"Sen utandın mı?" İtiştirip yüz üstü döndüm, kahkaha atarak üzerime kapandı. Ben, yıllardır, Bera'nın kahkahasını, ilk kez duyuyordum!

"Rahat bırak beni!" diye kızdım yüzümü yastığa sürterek.

"O değil benim karnım acıktı." Başımı çekingence ona çevirdim. Elini karnına koymuş, masum masum bana bakıyordu.

"Bu saatte mi?" dedim şaşkınlıkla.

"Eşlik eder misin yoksa uyuyacak mısın?"

"Aç değilim ama yanında otururum."

"Uyuyabilirsin de istersen?" Başımı iki yana salladım gülümseyerek. Dirseklerimden çekip üzerine düşürdü beni, elleriyle kalçalarımın altını yakalayıp ayağa kalktı. Hızla kollarımı boynuna doladım düşmemek için. Aşağı indiğimizde tezgaha bıraktı beni. "Ne yesek..." diye mırıldandı dolaba yönelirken.

"Bilmem ki ne yeseks?" dedim dalgınca. Hemen sonra irkilip başımı kucağıma eğdim. Alışkanlık! Hepsi Doruk'un suçuydu, dilime doluyordu böyle şeyleri. Bakamasam da Bera'nın dümdüz bana baktığının farkındaydım tabi...

"Noodle yapsam yer misin?" Şaşkınlıkla başımı ona çevirdim. Dalga geçer falan sanmıştım ama utangaçlığımın fazlasıyla üzerimde olduğunun farkında olduğu için sanırım, tepkisiz kaldı. Elindeki noodle pakedini havada salladı.

"O-olur." Birden sırıttı, elindeki pakedi tezgaha atıp yanıma yürümeye başladı. Gerim gerim gerildim.

"Ya da seni mi yesem?" Ellerini belime yerleştirip sokuldu, dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Bu sefer inatla gözlerimi gözlerine sabitledim, dik dik birbirimize bakmaya başladık. Bir eli belimden baldırıma kaydı bariz dikkatimi dağıtmaya çalışırken. Bera'nın en korkutucu yanı insan psikolojisinde çok iyi olmasıydı. Sizinle kısa bir süre zaman geçirmesi en ufak mimiğinizle nerde ne kast ettiğinizi, ne zaman yalan söylediğinizi, neye kırılıp neye sevindiğinizi şıp diye anlayabiliyordu. Yüz okuyordu çocuk resmen. Benim de en sevdiğim yanım ne hissettiğimi, herhangi bir duygumu rahatça saklayabilmemdi. Benim de elli çeşit maskem vardı. Ama bir süredir Bera'nın etrafında maskelerimi koruyamıyordum.

"Bera." dedim dikkatini dağıtmak için.

"Hm?" dedi yarım ağız gülümsemesiyle.

"Bunu daha ne kadar sürdüreceksin?" dedim artık gözlerimi kaçırmamak için ekstra çaba sarf ederek.

"Neyi?" dedi gözlerini bayarak. Gözüm ellerimi buldu, hızla tekrar gözlerine diktim. Biraz daha yaklaşmıştı suratlarımız sanki çok mesafe varmış aramızda gibi.

"Bunu." dedim bacağıma inip baldırımı okşayan başparmağını işaret edip gözlerimle. Omuz silkti. Sırıttım. "Bana dokunmadan duramıyorsun, farkında mısın?" Tilt etmek istedim onu, onun da yapmaya çalıştığı buydu.

"Doğrudur." dedi o da benim gibi sırıtarak. Bacağımdaki eli orayı yukarı doğru sıvazladı. Bu çocuk durduk yere aşırı sinirlenebiliyordu ama kızdırmak için bir şey yapıldığında asla etkilenmiyordu. "Senin de aşırı hoşuna gidiyor, farkında mısın?" Titrek bir nefes aldım, tezgahta bize bakan noodle paketini işaret ettim. Biraz daha yaklaşıp benimle bu şekilde konuşmayı sürdürürse düşüp bayılacaktım. Zaten hiçbir şey yapmadan karşımda durup baktığında bile ayakta zor duruyor, bayılacak gibi hissediyordum.

"Onu yapacak mısın artık?" Hafifçe kaşlarını çatıp alaylı gülüşünü takındı bu kez.

"Sen benden korkuyor musun?"

"Ne?" dedim onunla aynı ifadeyi takınıp.

"Ata sen benden korkuyorsun." dedi kendini bir anda geriye çekip kalçasını yan taraftaki tezgaha vererek.

"Senden neden korkayım?" dedim gülerek ona dönüp. O ise alt dudağını ağzına almış, yeri tarıyordu gözleriyle.

"Benden etkilenip kendini kaptırmaktan korkuyorsun. Hoşuna gidiyor ama sana yaklaşmama izin vermiyorsun." Yani bunun bu kadar çabuk fark edilmesini istememiştim aslında. Hele ki ilk günümüzde...

"Saçmalama." dedim elimi enseme atıp saçlarımı yoklayarak.

"Seninle yatıp seni bırakmamdan korkuyorsun." dedi birden yüzünü bana çevirip. İrkildim, gözlerimi kaçırdım.

"Ö-öyle bir düşüncen mi var yoksa?" dedim yeri izleyerek.

Bir anda yükseldi. "Hayır amına koyayım! Saçma sapan şeyler düşünme!" Sıçradım. "Tamam, ilişkiler konusunda çok bir bilgim yok, hatta bildiğim tek şey kur yapmak ve fark etmeden sürekli seninle flört etmeye çalışırken sanki seni sikmeye çalışıyormuş gibi görünebilirim ama öyle bir amacım da yok. Şu an sen istesen ben zaten tam olarak bir şey yapamam, ilk defa bir erkekle birlikteyim. Benden bu kadar korkuyor, bana güvenmiyorsan neden benimlesin?"

"Güvenmek istiyorum." dedim hiç düşünmeden. "Ama bu zamanla olacak, oturacak. Seni kırdıysam özür dilerim ama ben..." Yumruklarımla gözlerimi ovaladım. "Bir de ilk günden sen bana bu kadar çok yakınlaşınca..."

"Körili mi, sebzeli mi?" dedi bana sırtını dönüp. Gözlerimi kırpıştırdım.

"Ne?"

"Noodle." Tezgahtan aşağı atladım, dirseğinden tutup kendime çevirmeye çalıştım ama kolunu kurtardı rahatlıkla. Arkadan beline sarıldım ben de.

"Körili." Yana doğru eğilip tencere aldı, onunla birlikte ben de eğildim. Sonra birlikte su doldurduk, ocağa koyduk.

"Bırakacak mısın Ata? Kızgın değilim şu an." dedi başını geriye doğru atıp tavana bakarak. Yüzümü sırtına gömdüm.

"Hayır." Ofladı.

"Hadi Ata bak rahat rahat hazırlayamıyorum bir şeyleri."

"Bana ne..." dedim omuzlarımı çeneme doğru kaldırıp.

"Gel." Kollarını açtı. Sırıtarak önüne geçip sarıldım. "Bir daha bana böyle saçma sapan fikirlerle gelme." Kocaman gülümsedim öfkeden kuruyup kızarmış gözlerine. "Ve Ata, az önce içimden yemin ettim. Ben asla yeminimi bozmam, biliyorsun."

"Ne yemini?" dedim sırıtarak başımı göğsüne sürterek. Güvenimi kazanmaya çalışacak sanıyordum masum masum.

"Seninle asla sevişmeyeceğiz." dedi aslayı bastırarak aynı hırsla. Gülümsemem dondu dudaklarımda. Çok kızgındı! Gerçekten çok kızgın ve ciddiydi!

"Bera boz çabuk!" dedim kaşlarımı çatarak.

"Hadi hadi." dedi beni kendinden ayırırken. "Beni istemeyen adama sümüğümü sürmem ben."

Aşırı kopuk kopuk çok saçma sapan bir şeyler oldu bölümde farkındayım sknejek galiba uzun zamandır yazdığım en kötü bölümdü bu ama bir şeyleri aceleye getirmeye çalışıyorum. Hiksyelerini kısa kesmek istemiyorum ama aynı zamanda kitabı çok uzatmak da istemiyorum ki çoktan uzadı... O yüzden bundsn sonra bir şeyleri hızlandırmak zorundayım, birazcık amatör bölümlere katlanacaksınız :/ ILY💕

İsimsizler (Gay) Where stories live. Discover now