♥2.Bölüm♥

320 207 43
                                    

Yeni eve geleli üzerinden tam iki gün geçmişti. Vakit
gelmişti artık kendimi yeni bir okula kaydetmem lazımdı.
Çevremiz'deki bütün yakın okuları araştırmıştım ama en yakında özel bir okuldu bizim ev ve okul arası heralde bir yarım saaat vardı.
Bide en yakın okul olacakmış diğer okular düşünmek bile istemiyorum. Hele benim gibi uykuyu deli gibi seven birisi , "ay gelde çıldırma."

yeni okuluma gittmek için hazırlanırken kafamda soru işaretleri dönüp dolaşıyodu. Bunun içinde çok tedirgindim.

Ve işte gelmiştim karşımda duran yeni okulum ; yeni arkadaşlıkla doğrusu ben izmirdeyken de pek bir arkadaşım yoktu da şimdi burda yanlız takılırım heralde.
okulun tam kapısına geldiğimde özel okul dediler ama hiç bukadar gösterişli ve güzel bir okul olacağını tahmin etmemişttim.

birkaç saniye gözlerim dalmış etrafı öylece süzerken arkamdan gelen korna sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrılıp irkilmeme neden oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

birkaç saniye gözlerim dalmış etrafı öylece süzerken arkamdan gelen korna sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrılıp irkilmeme neden oldu. Her iki kaşımı çatıp omuzlarıma düşen uzun dalgalı saçlarım her iki yana savrulurken , arkama döndüğümde arkamda duran simsiyah arabaya doğru ilerledim. Pencerenin inmesiyle göz bebeklerim kocaman olurken bian içimden geçenler dudaklarımdan süzülüveriyordu. " serap mi görüyorum ben aman allahım bu bir haylase beni hemen uyandırın yoksa ben daha fazla dayanamayacağım" ah dostlarım bir insan anaca bu kadar özene bözene yaratılmış olmalı ah allahım bu anelerde ne cevherler varmış.

Arabadan inen genç adam karşıma dikilip "sağırmısın kızım sen kornanın sesini duymuyormusun az daha eziyodum seni , kime diyorum Alooo , heyt allahım bütün deliler beni buluyo annasını satayım. " ben onu baştan aşaağı incelerken dudaklarından süzülen cümleleri işitmemle tek kaşım havalanırken " ne bağırıyorsun be duymadık demeki " ona verdiğim cevap karşısında göz göze geldiğimizde kaşları çatık bir şekilde dudaklarını birrbirine bastırdı.

her geçen saniye kalp ritimlerim hızlanırken kendimi ilk defa böyle bir his içinde hisediyordum. elerimin titremesi ona karşılık verdiğimde azımdan çıkan kelimelerimi resmen kekeleyerek konuşuyordum hele bide benim gibi dili pabuç kadar olan bir kız , kendimi bir erkek karşısında hiç bukadar aciz hisettmemiştim.
karşımda duran genç adımı bir kez daha baştan aşağı süzdüğümde her ayrıntısıyla dikattimi çekmişti.
Gergin yüz hatları esmer teniyle yüzünde uyum sağlamış olan kirli sakaları , ah bide dostlarım beni benden alan yeşil ve sarı tonun karışımıyla ortaya çıkmış olan elamsı gözleri.

Ses tonunun bir tık daha yükselmesiyle " lan kime diyorum ben, hangi alemlere daldın kızım sen sabah sabah belamı arıyon hadi git işine ya işim gücüm var " yükselen ses tonu irkilmeme neden olunca karşımda duran genç adamın sert tepkisi zorum gidince bir kaşımı havaya kaldırıp "evet bela arıyorum ne o işinemi gelmedi " aslında dostlarım tam böyle demek istememiştim ama ne yapayım biraz manyak kafalı olduğum için belayı seven bir insanımdır.
Ayrıca bu sert tavrı zoruma gidince bende dayanamadım çaktım lafı yüzüne , verdiğim cevap karşısında yüz hatları gerilirken sinirli dişlerini birbirine bastırıp "bela arıyorsun demek ama yanlış kişiye çatmışsın kızım şimdiden uyarıyım o ayğını denk all yoksa o uzun dilini keser , o dik kafanıda kırarım buraya gömerim seni anladınmı beni , hadi şimdi siktir gitt "

Ben se azından heran çıkacak olan cümleye odaklanmış , vermiş olduğu bu sert ve soğuk tepkisi karşısında onu iziliyordum.
Kaşları çatık bir şekilde beni baştan aşağı süzerken ben onun bu egolu ve artist tavırlarına karşı yüzüme küçük bir tebesüm yerleştirip oa doğru bir adım atım.
Göğüslerimiz yapışmış bir şekilde öfkeden hızla inip kalkarken bende tabi dostlarım bu lafın altında kalırmıyım hayır tabiki verdim azının payını.
"Ne o sen beni tehditmi ediyorsun , zaten sizin gibilerin işi annca insanların gözünü bu tehditleri savurup korkutmak dimi. O zaman bende sana şöyle bir uyarıda bulunayım , senin o tehditlerinle korkutuğun insanlara benzemem ben çünkü senin o tehditlerin bana sökmez anladınmı beyefendi."

Verdiğim cevap karşısında yüz hatları gerilirken etrafımızı saran kalabalığı görmezden gelip tam arkama dönüp gittmek için hareketlenecektim ki bir an bileğimden kavramış olan el beni göğsüne doğru çekti.
Gözlerimiz bir kaç saniye birbirine sinirle bakarken bu derin sesizliği bozan ilk ben oldum.
"Sen kendini ne sanıyorsun be " bileğimden kavramış olan eliyle biraz daha baskı uygulamasıyla canımı dahada yakıyordu.
"Bırak elimi sen çok olmaya başladın " bileğimden kavramış olan elinden kurtulmak için ne kadar debelensem de işe yaramıyordu.
" Anlaşılan sen burda yenisin ama hadini fazla aşma çünkü sen çok olmaya başladın yoksa " bir an duraksadığındda o sert bakışları altında dişlerimi birbirine bastırıp "yoksa , yoksa ne öldürürmüsün "gözlerini bir an bile üzerimden ayırmazken o sert ve sinirli bakışları ürpermeme neden oluyordu.
Etrafı saran sesizlik uzarken dikatleri kendine çeken telefon sesi ile bu sefer gözler telefona döndü.
Genç adamın telefonunu cebinden çıkarıp açtığında hala gözleri bana dönük bir şekilde konuşuyordu.
O derin bakışları altında dalarken işitiğim tek bir şey vardı oda genç adamın kelimesiydi
sadece "tamam" diyip telefonu kapatı.
Telefonu kapatmasıyla bileğimden kavramış olan eliyle beni kendine doğru dahada çekiştirdiğinde resmen nefeslerimiz karışıyordu ikimizden birisi heralde kıbırdasa dudaklarımız yapışacaktı.
kafasını hafifçe yana kaydırdı ve kulağım doğru eyilip fısıldadı. "ulan dua et şuan işim çıktı yoksa seni kendi elerimle buracikta gebertirdim. Mademki bela arıyorsun ozaman tamda yerine gelmişsin , yanlız o küçük beyniyle bana kafa tutanın inceldiği yerden koparmam ben , en sağlam yerinden koparırım ki karşımdakinin içine otursun ."

Bense donuk gözlerle genç adamın gidişini izlerken söylediği her kelimesi beynime işlemiş gibiyd. şuan hislerimin bana yaşatığı tek şey sadece kalp atışlarım kulağımda atmasıydı.

Etrafımı saran kalabalığı görmezden gelip sıkışmış olan ruhumu kurtarmak için önüme dönüp okula doğru ilerledim.derin bir iç çekerken bir türlü yutkunamıyordum. Sanki denizin en dibinde kuytu bir köşesinde boğulmuş gibi hisediyordum.

arkadaşlar Umarım beğenmişsinizdir fikirleriniz benim için çok önemli çünkü onları dikate alarak harekete geçicem.
bide oylayıp yorum yaparsanız çok sevinirim.

Sizleri çok seviyorum : )))))

İki Yabancı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin