ÖNSÖZ
...
...HİKAYEYE BAŞLAMADAN ÖNCE BİR AÇIKLAMA YAPMAK İSTİYORUM...
HİKAYEYİ İZİNSİZ BAŞKA BİR KANADA YOUTUBE INSTAGRAM VB. YERLERDE YAYINLAMAK YASAKTIR, İZİNSİZ YAYINLAYANLAR HAKKINDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
İzin alarak elbette paylaşabilirsiniz bir karşılık da beklemem AMA İZİN ALARAK.
.......
Baran
O gecenin ardından çok zaman geçmişti hastanede tedavi alırken bir yandan da hocadan ders almıştım kendimi birçok alanda geliştirmiştim.
Muhammed sağolsun her anımda bana yardım ediyordu akıl hastanesinden çıktıktan sonra da hocanın yanında ders aldım birçok hastaya yardım ettik.
Zaman hızla akıp geçiyordu ama
Ne kadar geçmiş olsa da o gece halen kabuslarım olurmuşçasına içimi ürpertiyordu.
Öyle yada böyle hayatta kalmıştık ve yaşantımıza devam ediyorduk...
...
Eskişehir de Üniversiteye başlamıştım ilahiyat bölümü okuyordum, başka bir şehirde olduğum için benim ile birlikte fatih, emir ve yunus olmak üzere dört arkadaştık.
Fatih uzun boylu sarışın ortalama kilolarda yakışıklı bir arkadaş, Emir ise ortalama boy ve kilolarda sarışın iyi huylu bir ev arkadaşı idi, Yunus ise esmer ortalama boylarda iri yarı yapılı bir arkadaştı.
gücümüz yettiğince bir ev tutmuştuk. Okul ile aram iyiydi ev arkadaşlarım ile de.
Yani kısacası hayat devam ediyordu ve kendimi hayatın akışına bırakmıştım, arada bir kaçamak yapıp okula gitmiyorduk
Ya güzellik uykumuza devam ediyorduk ya da yakındaki cafelerden birinde derin sohpete dalıyorduk herkesin hikayesi çok farklıydı hep eski anlardan konuşurduk, hepsi de kafa dengi çok iyi çocuklardı fatih, Yunus ve ben ilahiyat okuyorduk emir ise mühendislik okuyordu.
Aynı okulda olduğumuz için hep iç içe gezerdik hep yanyanaydık dertlerimizi paylaşır derman arardık birbirimize, gece geç saatlere kadar televizyon izler sabah ise yarı uykulu bir şekilde geçirirdik günü.
Yaşadığım olayları hiç bir şekilde anlatmamıştım onlara, anlatır isem benden uzaklaşırlar diye düşünüyordum.
Yani bu olaylardan önce bana biri böyle birşey yaşadığını söyleseydi bende kuşkulanır ve uzak dururdum onun için o konulara hiç girmemiştim...
...
Akşam eve geçtiğimizde her zamanki gibi ne yemek ne de atıştıracak birşey vardı evde sırası ile mutfak işlerini yapıyorduk.
Hepimiz birden Emir'e bakıyorduk
Anlamış olacaktı ki kazağının kollarını katlamaya başladı.
Ulan az yeyinde aşcı tutun kendinize diye diye mutfağa girdi.
Biz ise arkasından kaçamak gülüşler atarak salona gittik.
Fatih ve yunus direk telefona daldı onlara bakarak ulan telefondan başka birşey bilmiyorsunuz değilmi ne anlıyorsunuz şu şeyden dedim.
Fatih kafasını kaldırarak bize öyle diyorsun da sen de telefon ile uğraşmıyormusun dedi.
Fatih'e bakarak ben sizin gibimiyim geldiğiniz anda telefona gömüldünüz, ev darmadağın evi toparlayalım biraz diyerek ayaklandım.
Belli ki kalmaya niyetleri yoktu yerde duran krem renkteki iki kanepe yastığını alıp kafalarına fırlattım size kalkın dedim değilmi diyerek çıkıştım.
İkisi birden ayaklanıp etrafı toplamaya başladılar.
...
Üç, beş dakika sonra etraf tertemiz olmuştu.
Fatih bana bakarak oldumu baran bey? Dedi.
Gülerek oldu oldu şimdi sosyalleşmeyi unutabilirsiniz dedim.
Dediğim an ve telefonları ellerine almaları bir oldu.
Mutfağa emir in yanına gittiğimde yiyecek olarak Tepsiye kahvaltılık eşya koymuş sigarasını yakmış çayın kaynamasını bekliyordu bende yanına oturdum hafif bir sırıtarak eee Emir bey görüşmeyi nasılsınız dedim.
Bana bakarak güldü valla görüyorsun işte baran okuldur ev işleridir derken sürünüp gidiyoruz işte dedi.
Ben de paketten bir sigara çıkartarak yaktım dumanı içime çektikten sonra kafamı kaldırarak tavana doğru üfledim, sigaraya başladığımdan beridir bunu her sigara içişimde yapardım dumanın havaya karışmasını izlemek ve sigara kağıdının yanarken çıkarttığı ses bana güzel geliyordu.
Emir bana bakarak fatih ile yunus ne yapıyor ses seda çıkmıyor odalarındalar mı? Dedi.
Yok ya ne odası oturma odasında oturmuş telefon ile uğraşıyorlar dedim.
Gülerek bana baktı ve iyi iyi allahtan telefonları var yoksa vır vır vır kafamızı ütülerlerdi bırak öyle kalsınlar dedi.
Haklısın valla ütülerlerdi diyerek ardından bir gülüş de ben attım.
Sigaradan son bir duman daha çekerek ayaklandım sana kolay gelsin emir ben üstümü değiştireyim sofrayı kurunca haber verin dedim.
O da kafasını sallayarak onayladıktan sonra odama gittim.
Eşofmanlarımı giyerek yatağıma uzandım ve Havvas ilminden bir kitap alarak okumaya başladım belki kaçırdığım ve ya unuttuğum bir şey varmı diye arada bir göz gezdiriyordum.
Biraz zaman geçtikten sonra da fatih birden kapıyı açtı elimdeki kitabı direk kapatarak yanıma koydum baran sofra hazır, dedi.ve kaşlarını Çatarak sen yine ne okuyorsun kaçtır odana geldiğimde kitap okuduğunu görüyorum beni fark edince de saklıyorsun hemen dedi.
Yok ya ne saklaması o benim Günlüğüm yani özelim dedim.
O Günlükten niye bizim haberimiz yok eminmisin günlük olduğuna dedi.
e-evet yalan mı söyleyeceğim size dedim.
Bu kadar sıkıştırması hoşuma gitmemişti "kesin bakacak"diye içimden geçiriyordum ki göstersene bakayım bi dedi.
Ulan özel diyorum özel nedemek anlamıyormusun? Dedim.
Sadece kapağına bakacağım dedi.
Ve kitaba doğru yürümeye başladı yakınlaşmasına daha fazla izin vermeden odadan çıkartmaya çalıştım ama görmüş olacak ki lan bunun üstünde Havvas ilmi yazıyor sen deli misin ne okuyorsun lan dedi.
Nasıl okumuştu bunu başlık türkçe değildi ama.
Sen nasıl okudun onu nereden biliyorsun bu dili dedim.
Sana sonra anlatırım ama sen de bu kitabın neden sende olduğunu söyleyeceksin tamam mı dedi.
Tamam ama aramızda tamam mı dedim.
O da onayladıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi oturma odasına gittik.
Evet HERKESE MERHABA UZUN BİR ZAMAN OLDU TELEFONUMU DEĞİŞTİRDİM HESAP İLE İLGİLİ BİRKAÇ SORUN YAŞADIM FELANDI FİLANDI DERKEN İLK BÖLÜMÜ SİZLERE SUNDUM
Hatalarım olduysa Özür dilerim
Sizce Fatih o başlığı nasıl okudu yoksa oda Bara'nın geçmişine benzer bir geçmişe mi sahip yorumlarda belirtiniz.
OY VE YORUMLARINIZ HİKAYENİN ÖN PLANA ÇIKIP DAHA ÇOK OKUNMASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ LÜTFEN
🌟OY VE YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN🌟
