"Ay kusucam galiba, flört dönemleri böyle mi oluyor?"

Edis'in alayla karışık sesine karşılık Mavi elindeki yastığı beni teğet geçip Edis'i gelecek şekilde attığında Edis yavaşça yerine sindi.

"Sen birine aşık ol, o zaman görürüz biz seni kuzen."

Ege, Edis'in omzuna kolunu atıp konuştuğunda Edis, gülüp bize döndü.

"Ben aşık olmam aga, şu kız yıllardır âşık. Hâlâ aşık. Ben bu kadar eziyete katlanamam."

"Ben onu severken eziyet çekmiyorum ki, sadece o fazla şerefsiz olduğu için kalbim kırılıyor."

Göz kırpıp, Edis'e güldüğümde içeriye dolan parfüm kokusu kalbimi çarptırmıştı.

"Geçmiş olsun Duygu."

Elinde motor kaskı ile içeri giren Yiğit'e döndüğümüzde ben üzerindeki deri ceket ile ne kadar yakışıklı olduğunu içimden geçirmiştim.

Bu hâlde bile çocuğa düşüyordum. Yok aga, ben de Duygu'ysam, çocuklarımın babası kesinlikle o olacaktı. Yunan tanrısı mübarek.

"Üf, düştüm."

Ege'nin, Yiğit'e karşı kurduğu cümleye hepimiz gülerken yan taraftaki yastığı Ege'ye attım.

Ege yastığı tekrar bana attığında Yiğit'e bakıp konuştu.

"Tamam be al senin olsun, ben ne yapayım bu Yiğit'i ?! Şerefsizin teki zaten."

Yiğit, Ege'ye sahte bir sinir ile bakarken eliyle kendini gösterip konuştu.

"Ben mi şerefsizin tekiyim?"

"Evet."

Herkes bir ağızdan konuşmuştu.

"Tamam şerefsizin tekiyim ama yemin ederim Duygu'nun bana engel attığı günden beri iyi bir insan olmaya çalıştım. Kızların kalbini kırmamaya çabaladım. Lâkin yine birilerine zarar verdim. Özellikle de sana Duygu. Ben özür dilerim. Tamam, özür dileyince geçmiyor ama özür dilemekten başka ne yapabileceğimi de bilmiyorum."

Yiğit, üzgün bir sesle konuşurken ortamdaki herkes dikkatle onu dinliyordu. Gerçekten pişmandı.

"Ayrıca sana kendimi affettirmek için herşeyi yapmaya çalışacağım. İstersen sana karşı iyi bir arkadaş olabilirim, istersen de..."

𝘿Ö𝙑𝙈𝙀𝙇𝙞 & 𝙑.𝙄.𝙋. / 𝙩𝙚𝙭𝙩𝙞𝙣𝙜☣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin