6. BÖLÜM

77 4 41
                                    

 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNİ RAHMETLE ANIYORUZ ALLAH MEKANLARINI CENNET PEYGAMBERİMİZE KOMŞU EYLESİN.


 

  Fatih
Bu konuyu Baran ile konuşacaktım sonuçta bir hüddam öğrencisiydi.
Bu beladan hepimizi kurtaracak olan kişi o olabilirdi telefonu alıp Baran'ı aradım bu geç saatte aramak hoşuma gitmiyordu ama kendisi söylemişti aramamı.
Birkaç çalışan sonra açmıştı telefonu
-alo Baran kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum
-ne rahatsızlığı Fatih zaten uyumuyordum.
-Baran hani sen bana demiştin ya birşey olursa ara beni diye, İşte birşey oldu.
Baran birkaç saniye sesiz kaldıktan sonra
-olanları biliyorum fatih sen merak etme dedi.
Nasıl biliyordu ne ara haberi olmuştu olanlardan, kimden öğrenmişti acaba
-sen nereden biliyorsun olanları
-seni korkutmak gibi olmasın ama koruyucu cinler var yanında ve onlar haber verdi olanları dedi.
Demek ki o beyaz ışık bizi korumaya çalışan cinlerdi
-demek ki o ışık onlardı
-aynen Fatih onları sizi yarına kadar koruması için ben yolladım yarın ise ben geldiğimde bir çaresine bakarız hep birlikte dedi.
-tamam Baran ama bizi koruyabileceklerine eminmisin
-eminim Fatih. Birkaç saniyelik suskunluğunun ardından varmı başka birşey dedi.
-yok baran olursa sana haber veririm dedim.
-tamam dedi ve telefonu kapattım.
Emir ve Yunus konuştuklarımızdan hiçbir şey anlamamış gibi bana bakıp bir cevap bekliyordu ama benim söylemem doğru olmazdı baran geldiğinde isterse kendisi anlatırdı.
Emir söze girerek ne oldu. Bu olanların Baran ile ilgisi ne dedi.
Baran yarın gelince anlatır benim anlatmam doğru olmaz dedim.
Merak ettiklerini biliyordum ama hiç kimse korkudan dile getiremiyordu olanları.
Ama içimde tarif edilemez bir şey vardı ne olduğunu bilmiyordum  sanki biri kafamın içinde sayıklıyordu.

...

Herkes yatağını salona getirmişti bana olanlardan sonra bende dahil hepimiz korkuyorduk tek uyumaya. Ama bir yandan da bizi koruyan birilerinin olması beni rahatlatıyordu nedense.
Sanki normal bir şeymiş gibi korkmuyordum sadece o Ashar denen ifrit beni öldürmeye çalışınca korkmuştum.
Bir ses bana korkmamamı söylüyordu ve bana güven veriyordu.

     Baran
Arkadaşlarımın zarar görmesi beni üzmüştü ne de olsa hüddamığı bu durumları yaşayan insanların zarar görmemesi için tercih etmiştim.
Bu olanları da Allah'ın izni ile atlatacaktık inşallah.
En çok korktuğum şey birinin Ashar'a kanıp onun peşinden gitmesiydi murat gibi kaçırılıp ölünceye kadar işkence edilmesiydi.
İçinde bulunduğum düşünceleri bir kenara bırakarak oturduğum yerden kalktım montunu giyindikten sonra bahçeye çıktım kuru bir soğuk vardı dışarıda esen rüzgar insanın yüzünü tokatlıyordu resmen kapşonumu başıma geçirerek bahçede biraz dolandım bir sigara çıkartıp içtikten sonra tam eve giriyordum ki birşeyler hissetmeye başladım arkamı sakin bir şekilde döndüğümde karşımda Ashar'ın kabilesinden bir cin gördüm sureler okuyarak dış kapıdan uzaklaşarak bahçenin diğer tarafına doğru gittim bizimkilere sesimin gitmesini istemiyordum.
Bahçenin diğer köşesine geldiğimde bir sandalyeye oturdum belli ki bu kadar zayıf bir cini bana zarar versin diye değil konuşma amaçlı yollamıştı Ashar.
O an ben de yanıma bir cin çağırdım beni koruyan cin yanımda iken konuşmaya başladım ne istiyorsun o liderin Ashar kendi gelemedi mi? dediğimde sen de biliyorsun ki Ashar gelseydi her iki taraf için iyi olmayacaktı dedi.
Haklıydı her iki taraf da zararlı çıkabilirdi ne demen için yolladı seni dedim.
Bu Fatih'e olanlara karışmamanı eğer karışırsan da bedelinin ağır olacağını söylemem için yolladı beni dedi.
Fatih'i neden korumayacakmışım onu da söyledi mi o liderin diye cevap verdim.
O kadarını da sen öğren ne de olsa hüddam olan sensin dedi ve ortadan kayboldu.
Neden böyle dediğine anlam verememiştim ama ne olduğuna bakacaktım yanımdaki cini görevlendirerek bu konu hakkında bilgi edinmesini istedim o da kabul ederek yanımdan ayrıldı.
Bu işin altından daha ne çıkacaktı acaba.

...

Sabah güneşi doğmuştu üç saat sonra otobüsüm kalkıyordu herkes erkenden uyanmış kahvaltıyı bekliyordu annem ve babam kendime dikkat etmemi söylüyor benim gidişim için üzüyordu ne de olsa evden ve onlardan kilometrelerce uzakta yabancı bir yerde okuyordum.
Biraz daha sohbet ettikten sonra kahvaltımızı yapmak için sofraya geçtik sofrayı abim hazırlamıştı ve eli de yatkındı mutfak işlerine, onu alan kız yaşadı diye içimden geçirerek gülümsüyordum.
Bir yandan üzüntülü bir yandan da heyecanlıydım arkadaşlarım orada Allah bilir neler yaşıyordu bunu gidip öğrenecektim.
Herşeyden önce fatih meselesini çözmek istiyordum gece o cin ile konuşmamın ardından çok meraklanmıştım acaba fatih ile alıp veremediği şey neydi bu cinin.

...

Herşeyin hazırdı arabaya binip otogara gitme zamanım gelmişti ama ondan önce yapacağım birşey vardı babama iki dakika beklemesi için seslendim ve hemen yatak odasına gidip cebimdeki muskayı çıkartarak fark edilmeyecek bir yere koydum bu muska ailemi o Ashar denen şeytandan koruyacaktı. Ne olur ne olmaz diye gece planladığım gibi iki cin çağırarak babam ve abimin eve döneceği zamana kadar annemin başında beklemelerini istedim.
Ve annem ile helalleştikten sonra arabaya binerek otogara doğru yola koyulduk.
İçim rahhattı çünkü Ashar'ın bir daha aileme bulaşmasını zannetmiyordum annemi araya koyması beni saf dışı bırakmak içindi ama ne olur ne olmaz diyerek ufak tefek tedbirler almıştım.

...

Otobüsün kalkış saati gelince babam ve abim Allah'a emanet ederek vedalaştıktan sonra arabaya bindim bu gelişimden hiç bir şey anlamamıştım çünkü hep arkadaşlarımı korumaya çalışıyordum, Asharın haince planı işe yaramış kendini tekrar bir şekilde bana belli ettirmişti ve bu da yetmezmiş gibi suçsuz arkadaşlarımı da bu işin içine dahil etmişti ama bunun hesabını soracaktım yıllar önce tamamlayamadığım işi tamamlayacaktım.
Bu sefer o ifrit elimden kurtulamayacaktı ama öncelikle bu Fatih sırrını çözmeliydim.
Kafamda bir ton soru ile yola koyulmuş olacakları ve yapabileceklerimi düşünmeye başlamıştım bile.

HATALARIM OLDUYSA ÖZÜR DİLERİM.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM

 

DÖNÜLMEZ 2 GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin