Selen parmaklarını öylece masanın etrafında gezdirirken gözleri çalışma odasında geziniyordu. Aslında uykudan ölüyordu ama uyuyamamıştı. Öylece merdivenlerden aşağı indikten sonra tamamıyla tesadüfen girmişti bu odaya ve ağzı açık kalmıştı. Çok rahat, biraz gösterişli ama kesinlikle muhteşem bir şekilde döşenmişti. Acaba bu eşyalar da biraz olsun kendi zevki de var mıydı? Hiç anıları olmuş muydu bu odada da?

Bilmiyordu ki… Okuyor muydu yoksa çalışıyor muydu? Belki de hiçbir şey yapmıyordu! Tabii Selen bir şeylerle uğraştığını düşünmek istiyordu yoksa bu dört duvar ve kendisinden nefret eden bir kocayla aklını kaybederdi.

Onunla tartışmadan önce keşke bir iki soru daha sorabilseydi ona. Mesela arkadaşları var mıydı, nelerden hoşlanırdı?

Selen derin bir nefes alırken deri koltuğun kol koyma yerine oturdu yavaşça ve hemen önünde ki sehpa da duran kumandayı görerek aldı eline. Ne yaptığının farkında olmadan karşısında ki dev ekranı açtı. Kumanda çok karışık görünüyordu ama önemsemedi. Öylesine bir tuşa daha bastı ve aynı an da ekrana bir görüntü geldi.

Selen’in bakışları değişmiş, nefesini tutmuştu. Çünkü dev ekranda kendisini ve onu görüyordu. Üzerinde gelinlik, elinde kalem nikâh defterine imzasını atmak üzereydi ama bakışları hemen yanında ki adamdaydı. Korhan… Kaliteli olduğu belli olan, çok güzel bir takım elbiseyle yanında oturuyordu. O haliyle çok yakışıklı, bir o kadar da ulaşılmaz görünüyordu. Ama gözleri…

Selen farkında olmadan başını biraz yana eğmişti Korhan’a bakarken. Öyle güzel bakıyordu ki! Sevgi dolu, yumuşacık… Sanki şefkat gizliydi o gözler de!

Ahh keşke bir şeyler tanıdık gelebilseydi!

Selen bu keşfine öyle dalmıştı ki bu görüntünün resim değil aslında video olduğunu sevinçle fark etmesi biraz zamanını almıştı. Belli ki Korhan sadece videoyu o sahnede dondurmuştu.

Selen heyecandan belki de biraz gerginlikten titreyen parmaklarıyla zorla doğru tuşu bularak çalıştırdı videoyu.

Korhan yüzünde gülümseme defteri önüne çekmiş imzasını atıyordu şimdi, gerçekten ne yaptığını bilen kararlı bir ifade vardı yüzünde. Bu biraz şaşırtmıştı Selen’i çünkü Korhan’la birlikte ayağa kalkarken sanki bir tereddüt, bir tutukluk vardı kendi halinde. İstemiyor gibi değildi tam olarak… Başka bir şeyler olmuş olmalıydı ama ne?

Selen bir şeyler hatırlamaya çalışmaktan sonunda vazgeçerek Korhan’ın alkışlar arasında kendisine doğru eğilişini izledi. O halinde bile öyle bir korumacılık, başka türlü bir sıcaklık gizliydi ki Selen o anı yaşıyor gibiydi yeniden! Korhan’ın dudakları yanağında uzun süre kalmak üzere hafifçe tenine değdiğinde Selen bir an içinin ürperdiğini hissederek irkildi, hemen doğruldu oturduğu yer de rahatsız olmuş gibi ama gözlerini ekrandan ayırmaya kesinlikle niyeti yoktu.

Nikâhın hemen ardından başlayan romantik, harika bir müzik eşliğinde Korhan’la el ele ışıklarla süslenmiş havuzun kenarına giderlerken yeniden o görüntülere kendini kaptırmıştı Selen.

Kor GibiWhere stories live. Discover now