on dört || kıskançlık,

806 64 288
                                    

bu bölümü, @CHANYE9L ye ithaf ediyorum! 
yorumlarınızı eksik etmeyin size aşığım bb

serhat, barbaros'un kucağında uyuyakalmıştı. barbaros ise gece boyunca uyumamıştı. sevdiği adam gözlerinin önünde yardım çığlığı atarken onu duyamamıştı. aksine hep suçlamıştı, canını yakmıştı sözleriyle. o gece bile aklındaki soru işaretleriyle geçmişti. 

serhat'ın yorgun düşmüş yüzüne baktı. öyle güzel uyuyordu ki... uyandırmak istemedi. saçlarına minik bir öpücük kondurdu. serhat, bu öpücük karşısında uykulu haliyle barbaros'un göğsüne bastırdı başını ve kedi gibi mıyıştı. 

barbaros, serhat'ın bu haline karşı gülümsedi. sevdiği adamın yanında adeta bir kedi misali mıyışmasını seviyordu çünkü serhat, sadece onun yanında bir kediye dönüşüyordu. telefonuna gelen mesaj sesiyle yatağının yanındaki komodine koyduğu telefonuna uzandı. tuş kilidini açarak mesajın üzerine tıkladı. 

uğur: kanka şu balkabağının nasıl yapıldığını öğretecektin? 

barbaros, uğur'un hatırlatmasıyla ufak bir küfür mırıldandı. bugün çekimler olmadan geçen tek günleriydi ve uğur'a söz vermişti. gitmezse çok ayıp olacaktı, bunu biliyordu ama serhat'a da kıyamıyordu. 

hafifçe serhat'ın omzunu dürttü ve: "güzelim, kalksan mı artık?" diyerek sordu. serhat, barbaros'un hitap şekliyle araladı gözlerini. karşısında sevdiği adamın yüzünü gördüğünde dudaklarına minik bir tebessüm yerleştirdi. 

"burada mı uyumuşum?" barbaros'un kucağından kalkmaya yeltendiğinde hınzırca sırıttı barbaros. serhat'ı kolundan tutup yeniden kucağına çektiğinde elini boynunda gezdirmeye başladı. "burada uyudun... kucağımda."

serhat, barbaros'un yaptığı imayı anladığı için gözlerini kaçırdı utanarak. "bugün de sen uyursun o zaman," demekten de kendini alamamıştı. barbaros, serhat'ın cevabıyla kahkaha attı ve boynuna minik bir öpücük kondurdu. 

"olur..." diyerek mırıldandı ve tek bir öpücükle gözlerini kapatmış olan serhat'a kısa bir bakış atarak bir öpücük daha kondurdu. "sabah sabah ne istiyorsun?" dedi serhat, boğuk çıkan sesiyle. barbaros, serhat'ın sorusuyla: "isteyen sensin bence..." diyerek kahkaha attığında serhat cevap vermedi. gözlerini açarak barbaros'a bakmaya başladı. 

"uğur'un yanına gitmem gerekiyor." boynuna bir öpücük daha konduracakken barbaros'un kucağından kalktı serhat. "yürü git o zaman, neden burada vakit kaybediyorsun?" dedi ciddileşen sesiyle. barbaros, şaşkınlıkla serhat'a dikti bakışlarını. 

"ciddi misin sen?" olumlu anlamda başını salladı serhat. ardından, komodinin üstünden sigara paketini aldı. dudaklarının arasına bir dal yerleştirdikten sonra, tam yakacakken hızla ayaklandı barbaros ve sigarayı serhat'ın dudaklarının arasından aldı. 

"kahvaltı yapmadan içme şunu," diyerek uyardığında zaten asık olan suratını daha da astı serhat. "kahvaltı hazırlamayı sevmiyorum." barbaros'un elinden sigarayı aldı ve dudaklarının arasına yeniden yerleştirerek hemen yaktı. ciğerlerine derin bir nefes çekip dumanını bilerek barbaros'un suratına üfledi. 

"gitsene hadi." barbaros, serhat'ın dumanı üflemesiyle sırıttı ve gözlerini kapattı. "serhat, ne yapıyorsun sen?" diyerek sordu gözlerini derin nefesler aldıktan sonra açarken. yeniden dumanı barbaros'un yüzüne üfledi serhat. "hiçbir şey." 

barbaros, serhat'ın davranışlarına dayanamazken kolundan tutup sertçe kendisine çekti. bedenleri birbirine temas ederken serhat'ın dudaklarının arasındaki sigarayı aldı. "gitmeni istemiyorum diyebilirsin..." dedi barbaros, serhat'ın gözlerinin içerisine bakarken. 

alışkanlıklarWhere stories live. Discover now