HÜDDAM BOTAN KONYA'DAKİ OLAY

364 12 5
                                    

ARKADAŞLAR İLK DEFA KİTABIMI OKUYANLAR İÇİN BİLGİLENDİRME BU KİTAP KAFİR CİNLER ADLI KİTABIMIN DEVAMIDIR..

BOTAN

artık neredeyse aradan 6 sene geçmiş ve sonucu 3 gencin artık bir hüddam olması. Mussallatı kazandığımız gün herkese  nasıl savaşı kazandığımızı anlatıyordum. Hepsi mutluluk içinde dinliyorlardı. O gün barış hariç hepimiz söz vermiştik biz hüddam olacağız diye ali ve hasan cinlerden daha güçlü olduğumuz anladıkları için ikisinde hüddam olmak istemişlerdi. İşte her gün ettiğimiz dua bugün kabul olmuştu. Üçümüzün hayal ettiği ilimi öğreniyorduk ALLAH bize öyle bir ders vermişti ki bu işin dalga geçilecek ve hafife alınmayacak bir ilim olduğunu en iyi şekilde göstermişti... Barış 1 hafta bizde kaldıktan sonra evine geri dönmüştü ve biz 10 senelik bir zamandan geçip buraya gelmiştik. Üçümüzde ayrı evlere çıkmıştık ve Üçümüzde birer hüddam 'dık ben yine camcı işine dönmüştüm hasan ve ali de beraber malzeme dükkanı açmışlardı. Artık Üçümüzünde isimleri çoğu yerde bilinirdi. Sayısız insan kurtarmıştım. Sabah kahvaltısını yapıp işe gitmek için üstümü giyinmiştim her zaman ki gibi hızlı adımlarla dükkana doğru yol aldım hoca bana arabasını vermek istemişti ama kabul etmemiştim ne zaman bu işi yapmak için besmele çeksem aklıma hocam gelirdi onla kurtardığımız insanlar ve ilk kurtardığımız amcayla teyze ve kızı gelirdi aklıma. dükkana varmıştım. Selam verip içeri girdim ustam selamımı alıp "heh botan bu abinin evine gitte bir penceresinin cami kırılmış ölçüsünü alıp gel." tamam usta diyip abiye baktım " gel kardeş gel benim ev biraz uzak mecbur yürüyeceğiz kusura bakma " yok abi estağfurullah diyip dükkandan çıktık yavaş adımlarla gidiyorduk cebime elime götürüp metre cebimde mi diye baktım cebimde olduğunu anlayınca biraz rahatladım" ne oldu metreni mi unuttun" yok abi cebimde bak diyip cebimden metreyi çıkarıp gösterdim "tamam" diyip cebinden telefonu çıkardı. "Alo alo kızım evi topla şimdi ustayla geliyoruz. Tamam mı hadi görüşürüz" diyip telefonu cebine kattı. Gülümseyerek bana baktı. Telefonumun çaldığını fark ettim ve cebimden telefonu çıkarıp kim aradığına bakmadan açtım ALO "selamün aleyküm botan nasılsın iyi misin" ve aleyküm selam ali iyiyim ALLAH'A ÇOK ŞÜKÜR seni sormalı sen nasılsın iyisin inşaallah "bende iyiyim ALLAH RAZI OLSUN şey diyecektim işe gittin mi" işteyim şimdi bi abinin evine ölçü almaya gidiyorum bi sıkıntı var söyle" akşam bana gele bilirmisin diyecektim hasan da bende olacak bi iş varda biraz güçlü bir musallat var." Tamam ali ben akşam elimden geldiğince erken gelmeye çalışacağım var başka birşey " yok kendine iyi bak botan KOLAY GELSİN allaha emanet görüşürüz" Sana da kolay gelsin  ALLAHA EMANET OL orda görüşürüz  ALLAHA EMANET diyip telefonu kapattım. "Gel kardeş ev bu" diyip kapıyı açtı. İçeri girip kapıyı kapattım. Merdivenlerden yukarı çıktık abi kapıyı çalıp içeri girdi. Müsait mi abi " gel gel " ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Selamün aleyküm "aleyküm selam abi" 14 yaşındaki bir çocuk selamımı alıp ayağa kalktı ve oturuşunu düzeltti çocuğa bakıp gülümsedim.... " bak bu pencere birde senin yanındaki kapı camı varya o bütün kapıların camlarından farklı onu değiştirip bütün kapılarının aynı cam deseninden takacaksın" tamam abi diyip kapıdan diğer kapının camına baktım zeytin dalı deseni tamam abi ben şimdi ölçüsünü alıp camları takarım dedim ve cebimden telefonumla metreyi çıkardım telefonumun notunu açıp yanımdaki koltuğun üstüne bıraktım metreyle kapının ölçüsünü alırken fısıldayarak 32.5×27 dedim ve telefona aldığım ölçüyü kaydettim. Bide bu pencere deme abi " evet o" tamam diyip pencerenin de ölçüsünü aldım telefona kaydedip abi ben şimdi camları kesip gelecem. diyip evden çıktım dükkana doğru yol alırken usta mı aradım "Alo" usta 32.5×27'ye 50× 52.5 ölçüde cam kessene ben gelim hemen alıp gidim 32.5×27 ye zeytindali kes diğeri düz cam "tamam kesiyorum ben" diyip telefonu kapattı. Hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştım dükkana girip selam verdim. " aleyküm selam camları al arabaya koy ben geliyorum " tamam diyip çantayla camları arabaya koydum camları bağlarken usta dükkanı kapatıp arabaya bindi bende arabaya binip usta düz git dedim "tamam" diyip arabaya çalıştırdı  eve geldiğimizde camları evin kapısına koydum aşağı inip arabadan çantayı aldım " botan 60 TL alacaksın ben fabrikaya gidecem dükkanın anahtarı  al" tamam usta diyip eve girdim kapıyı çalıp selam vererek içeri girdim müsait mi abi "gir gir" kapıyı açıp çantayı yere koydum camları da içeri alıp kapıyı kapattım kapıdaki cami sağlam çıkarıp köşeye koydum 2 camıda takıp çantayı topladım. Abi 60 TL vereceksin dedim abi cebinden cüzdanı çıkarıp 60 TL verdi " kolay gelsin" ALLAH RAZI OLSUN DİYİP EVDEN ÇIKTIM SAĞLAM ÇIKARTTIĞIM CAMIDA ALIP DÜKKANA GİTTİM DÜKKANI AÇIP camı masaya yatırdım.
Çantayı yerisine koyup dışarı baktım dışarı bakarak camsille bezi çıkartıp camı sildim. Nedense kötü bir enerji hissediyordum bir şeyler ters gidecekmiş gibi camı iyice temiz olunca masadan kaldırıp camların arasına koydum sandalyeye oturup telefonu mu çıkarttım. Adamın evindeyken telefonumu arayan kişiyi arayıp telefonu hoparlörü aldım ve masaya bıraktım o sırada fırçayı alıp masanın altını temizlemeye başladım. "Alo" Alo "selamün aleyküm hocam " aleyküm selam "hocam size bir şey soracaktım da müsait misiniz" estağfurullah "hocam benim oğlum neredeyse hergün kabuslar görüyor yanından bir anda gölgeler geçiyor hep evde hayvanlar görüyormuş. Bende sizin numarayı Zeynep abladan aldım bana sizi tavsiye etti" "EFENDIM İSMİ SEFER" ALLAH RAZI OLSUN SEFER benim bu akşam Bi  işim var yarın akşam size geleceğim ORDA ALLAHIN İZNİYLE ALLAHIN BANA VERDİĞİ İLİMLE HALLEDECEĞİZ İNŞAALLAH  MERAK ETME  "ALLAH RAZI OLSUN hocam siz Zeynep ablanın evine gelin biz orda olacağız " tamam sefer başka birşey var "S-SE  SEFER yok hocam ALLAH RAZI OLSUN görüşürüz " TAMAM ALLAHA EMANET OL kendine iyi bak diyip telefonu kapattım EĞMED NEYİ VAR "EFENDİM MUSSALLATI VAR" davet mi yapmışlar yoksa inanmıyor diye mi "KENDİSİ ATEİST EFENDİM" TAMAM EĞMED diyip fırçayı yerine koydum. saat akşam 6 olmuştu bende rodaj makinesini açıp rodajlanması gereken camları rayların üstüne koyup makinayi başlattım.camları bitirince kapının yanına koydum makinayi kapatırken usta gelmişti "selamün aleyküm" aleyküm selam usta " botan sen çık bende zaten şimdi dükkanı kapatıyorum" tamam kolay gelsin ALLAHA EMANET OL usta "Sende sende" dükkandan çıkıp alinin  evine dogru yol aldım. Alinin evine varmadan belki bir şey görüp alırım düşüncesiyle pazardan gidiyordum takı satan bir esnaf gördüm SELAMÜN ALEYKÜM  "aleyküm selam Hocamm" "EFENDİM ABDULLAH ABİSİNE BÜYÜ YAPILMIŞTI SİZ BOZDUNUZ" tebessüm edip abdulah'ın kardeşi NASILSIN İYİSİN İNŞALLAH ismini zikrede bilirmisin bana "Ali hocam istediğini sec al hocam ne alırsan al para almayacam" estağfurullah ali estağfurullah diyip yüzüklere baktım gözüme bi yüzük takılmıştı. Yeşil taşlıydı. Bir tarafında hz. Süleyman'ın mührü bir tarafında da sadece ismi azam duası yazılıydı elime alıp iyice baktım yanlarında da besmele yazıyordu çok hoşuma gitmişti. Ali bunun hediyesi kaçıradir. "HOCAM hediye etmemi kabul etmeyeceksiniz biliyorum ** TL verirsen olur " o kadar indirim yapma benide normal müşterilerinden gör al 100 lirayı "hocam lütfen verdiğim fiyatı yükseltmeyin indirin daha iyi benim için daha çok mutlu olurum " gülerek parayı verdim yüzüğü alıp parmağıma taktım. Hadi kendine iyi bak ali Abdullah'a selam söyle "aleyküm selam hocam sende "hadi ALLAHA EMANET OL. ALİNİN EVİNE VARMIŞTIM. KAPIYI ÇALMAK ÜZEREYKEN

HÜDDAM BOTAN Where stories live. Discover now