"Burası neresi ya?" Heryer yemyeşil ve karşımda harikulade bir şekilde parlayan bir bina var. Bahçede ise adını bilmediğim birsürü ağaç ve bahçede oturan konuşan dolaşan bir dolu çekik gözlü insan..ve hiçbirini anlamadım. Binanın içine yürümeye başladım yerler beyaz mermerlerle kaplı ve duvarlarda birsürü tablo. "Allahım bune ya ? ben bu kadar zengin değilim yanlış insanı getirmişler buraya" derken yanıma orta yaşlarda bir kadın geldi ve yine anlamadığım dilde konuşmaya başladı. Tam o konuşurken yanına bağırarak birkaç kız geldi. O kızlardan biri bana kızgın bir bakış atarak geldi ve suratıma bir bardak su boşalttı. "Noluya yaa?" Biraz fazla bağırdım galiba uçaktaki insanlar bana bakmaya başladı. Bidakka ya .şimdi hatırladım ben uyuya kalmıştım da niye yüzüm cidden ıslak? Yanımda oturan kıza baktım. Ve elinde duran bardağa.dedim "sen hayırdır? " "kusura bakma uyandırmaya çalışıyorumdum şey kemerini takman gerekiyor" "sağol ama uyandırmak için banyo yaptırmana gerek yoktu" dedim.kız güldü ve " Adım Chi" dedi. Şimdi farkettim kız çekik gözlüydü ve büyük geniş siyah çerçeveli gözlük kullanıyordu. Saçları belinin yukarısında omuzlarından aşağıdaydı. Açıkçası sevimli gözüküyodu. Onu sevdim^^ " Bende jale. Türkçe biliyor musun?" "Konusabildiğime göre? "Dedi. Ağzım bir karış açık kaldı tam benim kafadan yani verdiği cevaplara yada uyandırma yöntemine göre.Daha sonra hosteslerin uyarıları ile irkildim."Cidden mi ? Yine mi?" yine rüyamda chi yi görmüştüm. Rüya içinde rüya ! Bu kadar olur . Chi benim vietnamlı bir arkadaşım.Onunla çok sıkı bir dostluğumuz vardı. Ama o beni bilmediğim bir neden dolayı engelledi.internet üzerinden konuşuyorduk. Beni engellediğinden beri onu rüyamda görüyorum. Belkide vietnam'a gitmeyi birazda bu yüzden istiyorum. Ben bunları düşünürken uçak havalanmaya başladı. Şükür yanıma kimse oturmadı.Evet şuan müzik dinleyebilirim.Ve sanırım dinlemek istediğim müzik kesin!"Tokio hotel - World behind my wall" Tokio hotel kesinlikle dinlenmesi gereken bir grup.Yani en azından bana göre. Uçakta ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.O yüzden etrafı seyretmeye başladım. Yavaşça binalar küçülüyor ve bulutların üstüne çıkmaya başlıyorduk.
