu. İlk zamanlarda bir çok elf bu duruma şaşırsa da genç adamın çocuksu neşesine alışmış ve onu kendi haline bırakmışlardı.

Yağmurlu geçen gecenin ardından yapraklardan damlayan su damlaları bile birbiriyle uyumluymuş gibi geliyordu genç adama. Gözlerini kapatıp derince soluduğu hava ruhunu dinlendiriyor, tüm düşüncelerini uzaklaştırıyordu.

Aklına gelen görüntüler ile aniden açılan gözleri istemsizce etrafa bakınmıştı. O günden beri ne elf kralını ne de sarı kuş tüyünü görmüştü.

"Hayır yani madem bir kere bırakıyorsun tüyünü gel bir açıklama yap!  Hah kuşu da kendisi gibi ikisi de sapık. Mükemmel bir vücudum varsa illa bakman mı lazım!" 

Kendi kendine önündeki çalılığa doğru bağırarak konuşan Xiao Zhan bir anda neden bu kadar sinirlendiğini anlamasa da konuşmaya devam etti.

"Kralsın diye istediğin gibi her şeye bakabileceğini mi sanıyorsun be!?" 

"Evet."

Günlerdir duymadığı sesi duyunca büyük bir hızla arkasını dönen genç adam ilk geldiği günden çok uzak bakışlarla onu izleyen elf kralına büyük bir şaşkınlık ile bakıyordu. 

"Ne o çok mu özledin neden öyle bakıyorsun?"

Xiao Zhan elf kralının bu rahat hallerine  oldukça şaşırsa da bir şekilde ona alıştığını hissediyordu. Aynı rahatlıkla karşılık vermeye karar vererek adımlarını elf kralına doğru yöneltti.

"O kadar çok özledim ki yokluğunda uykularım kaçtı, hatta bir ara dedim ki penceremi açayım nasıl olsa sever o gizli gizli izlemeyi gelirse kolaylık olsun."

İma barındıran ses tonuyla konuşarak yürürken ayakları neredeyse birbirine temas edecek konuma gelmişti. Xiao Zhan'ın oldukça cüretkâr çıkan sesi elf kralını gülümsetirken arada ki o küçük mesafeyi kapatarak hafifçe eğilmiş ve kendisinden kısa olan beden ile yüz yüze gelmişti.

"Dalga geçerek söylediğin bu cümlelerin gerçeğini söylemeni sağlayabilirim biliyorsun değil mi?"

Sen istemesen de çoktan gerçeği söylüyorum zaten.

Genç adam içinden geçirdiği cümleyi kelimelere dökmese de anında bakışları değişen elf kralı karşısında gözlerinin onu ele verdiğini anlayınca kendine gelmesi gerektiğini hatırlayarak boğazını temizlemiş ve sahte bir  öksürüğün ardından konu değiştirerek oluşan atmosferi dağıtmaya çalışmıştı.

"Neredeyse 3 hafta oldu ve ben bir kaç elfin ismini çoktan öğrendim. Senin ismini öğrendiğim zaman aynı zamanda da eğitim mi başlayacak?" sorduğu soruyla elf kralının ciddileşen bakışları ve yüz ifadesiyle kaşlarını kaldırarak vereceği cevabı beklemeye başladı.

"Senin haberin olmadan bir kaç testten geçeceksin eğer hepsini tamamlarsan eğitimi başlatacağım ancak," karşısındaki ağaca bakarak konuşan elf kralı son cümlesini Xiao Zhan'ın gözlerine  bakarak söylemişti.

"..ismimi öğrenebilecek dereceye gelebileceğini, sana o kadar güvenebileceğimi sanmıyorum."

Tam ağzını açıp konuşacağı sırada insanüstü bir hızla oradan ayrılan elf kralının geride bıraktığı tek şey, ilk defa duyumsadığı ve bundan sonrada sürekli arayacağı kokusuydu.

********

Günün en sıcak saatlerinde herkesin meşgul olduğu bir iş varken Xiao Zhan, Ji Yang'ın bu gün dinlenmesini söylediği için etrafta boş boş dolanıyordu.

Daha önce nehir kenarı dışında farklı bir yere gitmemişti ve şuan da yapacak bir işi olmadığı için biraz dolaşmanın kimseye bir zararı olmadığını düşünmüş ve etrafta gördüğü elflere gülümseyerek ilerlemişti. Yürüdüğü yolun sonunda yeşilin bol olduğu dar bir patika gözüne çarpınca gülümseyerek o yöne doğru adımlarını hızlandırdı.

Patika, uzun ince yapraklı ağaçların sık aralıklarla sıralandığı ve sabah ki yağmurun etkisiyle çamurlaşan toprak yolda ilerlemek zor olsa da Xiao Zhan farklı yerler görmenin heyecanıyla ilerlemeye devam etti.

Patikanın ilerisine doğru gittikçe çoktandır duymaya alışık olduğu kuş seslerinin kulağına ulaşmadığını fark edince ciddileşen yüz ifadesiyle etrafına bakmaya başladı. Gördüğü tek şey her zaman ki yeşilden farklı olarak daha koyu bir tona sahip sık aralıklı ağaçlardı. Sıkıldığı için dolaşma fikri her ne kadar cazip gelse de tuhaflaşan ortam ve her zaman hissettiği huzurun olmayışı genç adamı tedirgin etse de sakin kalmaya çalışarak geri dönmesi gerektiğini düşündü. 

Adımlarını çevirerek geldiği yönün tersine doğru ilerlediğinde duyduğu karga sesleri korkusunun giderek artmasına neden olmuştu.  Yürümek yerine koşmaya başlamıştı.

Çamurlaşan toprak hızını düşürüyor, ağaçlar sanki onunla oyun oynarmışçasına dallarını sürekli önüne çıkarıyordu. Pes etmeden koşmaya devam etse de sürekli önüne çıkan dallar bu sefer tam ayağının önünde durmuş ve hızını ayarlayamadığı için düşmekten kurtulamamıştı. Yerle buluşan bedenini kaldırmaya çalışsa da düştüğü yerde ki çamur birikintisi buna izin vermiyordu.

Artık neredeyse ışık hüzmesini zar zor gören genç adam duyduğu sesle hızlıca kalkmaya yeltense de başaramamıştı. Ayağının dibinde duyduğu sürünme sesi, nefesini tutup hareketsizce beklemeye başlamasına neden oldu. Korkudan titreyen bedenini zapt etmek için kendini sıksa da başarılı olamıyor şakaklarından akan ter damlaları ve nefes alış verişlerinde ki artış oldukça korkmuş olduğunu gösteriyordu.

Ağaçların artık iyice iç içe geçen haliyle karanlığa gömülen patikada duyulan tek ses sürüngenin çıkardığı ses ve Xiao Zhan'ın nefes alış verişleriydi. Bir kaç dakika sonra düştüğü için açılan bacağında hissettiği dişler ve hemen ardından bedenine yayılan acı aynanda gerçekleşmişti.

Acı öylesine yoğundu ki,  tüm patikayı inletecek derecede attığı çığlık bile acısını ifade etmiyordu. Bacağında yayılan sıcaklığın kan olduğunu anlamıştı fakat attığı çığlıklar basit bir kanamadan çok bedeninden ayrılan bir uzvu olduğunu düşündürüyordu.

Bedeninde bir şeyin yayıldığını hissetse de bağırmaktan acıyan boğazı ve yaşlara boğulan yüzü o an için umursamamasına neden oldu.  Artık bilinçsizce bağırmaya başladığında  karanlığa alışan gözlerinin bir anda buluştuğu parlaklık ile gözlerini kısmış, ve bağırmaktan yorgun düşmüş bedenini daha fazla taşıyamayacağını anladığı için serbest bırakmıştı.

Henüz kaybetmediği bilinci sayesinde hızla yanına gelen bedeni hissetmiş,  bu gün ikinci kere duyduğu koku sayesinde kim olduğunu anlamıştı. Endişeli bir sesten çıkan bir kaç kelime duysa da o an için anlamlandıramamıştı.

Bin bir zorlukla çıkmaya çalıştığı çamurdan hiç zorlanmadan çıkarılmış ve büyük bir hızla patikadan ayrılmışlardı.

Elf kralı kucağında ki yarı baygın, ağlamaktan ve acıdan yorgun düşmüş bedene büyük bir endişeyle bakıyordu. Nasıl olurda Aglon Geçidi'nin gizli yoluna kadar gelebilmişti. Orasının ne derece tehlikeli olduğunu genç adam bilmese de elf kralı çok iyi biliyordu.

Elf kralı, çıktıkları patikadan büyük bir hızla uzaklaşırken hiç bir şeyden haberi olmayan meydanda kendi işleriyle uğraşan elflerin endişe dolu bakışları hızla yanlarına yaklaşan kral ve kucağında ki genç adama kaymıştı. Ji Yang büyük bir korkuyla elf kralının yanına yaklaşmış ve endişeyle konuşmaya başlamıştı.

"Kralım neler oldu? Her şey yolunda mı? Zhan iyi mi?" ard arda gelen sorular elf kralını sinirlendirmiş ve uzun süredir duyulmayan sinirli sesini etrafındaki elflere yönelterek boğazının acısını umursamadan bağırmıştı.

"Yolun sonunda ki patika girişi neden açık?! Onun merakını bilmiyor musunuz?! Ya duymasaydım çığlıklarını?! Derhal o girişi kapatın!" bir anda kafalarını eğen elflerin hepsi kralı onaylamış ve ellerindeki işi bırakıp patikaya doğru ilerlemişlerdi. Endişeli gözleri genç adamdan bir kez olsun ayrılmayan elf kralı kanayan bacağını fark etmesiyle hızlı adımlarla genç adamı kendi odasına doğru götürmüştü.

Tüm olan biteni korkuyla izleyen Ji Yang omzunda hissettiği baskıyla kafasını çevirmiş ve mavi tüylerinin örttüğü gagasında bulunan zarfı eline almıştı. Zarfı eline alır almaz hissettiği korku ve endişe gözlerini omzuna çevirmesine neden olmuştu. 

Zarfı aldığı ilk an kuşunun hissettiği şeylerdi bunlar. Korku ve endişe.

Mektup olduğunu anladığı zarfın üstünde ilginç bir not ve mühür vardı.

ZhanZhan'a..

*******

öncelikle bu bölüm evet biraz kısa çünkü aralarında ki ilişkinin belli bir noktaya gelmesi gerekiyordu bu yüzden kızmayın lütfen zaten fark ettiyseniz bi sonraki bölüme çokça malzeme çıkarttım keşüğqwğşlkfef

final vermeden önce mutlaka zhan ve yibo'nun ağzından birer bölüm yazmak istiyorum

umarım beğenmişsinizdir yorumlarınızı bekliyoruum 

<3


Continue Reading

You'll Also Like

1.2K 263 10
Jolie Laide : Birini çoğu kişinin aksine bir şekilde çekici bulmak anlamına geliyor. "Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yol...
29.1K 3.2K 12
Jeon Jungkook model Park Jimin'in fotoğrafçısı. Jungkook ıslak rüyalarını süsleyen Jimin'in arsızlıklarına karşı direnebilecek mi? "Jimin sen baştan...
45.5K 2.2K 25
Bir berdel hikayesidir.. Havin sevdiğinden ayrılırken nerden bile bilirdi evleneceği adamın kuzeni olduğunu herşeyden habersiz berdeli kabul etmişti...
445 75 8
"Ben sana yaşamayı öğreteyim sen de bana ölmeyi öğret Taehyung." "Bu imkansız Seokjin."