***

__ Bak işte, hiç de kötü olmadı.

__ Kötü olsaydı da ben düzeltirdim.

__ Aman düzelt... Sakın eksik kalma.

Korhan Selen'in kendisine sinir olmuş bakışı karşısında gülerek kolunu omzuna bıraktı.

__ Madem kalp çizdin, o zaman kalbin ortasından da bir ok geçsin bari.

__ Tamam, şöyle kalbini on ikiden vuracak şeklinde çizmem lazım!

__ Neden benim kalbim oluyormuş, senin kalbin.

__ Hiç de bile! Mademki ben çiziyorum, o zaman bu güzel kalp senin...

__ Peki... Bu güzel kalp ikimizin de kalbini temsil etse...

Bu sözler üzerine Selen yüzünü ona doğru çevirerek yumuşacık bakışlarla bakmıştı Korhan'ın gözlerine. Heyecanlı olduğu, ondan etkilendiği öyle belliydi ki... Korhan ona doğru içinin aktığını, tüm kalbinin hatta ruhunun ona ait olduğunu hissediyordu. O sıcak bakışlardan hiç ayrılmadan koltukta Selen'e doğru döndü ve yavaşça parmaklarını yumuşacık bir dokunuşla Selen'in boynuna değdirdi. Aynı an da o güzel tenin hafifçe ürpererek kendisine karşılık verdiğini hissetmek muhteşem bir şeydi! Korhan küçücük bir gülümsemeyle boynunda duran parmaklarını aşağı doğru indirmeye başlamıştı. Taa ki kalbine kadar... Ne kadar hızlı attığını parmak uçlarında duymak aklını başından alıyordu.

__ Artık... Kalbinde bana da ait bir yer var. Söylemiyorsun ama... Biliyorum.

Bunu onaylarcasına bir an gülümsedi Selen ama tam olarak içten, davranmak istediği gibi davranamıyordu çünkü güzel şeyler hissetmek, mutlu olmaya başlamak vicdanını harekete geçiriyordu. Daha babası öleli ne kadar olmuştu ki? Üç ay... Üç ay çok kısa bir süreydi, eğer babasının son isteği olmasaydı asla böyle apar topar evlenmezdi. Yine de pişman değildi. Sadece ona olan hislerini, evli olduklarını daha yeni kabullenmeye başlıyordu ve Korhan... Onun bu çekingen hallerine bayılıyordu, her haline bayıldığı gibi! Selen sonunda gözlerini ondan çekerken hala kalbinin üzerinde duran Korhan'ın parmaklarını almıştı yavaşça avucuna. Korhan gerçek anlam da eriyeceğini hissediyordu. Dayanamadı!Elini avucundan çekerek o narin çenesine dokundu, küçücük bir dokunuş yetmişti. Selen'in yüzünü kendisine çevirmesiyle her saniyesini aklına kazımak istercesine yavaşça eğilerek yaklaştı dudaklarına... Onların hafifçe titrediğini görmek içinin ürpermesine neden olmuştu. Hemen dokunmazsa ona öleceğini hissediyor ama kıyamıyordu! Bunu tamamen belli eden yumuşacık bir öpüş için gözlerini sımsıkı kapatarak sonunda kavradı dudaklarını. Öyle tatlı, öyle ılık bir tutkuyla bezenmiş bir masumiyeti vardı ki! Her küçük öpüş değişik, ufak bir sızı gibiydi. Taa ki Selen dudaklarını kendisi için aralayıp dokunuşlarına karşılık vermeye başlayana kadar...

O andan sonra hissedilene sızı demek oldukça hafif kaçardı!

Korhan öpüşlerini daha da derinleştirirken Selen koltukta dizlerinin üzerinde doğrulmuş Korhan'ın yüzünü, kendisine doğru yukarı kaldırmıştı. Korhan tutkunun ne anlama geldiğini yeni yeni öğrenen karısının onu cennete götürdüğünü hissediyordu.

Selen'i belinden hızla kendisine doğru çekmiş kendisine hapsetmişti. Vücudunun tatlı yumuşaklığına, kendi bedeninde ki baskısına bayılıyordu.
Ama ne yazık ki nefesi bitiyordu! Yine de ondan ayrılamazdı, ayrılmadı! Selen'in saçlarında dolaşmaya başlayan parmaklarıyla beraber dudaklarını dudaklarından yanağına, ardındansa boynuna doğru indirmişti.

__ Selen...

O an söyleyebileceği tek anlamlı kelimeydi bu! Dudaklarını aralayıp boynuna gerçek, iç gıdıklayıcı bir öpücük için dokununca Selen'in ufacık, iç yakıcı inleyişi geldi kulaklarına... Ve aynı an da Selen titreyerek, hızlı nefesiyle konuştu kesik kesik!

__ Tanrım, bu duygular çok fazla... K-korkuyorum.

__ Asıl ben korkmalıyım...

Korhan'ın bu içten, ateş dolu sesi üzerine Selen kendine gelmeye çalışırcasına ona baktı bir an ama hala dizleri üzerindeydi ve... Ellerini saçlarının arasından çekmek istemiyor gibiydi. Korhan onun dağılmış saçlarına, kızarmış güzel dudaklarına bir kez daha baktıktan sonra anlayışlı bir tavırla belinde duran elini eline götürdü yavaşça ve ufak bir gülümsemeyle kucağını gösterdi ona.

__ Gel...

Selen hiç itiraz etmeden küçük bir utangaçlıkla beraber yan olarak oturdu Korhan'ın kucağına, kollarını da boynuna dolarken hala nefes alışları düzelmemişti.

__N-neden korkmalısın?
Korhan hafif bir iç çekişin ardından başını salladı yavaşça.

__ Beni, seni sevdiğimden daha az seversen... Darmadağın olurum.

Bu çok dürüst bir itiraftı. Ona karşı nasıl zayıf olduğunu, eğer isterse kalbini kolaylıkla kırabileceğini söyleyerek ona üzerinde ki gücünü gösteriyordu aslında. Bunu kendisine karşı da kullanabilirdi... Ama umurunda değildi. İlk kez bunu göze alıyordu!

Ve bu sözlerinin karşılığını Selen'in gözlerinde ki sevgi ve şefkat parıltılarıyla almıştı. Onu hayranlıkla seyrederken Selen elini kaldırarak yumuşacık bir tavırla Korhan'ın yüzüne dokundu parmaklarıyla... Korhan yeniden onu öpmemek için zor tutuyordu kendini!

__ Korhan...

__ Hıı?

__ İyi ki evlenmişim seninle!

***

Korhan hızla araladı gözlerini, yerinde doğrulurken Selen'le geçirdiği bir dakikanın bile kendisine iyi gelmediğinin farkındaydı. Derin bir nefes alırken elinde ki CD'ye baktı bir kez daha ve önünde duran masaya bıraktı özenli bir tavırla. Ardındansa tüm dünyanın yükü omuzlarındaymış gibi bir yorgunlukla uzandı rahat koltuğa... En güzeli uyumaktı çünkü o zaman bir şey düşünemiyordu!


Keyifli okumalarrr:))

Kor GibiWhere stories live. Discover now