2./Yeni Gelen Hisler Dengeni Alt Üst Edebilir./

38.4K 3.5K 5.6K
                                    

Özet;

Öğretmenin sözünün ardından kafasını hafifçe kaldıran minho sınıfa üstünkörü bir bakış atmaya başladı ve tam göz göze geldiğimizde birden adım atmaya başladı. Neden kalbim teklemişti?

' O benim yanıma mı oturacak?'

Yanıma gelip oturarak kendimi az da olsa özgür hissettiğim alanlardan birini kaplayan çocuğa karşı içimdeki mantıksız kızgınlıkla bakışlar atarken gelecekte onun en büyük özgürlüğüm olacağı aklımın ucundan bile geçmemişti.

-2-

Yanıma yerleşen Minho' ya gözlerim dönerken onun gözleri de benim gözlerimi bulmuştu. 2 saniyelik bir bakışma yaşadıktan sonra hızla gözlerimi kaçırıp önüme ve kitaplarıma döndüm.

Matematik öğretmenimiz de Minho'yu yerine yolladıktan sonra derse başlamak üzere tebeşiri eline aldı ve 40 dakikalık dersine başladı.

-

"Bu konu da dönem sınavınıza dahil o yüzden sakın çalışmayı es geçmeyin çocuklar. "

Matematik öğretmenimiz verdiği aşırı sevindirici(!) haberden sonra kitaplarıyla birlikte sınıftan çıktı.

Hocanın sınıftan çıkmasıyla birbiriyle muhabbet etmeye başlayan sınıf arkadaşlarıma dalgın bir bakış attım ve önümde ki örnek sınav sorularına döndüm. Elimde ki kalemi soruların üzeride gezdirirken Minho'nun üzerimdeki bakışlarını hissedebiliyordum.

Ne yani onunla tanışıp muhabbet mi etmeliyim, sınıf başkanı bile değilim o yüzden uyum sağlaması için yardımcı olacak en son kişi de sınıfın asosyal ineğiydi.

Daha fazla üzerimde hissettiğim baskıya dayanamadım ve ona hafifçe dönerek,"Selam ben Jisung", elimle sol önümüzde oturan sınıf başkanını işaret ettim "Bu da sınıf başkanımız Jinhyuk, sana okula alışman ve etrafı tanıman konusunda yardımcı olur, muhtemelen unuttu."diyerek tekrar gözlerimi gözleriyle buluşturdum. Hiçbir şey söylemeden birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra," Sen neden yardımcı olmuyorsun, bu sınıftan değil misin? "

Yönelttiği soruyla hafifçe şaşırırken başımı sallayarak," Bu sınıftanım ama-"

" Sen gezdir o zaman. "

--

Açıkca gezdirmemi söyledikten sonra yapmama gibi bir şansım kalmadığı için şu an onunla beraber koridorda yürüyordum. Ve neden bu kadar gerginim?

Islık çalarak tembel adımlarıyla yanımda yürürken aniden durmasıyla ona doğru döndüm,

"Sadece müzik odasını ve çatıyı göster"

'Emir verme orosbu çocuğu' evet yine ve yeniden içimden sövdükten sonra adımlarımı müzik odasının bulunduğu alt kata inmek için merdivenlere yönlendirdim.

Kapısını açtığım müzik odasına onunda bakması için kenara çekildim. "Burası müzik odası, serbest kullanım için izin almak gerekiyor. Müzik hocamızdan alabilirsin." sözlerimi pek takmıyormuş gibi görünürken üzerindeki siyah kot ceketini çıkararak piyanonun üstüne umursamazca fırlatarak gitarların bulunduğu rafa ilerlemeye başladı. Hızlıca kot ceketini oradan alırken,

" Hey, burayı kullanamazsın, daha iznin yok ayrıca kot ceketini bulduğun her yere atamazsın" sözlerimden sonra gözlerini devirip kollarını yukarı kaldırarak esnedi. Siktir, kolları çok kaslıydı. Ellerini yanındaki raftan indirdiği kahverengi gitara uzatırken,

"Bu kadar sıkıcı olman için sana ödeme mi yapıyorlar? Ayrıca madem istediğim yere koymama izin vermiyorsun sen taşı o zaman. "

Söylediği saçmalıklar sinirlerimi bozmaya yeterken ona döndüm ve,

"Sana oradan hizmetçi gibi mi görünüyorum?"

"Ağzımdan hiç öyle bir şey çıkmamıştı. Yoksa garip hizmetçi fantezilerin mi var?"

Bir kaç saniye ne dediğini anlamazken birden ona dönerek,

"Saçmalama" dedim. Evet gerçekten harika bir cevap neydim ben ilkokul öğrencisi falan mı?

"Her neyse kapıyı kapat. "

"Ne yaparsan yap. "

Elimdeki ceketini askıya asıp kapıyı kapatmak için kendimi de bir adım dışarı alırken aniden içeri çekilmemle şaşkınlıkla ağzımdan küçük bir bağırma çıkarken ona döndüm,

"Ne oluyor? "

"Dersi asmaya ne dersin?" bana yönelttiği saçma soruyla ona aynı saçmalıkta bir yüz ifadesiyle,

"Hayır derim." cevabını verdim.

"Aslında bir teklif değil, haber vermeydi zaten. Okulun ilk gününde olan transfer bir öğrenciyi tek bırakmamalısın yoksa sorun çıkarabilir."

"Sınıf başkanı olmadığımı söyledim sana. Git Jinhyuk ile dersi as fizik dersine girmem gerekiyor."

"Sen hayatında hiç dersi asmadın mı?"

"Evet, hiç böyle bir saçmalığa ihtiyaç duymadım." hafifçe sırıttı.

"Emin ol tüm gün tavus kuşu gibi kafanızı gömdüğünüz aptal test kitapları kadar saçma değil." ağzımdan çıkan hah sesine engel olamazken,

"Konuşmak senin için kolay geliyor olmalı, öyleyse sen dersi as ve ben de aptal test kitaplarıma döneyim ne dersin?"

Yerinden kalkarak üzerime doğru yürürken kapıyla arasına sıkışana kadar ilerlemeye devam etti. Suratıma doğru yakışıklı yüzünü eğerken aynı zamanda konuştu,

" Ya ben seninle dersi asmak istiyorsam? " gözlerimi kaçırırken elimi göğsüne koyup hafifçe ittim.

"İnsanlar senin isteklerine göre yaşamıyor ama. "

Kurduğum cümleden sonra hızlıca arkamı dönüp müzik odasının kapısı açarak hızlı adımlarla yürümeye başladım. Yanaklarımın yandığını ve kalbimin göğüs kafesimi zorlarcasına attığını hissedebiliyordum.

'Kimdi bu çocuk ve kendini ne sanıyordu?'

--2. Bölüm sonu --

Acemiyim kusura bakmayın sadece minsung hakkında düşünürken aklıma gelen bir kurguyu yazmak istedim. İlk defa bir kitap yazıyorum. Yanlışlarımı görmezden gelip minsung güzelliğini hissedin sadece.

B me' minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin