i

621 53 40
                                    


Satori Tendou bu dünyanın en yalnız insanıydı. Herkesin sahip olduğu aileden, arkadaştan, hatta bir sevgiliden eser yoktu onun hayatında. Yalnızca kan bağı olmayan ailesi, tek gerçek arkadaşı ve bazı zamanlarda sevgilisi olduğunu hayal etmeyi sevdiği -bunun düşüncesi bile yüzünde güller açtırıyordu- Eita Semi'si vardı. Ancak yüzünde açan her gül gibi Eita Semi'nin de dikenleri vardı.

Kırmızı saçlı çocuk spor salonunun kapısına büyük bir gerginlikle yanaştı. Kimsenin fark etmeyeceğini umarak gözlerini yumdu ve kapıdan içeri adımını attı. Sımsıkı kapattığı gözlerini korkuyla açtığında kendine şaşkınlıkla bakan takım arkadaşlarını gördü.

1 numaralı formayı giyen gri saçlı çocuk ise öne doğru ilerleyerek acımasız bir kahkaha attı. "Demek bir canavardansa bir insana benzemeye karar verdin Tendou-kun." Semi, Tendou'nun canavar lafından nefret ettiğini biliyordu, buna rağmen Tendou'ya bu cümleyi kurmuştu. Ancak Tendou biliyordu ki Semi bu lafı canını yakmak için değil, onu kötü insanlardan korumak için söylemişti.

Semi'nin lafının arkasından takım arkadaşlarının kahkahası spor salonunda yankılandığında Tendou düşüncesinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anladı. Semi onu yalnızca korumaya calışıyordu. Çünkü onun dediğine göre insanlar Tendou gibi korkunç kişilerle dalga geçmeyi, onları aşağılamayı severlerdi. Semi ise insanların yerine bu görevi üstleniyordu.

Tendou bir gün Semi'ye "Hep böyle olmak zorunda mı?" diye sormuştu. "Hep birileri bu görevi üstlenmek zorunda mı?" Semi bu soruyu ilk duyduğunda Tendou'ya çok kızmıştı. Ama sonra Tendou'ya yaklaşıp, "Sevgilim" demişti. "Senin gibiler kendilerine böyle davranılmasını hak eder, bunu onların yapmasındansa senin ailen olarak benim yapmam daha doğru. Böylece daha az canın acımış olur." Tendou, Semi'nin söylediği ilk kelimenin büyüsüyle kafasını sallamıştı. En çok "sevgilim" kelimesini duymayı severdi ondan. Semi ise Tendou'nun itaatkarlığını onaylarcasına kafasını sallamıştı. "Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi Tendou-kun?"

Bu cümle Tendou'nun yüzünde güller açtırmıştı. "Elbette." demişti, "Beni her şeyden çok sevdiğini biliyorum Semi Semi." Semi kafasını bir kez daha sallayıp ellerini Tendou'nun beline sarmıştı.

Tendou bu anılardan sıyrıldığında Semi'nin yüzüne acıyla baktı. Her ne kadar Semi'nin onu korumak istediğini bilse de bir canavar olarak görülmek ona hep acı verirdi. Ama bunu hakettiğini bilirdi. Onun gibiler onun yaşadıklarından daha da kötülerini hakederdi. Semi hep böyle diyordu.

Hem zaten, Tanrı ona Semi'yi vererek büyük bir iyilik yapmıştı, daha fazlasını istememeliydi.

roses and thorns | 𝘶𝘴𝘩𝘪𝘵𝘦𝘯Where stories live. Discover now