5.0

11.8K 641 120
                                    

Lina: Seni tanımıyorum bile!

Lina: Sana neden inanayım?

0541*: O senin bildiğin, tanıdığın gibi birisi değil!

Lina: Doladın ağzına aynı kelimeleri!

Lina: Dolandırıcı mı bu çocuk? Anlamıyorum!

0541*: Fazla iyi düşünüyorsun?

Lina: Bak seninle konuşmak istemiyorum! Anlıyorsun beni değil mi?

0541*: Hata yapıyorsun o seni sevmiyor!

Lina: Engellemek istemiyorum o yüzden kendin gidebilir misin.

(görüldü)

Görüldü atmasıyla sinirle Bora'ya döndüğüm de bir sorun mu var der gibi kaşlarını kaldırarak bana bakıyordu.

"Bora benden bir şey saklıyor musun?"

Adımımı siteden dışarıya doğru atarak ilerlediğim de eliyle sırıtıma dokunmasıyla irkildim.

"Hayır Lina! Nerden çıktı şimdi?"

"Neden gitmedin o zaman?"

"Sevdiklerimi bırakıp gitmek istemedim. Annemde ne halde olduğumu görünce bir şey söyleyemedi."

Anladığımı belli edercesine kafamı salladığım da elimi tutmasıyla gözlerimi büyüttüm.

"Annem görürse sen açıklarsın."

Gülümseyerek elini geri çektiğin de koluna girerek adımlarımı onunla birlikte çzigilere basmadan atmaya çalıştım.

•••

"Biz geldik!"

Sahil yolun da beklemekten ağaç olmuş, suratları sirke satan Yağmurla Sude'yi gördüğüm de bizi yan yana gördükleri zaman ikisinin de yüzünü sevinç kaplarken birinirlerine baktılar.

"Sude!"

"Yağmur bende."

Maskeden bile anlaşılan heyecanlarını gülerek karşıladığım da Bora'da konuşmak için ellerini gergince birbirine sürttü.

" Ben de memnun oldum. Batu da gelecekti yok mu?"

Sudeyle sevgili olan Batu'nun onun arkadaşı olduğu aklıma gelince gergince sırıttım.

"Gelicekti ama...hah geldi işte!"

Sude'nin hızlıca koşup bıynuna atlamasıyla hepimiz aynı anda kahkaha attık.

"Ya boğuluyorum. Daha dün görüştük!"

Söyledikleri beynim de yankılanırken sinirle Sude'nin yanına gidip saçından çekerek konuşmaya çalıştım.

"Sana kötüyüm dediğim de sen Ekin'i gönderip bu çocukla mı buluştun!"

"Ya hayır saçımı bırak acıtıyorsun!"

Herkesin endişeyle yanımıza geldiğini görünce elimi serbest bırakarak hayal kırıklığıyla yüzüne doğru baktım.

"Bana bunu yaptığına inanamıyorum. Bir daha benimle konuşma sakın!"

Kimse ne olduğunu anlamadan bizi izlerken Borayla Yağmur'un yanına giderek yüzümü kırıştırdım.

Resmen bana yalan söylemişti ve benim ne kadar kötü bir halde olduğumu bile bile gidip sevgilisiyle buluşmuştu.

Gerçekten şaka gibiydi!

"Sevgilim sakin ol. Neden sinirlendin bir anda öyle!"

"Lina gerçekten ne oldu?"

Yağmur'la Bora'ya doğru ifadesiz ve üzgünce döndüğüm Bora bana sarılarak geri çekildi.

"Bence Sude'ye sorun bakalım ne olmuş!"

Konuyu uzatmamak adına Bora ellerini birbirine vurarak hemen iki adım orda ki kumsala gitmek için elimi tuttu.

"Ne olduğunu bilmiyorum ama üzülme bu kadar."

"Sonra anlatırım. Çokta bir önemi yok artık!"

Başını omzuma yaslayarak ilerlediğin de gülümseyerek ben de karşılık verdim.

"Seni çok seviyorum Lina."

Yağmur'un kıkırdama sesi ikimizinin de kulaklarını doldurmasıyla Bora ya duymazlıktan gelmeyi tercih etmişti ya da gözü şu an gerçkten başka bir şeyi görmüyordu.

^^^

Kumsala geldiğimiz de Bora'nın elimi bırakıp hızlıca kumlara oturmasıyla dona kalarak ona doğru baktım.

"Ya gelin hadi!" diyerek çekiştirmesiyle kıkrıdarken Sude'nin yanıma oturmasıyla yüzümü diğer tarafa çevirdim.

Sevgilisine selam bile vermeyi unutmuştum. Hızlıca aklıma geldiğin de maskemi çıkartıp gülümsediğim de o da aynı şekil de karşılık verdi.

Yakışıklı çocuktu Allah için!

Bora'nın hızla yanımdan kalkıp ilerlediğini görünce arkasından bağırdım.

"Nereye?"

"Denize!"

Aynı anda birbirimize baktığımız da Yağmur'un ellerini arkasın da birleştirip bize bakmasıyla 'saçmalama' der gibi gözlerimi devirdim.

"Biz de girelim lütfen. Sonra hemen eve gideriz. Üşümeden!"

Batuyla Sude'nin onaylarca birbirlerine bakmasıyla benim yerim de oturduğumu görünce bakışlar bana döndüğün de sakince ayağa kalktım.

"Bu yapacağımız şey delilik!"

/bölüm sonu/

yazarken hiç yazasın gelmiyor ve 3 hafta sonra da sınavlar başlıyormuş🤦🏻‍♀️

şu an iyisinizdir umarım💕

Texting||Online DersWhere stories live. Discover now