Bölüm 45/🤴👸🐉

10.9K 1.4K 60
                                    

Uyandığımda saat 11'e geliyordu. Yatağın içinde oturduğum da kendimi oldukça dinlenmiş hissediyordum. Yataktan çıkıp, telefonumu aldım hemen. Bıraktığım yerde duruyordu en son zaten yatakta yatıyordum, diğer dünyaya geçmeden önce.

Sadece bir gün geçmişti, bir hafta kalmıştım neredeyse geçmişte ve burada sadece bir gün geçmişti. Devamsızlıktan son senemde kalmayacaktım en azından. Öğlenden sonraki iki dersime geç kalmamak için hızlıca hazırlanmaya başladım.

Sevde'den bir sürü cevapsız çağrı ve mesaj vardı. Beni merak ettiğini yazmıştı, tabi o sıralar geçmişte onu öldürmeyi düşündüğümü bilmiyodu. Derin bir nefes al ve kendine gel Gül, sen Rose değilsen, Sevde'de Sarah değildi.

Okula geleceğimi yazıp, iyi olduğumu da belirten bir mesaj attım Sevde'ye. Üstüme kalın kot tulum, içine de havalar artık soğuk olduğu için beyaz boğazlı kazak giydim. Saçlarımı tarayıp, topladım. Uykumu aldığım için canlı duran yüzüme biraz makyajla ışıltı kattım. Beyaz şişme montumla, ayakkabılarımı giyip, çantamı alıp çıktım evden.

Ares'in kapısına bir bakış atıp, merdivenlerden indim. Öğrencilik olayına devam edip etmeyeceğini bilmiyordum, birde Arel'in öğretim görevlisi olması meselesi vardı. İkisiyle de her karşılaşmamda ne yapacağımı şaşırıyordum. En azından Ares'in annesi artık beni öldürmeye çalışmıyordu bu dünyaya geçtiğim için.

Havanın buz gibi soğuğu yüzüme çarparken, güneş ısıtmıyordu. Ara sokaktan ilerleyip, otobüs durağına geldim. Uzun sürmeden gelen otobüsle çok beklemeden binmiştim. İş ve okul çıkış saatleri dışında olduğumuz için sadece yaşlılar vardı otobüste. Arkalarda bir yere geçip oturdum.

Kampüsten içeriye girdiğimde ders saatine çok az vardı. Hızla dersliğe ilerleyip, ikinci sırada oturan Sevde'nin yanına çantamı koydum. Sevde daha ağzını açmıştı ki içeriye giren Arel'le bir şey diyemeden sustu. Anlaşılan derslere girmeye devam edecekti. Sınıfın içine göz attığımda Ares yoktu.

"Geçen kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ortaçağ Tarihi dil bilimi, not tutmak isteyenler için söylüyorum detaylı işleyeceğimiz bir konu" diyerek giriş yaptı derse.

Arel'in anlatımı o kadar iyiydi ki, bunun nedenini anlamam dersin sonlarına doğru oldu. Okuduklarını değil yaşadıklarını, gördüklerini, tecrübe edindiklerini anlatıyordu. Bu da bizim daha kolay anlamamızı ve adapte olmamıza neden oluyordu. Birisi size masal anlatırsa dikkatlice dinlerdiniz değil mi? Arel'de bize geçmişi masal gibi anlatıyordu.

Dersin nasıl geçtiğini anlamamıştım bile, sanırım tekte değildim. Sınıfın çoğunluğu Arel'in dersini konuşuyordu ara verdiğimizde. Kahvaltı yapmadan evden çıktığım için Sevde'yi kafeteryaya çekiştirdim. Sorularından kaçamayacaktım en azından cevap verirken daha doğrusu yalanlar söylerken, karnımı doyururdum.

"Dün bütün gün aradım seni, nereye kayboldun? Hiç böyle yapmazdın" dedi çayına şeker atıp karıştırırken.

"Kendim hakkında önemli bir bilgi öğrendim, sindirmem uzun sürdü Sevde. Kimseyle konuşmak istemiyordum" dedim tortumdan bir ısırık aldıktan sonra çayımı yudumladım.

"Yoksa vampir misin ya da kurt kadın?" Gözlerini kısıp bana bakarken, dalga geçtiğini biliyordum.

"Hayır, evlâtlıkmışım." Sevde'ye gerçekleri anlatamazdım ama bir kısmını söyleyebilirdim.

Sevde boş gözlerle bana bakarken, söylediklerini anlamaya daha doğrusu sindirmeye çalışıyordu. Bu kadar rahat söylememin nedeni gerçek ailemi kısa bir sürede olsa görmemdi. Belki her şey düzenldiğinde onları tekrar ziyaret edebilirdim. Bunu Ares'e sormalıydım çünkü büyülerle arası iyi olan bir tek o vardı elimizde.

"Ben çok üzüldüm Gül. Nasıl öğrendin, emin misin?" Sevde şaşkınlığını attıktan sonra sorularını sıralarken, tostu tabağa bıraktım.

"Yeni öğrendim ve evet eminim. Bu konuyu konuşmak istemoyorum Sevde, lütfen" dediğimde başını sallayıp onayladı.

Sevde bir daha konuyu açmamış, sürekli Arel'in dersteki karışmasından bahsedip durmuştu. Benim aksime Ares ve Arel istediği gibi iki dünya arasında gidip, gelebildigi için buradaki derslerini kaçırmamış, dikkat çekmemişlerdi. Kapının yerini biliyordum dönmek için ama bir daha oraya nasıl giderdim işte burası bilinmeyen kısımdı.

Kalan son derse devam ettiğimiz de Arel'in anlattıklarını not alıyordum bir yandan, diğer taraftan ise Ares'in nerede olacağını düşünüyordum. Belki de geri dönmüştür diğer dünyaya. Dün gece rahat bir uyku uyuduğum için ona teşekkür edecektim.

Hızlıca geçen dersin ardından eve gitmek için çantamı topladım. Sevde, arkadaşlarıyla sinemaya gideceğini söylemiş ısrarla benide davet etmişti. Halen aklımda cevapsız soru olduğu için kabul etmemiştim. Bir yerden başlamam gerekiyordu artık.

Kampüsten çıkıp, otobüs durağına doğru yürüken başımı kaldırıp baktığımda onu gördüm. Üstüne giydiği deri ceketi, bacaklarını saran siyah kot pantolon ve o eskimiş siyah beyzbol şapkasıyla ağaca dayanmış beni bekliyordu. Adımlarım önünde durduğunda gözgöze geldik.

"Kardeşini buldum" dedi.

Şu ana kadar bölümlere oy vermediyseniz lütfen oy verin.

Emeğe Saygı.

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin