Gözlerim sanki olması olağanmış gibi daha fazla açılırken istemsizce eğilip karnıma baktım.

"Ne yani ben hamile miyim?"

"Ne?"

Yüksek bir şekilde kahkaha atmaya başlayan Yiğit ile hâlâ karnıma bakıyordum.

"Bir de ikiz mi?"

"Şa-şaka. Şaka yapıyordum."

Hâlâ gülen Yiğit karşısında ne kadar da aptal göründüğümü düşündüm.

Şimdi nasıl hamile olmuş olayım? Yıllar sonra demek istedi. Herhalde. Yani. Kesinlikle.

"Yiğit!"

"Efendim ikizlerimin annesi?"

"Siktir git ya."

Üzerinden kalkmaya çalıştığım sırada elleriyle, belimi tutup gitmemi engelledi.

"Ayıp ayıp, o güzel ağzına yakışıyor mu hiç  küfür? Çocuklarımıza örnek olman gerek."

"Hâlâ çocuklarımız diyor, Allah'ım sen sabır ver."

Elleri yavaşça belimden yukarı çıkarken düşündüğüm şeyi yapmaması için içimden dua ediyordum.

"Biz şimdi neyiz Duygu?"

Yüzümü alayla yana eğip, gülümsedim.

"E oldu, klasik sorumuz da geldiğine göre ben kalkayım o zaman."

"Ne yani? Sevgili değil miyiz?"

Alt dudağımı sahte bir hüzünle büküp ona bilmiyorum anlamında baktığımda gözleri dudaklarıma kaymıştı yine.

"Yok, bu sefer öpüş..."

Cümlemi bitiremeden alt dudağımı iki dudağı arasına almıştı.

Hissettiğim sıcaklık ve tutku, diliyle beraber dilime nüfus ettiğinde gözlerim kapanmış kısık sesli bir inleme çıkmıştı.

Nefesim kesilirken sanki ayrılmamız ölümümüze sebep olacakmışcasına ayrılamıyorduk. Zar zor dudaklarımı çektiğimde onun kızarmış dudakları kalbimi tekletti.

"Sevgili miyiz şimdi Duygu?"

Mest olmuş bir şekilde, konuşamadan sadece başımı sallayarak onu onaylamıştım.

"Seni öpünce nasıl da kedi gibi oluyorsun? Asi kızımız birden masum bir kedicik oluyor. Çok ateşli."

Benimle dalga geçmesini önemsemeden kollarımı sardım ona.

"Doğum gününün sonuna geldik Yiğit. Uyuyalım mı?"

𝘿Ö𝙑𝙈𝙀𝙇𝙞 & 𝙑.𝙄.𝙋. / 𝙩𝙚𝙭𝙩𝙞𝙣𝙜☣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin