Melek Ve Şeytan

~Neler oluyor?~

Birden kapı kırıldı. Elinde baltayla Fiveı görmeyi beklemiyordum.

Five: *sırıtarak*Selam bebeğim!

Draco: Arkama geç Mia!

Mia: Hayır Draco sakın!

Five: Ahh çok romantik. Midemi bulandırıyorsunuz!

Mia: Ne istiyorsun!?

Five: Beni aldattın!

Mia: Ben seni sevmiyorum anla artık! Bırak peşimi yeter.

Draco: Mia!

Mia: Yeter artık bırakta mutlu olayım!

Five: Neden beni sevmedin Mia!?

Mia: Sen bana zarar vermekten başka birşey yapmıyorsun!

Five birden üstüme yürümeye başladı. Draco ona büyü yapmayı çalıştı fakat bazı şeyleri bilmiyordu...

Five:*gülerek* Tam bir gerizekalısın.

Draco: N-nası oldu bu!?

Five: Ben senin gibi büyücü değilim aptal! Senin gibi işe yaramaz kıytırık bir çubukla birşeyler yapmıyorum.

Mia: Five! Ne yaptığını sanıyorsun!?

Aidian: Seni almaya geldim bebeğim. Hadi gidelim.

Draco: O seni sevmiyor beni seviyor!

Five çok sinirlenmişti. Draconun üstüne yürümeye başladı. Birden onu havaya kaldırıp duvara fırlattım.

Draco: Ne!? B-bunu sonra konuşucağız!

Five bayılmıştı. Draconun elinden tutup hemen odadan çıktık.

Draco: Nasıl yaptın bunu!?

Mia: Draco lütfen şuan zamanı değil!

Draco birden durdu.

Mia: Draco napıyorsun birazdan uyanıcak hadi!

Draco: Sen nesin böyle!?

Mia: Of Draco!

Draco kolumdan çekiştirmeye başladı.

Mia: Nereye!?

Draco: Sus!

Mia: Draco cidden hiç sırası değil-

Yine kütüphanedeydik. Kapıyı kilitledi ve geçen gün ki gibi masanın altına saklandık.

Draco: Bana neden söylemedin!?

Mia: Söyleyecektim ama-

Draco: Neyi bekliyordun!?

Mia: Draco bağırmayı keser misin?

Draco: Tamam! Anlatıcak mısın?

Mia: O okulda okuyan herkesin özel güçleri var. Benimkisi telekinezi. Herşeyi hareket ettirebiliyorum.

Draco: Peki ya o?

Mia: O sadece ışınlanabiliyor.

Draco: Lanet olsun!

Mia: Draco lütfen sakin ol! Şimdi buradan nasıl çıkıcaz onu düşünelim.

Koridorda Fiveın sesi duyuldu.

Aidian: *gülerek*Mia nerdesin tatlım hadi ama çık ortaya!

Draco: Ruh hastası!

Mia: Şşt sessiz ol!

Five: Yanıma sen mi gelirsin yoksa ben mi geleyim!?

Dracoya baktım o da bana bakıyordu çaresiz bir şekilde. Ona zarar gelmesini istemiyordum. Tam masanın altından çıkacakken kolumu tuttu.