içimde kopan fırtınalar bitmek bilmedi âden. sen artık yoktun. seni hiç gelemeyeceğin bir yoldan durup beklemişim. yerim, yurdum sendin benim. yurdumdan kovulmuşum ben âden.
12,10,20-11,12,20
merhaba sevgilim, merhaba canımın içi, merhaba göz bebeğim,
binlerce kez merhaba sana.
yaptığını yapıp vedasız göç edecektim lâkin olmuyor âden'im. ne senden geçebildim ne de sende kalabildim.
bak âden geldim işte yanına. sana yalvarırken gel diye, inanmak istemediğim gerçekle karşılaşmak...
hâlâ bir kabusun içindeymişim gibi hissediyorum, hâlâ uyandırmanı bekliyorum, hâlâ beyazlar içinde sana sarılmayı hayal ediyorum.
fakat âden, sana beyazları giydiğinde sarılamadım. üzerine siyah çarşaf örtülmeden öpemedim. aptal gibi hastanede yatıp durdum. ne bu tarafta ne de diğer tarafta yanındaydım. öylece kalakaldım hastane odalarında. özür dilerim sevgilim.
annenle karşılaştığımız günün ertesi bir mezarlığa gittik.
bir yandan kendimi kandırmaya devam ederken bir yandan da inanmaya başlamıştım. etrafta bir sürü mezar vardı. hepsinin üstünde yazan isimleri tarıyor, senin isminin yazmadığını görünce umut kırıntıları kalbimde çırpınıyordu. bu bencilce olabilir. lâkin kim canını kaybetmek isterdi ki?
hepsini okuyordum, okumaya devam ediyordum. annen acıyordu bana. arada bir bana bakmasından anlıyordum. ama senin ismin yoktu âden.
içimde kopan fırtınalar bitmek bilmedi âden. sen artık yoktun âden. seni hiç gelemeyeceğin bir yoldan durup beklemişim. yerim, yurdum sendin benim. yurdumdan kovulmuşum ben âden.
bir daha bakmaya yüreğim el vermedi güzelim. aklıma gelen koşmak oldu, deli gibi koşmak. koştum, nereye gideceğimi, nasıl bir yol çıkacağını bilmeden koştum. yürüdüm, tükenmeden. kaybeden gibi. sendeleye sendeleye yürüdüm âden. önüme neresi çıktı biliyor musun? seni ilk gördüğüm yer. kayalıklar. oturdum. sabahtan akşama kadar sessiz sedasız, içime ağlaya ağlaya oturdum. artık bir hiçtim âden. ben sensiz ne yapardım. yokluğundan bir haberken geleceğine dair bir takım umutlarım vardı. onlar da yerle yeksan oldular.
cesaret edemedim beyaz mermere varmaya. belki bir ay, belki üç ay. dayanamazdım isminin yazılı olduğu yere dokunmaya. yamacına oturmak isterdim lâkin beyaz bir mermere oturacaktım âden. ben bunları istemiyordum. biliyordum beklediğim cesaret hiç bir zaman gelmeyecekti. şunu da biliyordum ki sen, beni bekliyordun. bu yüzden ant içtim kendi kendime.
bugün sabah çiçeklerini sulamaya gittiğimde içtiğim ant geldi aklıma. çiçeklerinden herhangi birisi solarsa gidip üzerine çiçekli bir elbise dikecektim. işte âden buradayım. yanında. kalksan sarılsan ya bana. 'hoş geldin merih'iiim' desen. 'aaaa bunlar hangi güzel kıza acep?' diye şakadan da olsada kendini şımartsan. karşımda çocuklaşsan. ben de öylece seni seyretsem. olmaz, değil mi? ne acı âden. kader bizi en mutlu günümüzde ayırdı. artık sensizlik yok derken, asıl sensizlik başladı. en acısı ise bunu biliyor olmak. keşke kafayı yeseydim, dengemi kaybetseydim. senli günlerimi düşünüp durarak yine günlerimi senle geçirseydim. ne öldüm, ne delirdim. bir tek seni özledim âden, çok özledim, çokça özledim.
şimdi ismini düzelteceğim âden'im. a'nın şapkasını yazmamışlar. ben yazayım. sen sürekli kızardın şapkasız yapınca. bari burada her şeyin dört dörtlük olsun. şimdilik sana veda ediyorum. yine geleceğim, hep geleceğim. sen neredeysen oraya geleceğim. seni çok ama çok seviyorum güzel kızım. en yakın zamanda görüşürüz. hoşça kalasın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
buraya kadar bana, âden'e, merih'e eşlik ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
eğer beğendiyseniz vote atmayı ihmal etmeyin. merak ettiğiniz, anlamadığınız bir şey varsa da yorum bırabilirsiniz.
kitaplığınıza eklediyseniz çıkarmayın, eklemediyseniz de ekleyin çünkü özel bölümler gelecek.
âden ve merih benim için gerçekten özeller. onların hayatlarından bir nebze de olsun etkilenmemek mümkün değil. merih'in güzel sevgisi, âden'in iyi yüreği, birbirlerine olan saygıları, aşkları, arkadaşlıkları... onların adına daha bir çok şey yazabilirim lâkin onları onların gözünden tanıyın istedim.
