5.8

9.2K 591 344
                                    

(Bolca yorum atabilir misiniz?)💓

"Lina baban harbi çok iyi adammış!"

"Hı?"

Odaya tıktıklamadan dalan Bora'ya irkilerek döndüğüm de gözlerinin içi parlayarak suratıma bakıyordu.

"Lina neyin var?"

"Bir şeyim yok bilinmeyen yazdı onun söylediklerini düşünüyorum."

"O çocuk sana yine mi yazdı?"

"Engelledim."

"Neden baştan engellememiştin ki?"

Düşünür gibi yaparak omzumu silktiğim de kolumdan tutarak ayağa kalkmamı sağladı.

"Boşver artık ne diyelim. Kafana çok takıyorsun. İçeriyi idare ettim ama annen seni çağırıyor."

"Tamam." diyerek gözlerimi kırpıştırdığum da salona doğru adımlarımı ağır bir şekilde ilerlettim.

Bora'nın telefonunu karıştırma düşüncesi beynimin her saniyesinde yankılanırken kendime gelebilmek adına avuç içlerimi çimdikliyordum.

Kafamın içi kazan gibiydi. Ona güvenmem gerekiyordu.

Allah başka dert vermesin!

Beni düşüncelerimden sıyıran annemin sesi olmuştu.

"Nerde kaldın Lina?"

Bakışlarımı yemek sofrasına doğru çevirirken gözlerimin dolmaması için göz yaşlarımı geri göndermeye çalıştım.

"Lavaboda."

"Tamam hadi gelin artık yemekleriniz soğumasın. Bora siz nerde arkadaş oldunuz. Seni hiç görmemiştim."

Gülümseyerek Bora'nın cevap vermesini beklerken kekelemesiyle konuşmak için dudağımı araladım.

"Okulda!"

"Sitede!"

İkimizin de aynı anda farklı cevap vermesiyle babam anlamaz ifadelerle suratımıza bakmaya devam ediyordu.

"Yani sitede daha önce birbirimizi tanıyorduk ama okulda arkadaş olduk yani."

"Burada mı oturuyorsun?"

Babam şaşırarak yemek tabağında ki pilavı ağzına götürürken annemin olaya müdahale etmesiyle nefesimi dışarıya verdim.

"Aman sende her şeyi sorup niye darlıyorsun çocuğu. Yukarda ki sitede oturuyorlar. Bora'nın annesi arkadaşım benim."

Gurur verici bir şeymiş gibi göğsünü kabartarak konuştuğunda konuyu dağıtmak için başka bir muhabbete geçemeye çalıştım.

"Baba virüs sayıları gittikçe artıyor. Sizin iş yerin de bir sıkıntı var mı?"

Konu o kadar saçma ve sıkıcı bir yere gidiyordu ki soğuk soğuk terlediğimi hissettim.

"Şu anlık kimsede bir şey yok ama tedbiri elden bırakmamak gerek tabii."

Sessizlik

•••

"Görüşürüz Bora evladım. Tavla da oynayamadık ama..."

"Bir daha ki sefere sözüm olsun o zaman. Malum annem çağırdı gitmezsem..."

"Yok yok ben aldım o sözü gerisi önemli değil."

"Bora gelsene bir sana ödevin fotokopisini verecektim."

Anlamaz ifadelerle suratıma baktığın da gözlerimi büyüterek işaret yaptım.

"Tamam geliyorum. Siz rahatsız olmayın giderim ben."

Annem elinde ki yemek tabaklarıyla mutfağı toplarken işlerinin arasıda kafasını dışarıya doğru uzatarak konuşmaya çalıştı.

"Tekrar görüşürüz Bora. Lina yolcu et kızım."

Kafamı olumlu anlamda sallayarak odama gidip kapıyı kapattığım da 'ne oldu' der gibi gözlerini büyüterek suratıma bakıyordu.

"Sana bir şey söylemek istiyorum. O yüzden çağırdım seni!"

"Bir şey mi oldu?"

"Evet."

"Korkutmasana beni! Söyle hadi."

"Sadece sana sarılmak istedim."

Kalbini tutarak nefesini dışarıya verdiğin de kıkırdayarak ellerimi önümde birleştirdim.

"Lina salak mısın?"

"Ya niye hakaret ediyorsun." diyerek omzuna vurduğum da gözlerini devirerek gülümsediğin de boynuna sarıldım.

Ona güvenmem gerekiyordu ve o bilinmeyenin söylediklerine inanmayacaktım.

"Seni daha ne zaman görerim bilemiyorum. O yüzden seni özleyeceğim."

"Bende seni özleyeceğim. Ve seni seviyorum." diyerek yaklaşarak yanağımı öptüğün de yanaklarımın kızardığını ve yandığını hissederek yerimde yaylandım.

"Sen kokuyorsun!"

Bora bana şaşkınla gözlerini büyütüp kendini kokladığın da kıkırdayarak dudağımı araladım.

Aynısını bana yapmıştı ödeşmesek olmazdı!

"Sen kokuyorsun. Bu senin, dünyanın en güzel kokusu ve sen bunun sahibin."

-Bölüm Sonu-

Bir sonraki bölümü soru cevap bölümü yapıyorum.  3,5 demeden sorularınız bekleniyor OGJWOXJWJXK

Bu kısıma sorabilirsiniz...🐥

💖

Texting||Online DersWhere stories live. Discover now