Merhabalar sevgili okuyucu <3
Öncelikle kitabımın kapağını aralamaya karar verip kurgusal dünyama ortak olduğun için teşekkür ediyorum.Hoş geldinn <3
İlk kurgum olan bu kitapta yapılan her yorum ve atılan her vote beni cesaretlendirecek ve daha bir hevesle yazmaya itecektir. Bu yüzden desteklerini esirgeme lütfen <3
Satır aralarında buluşmak dileğiyle...
Keyifli okumalar <3
Kitaba başladığın tarihi buraya yazabilirsin.
Bölüm Şarkısı: Can Mürtezaoğlu/Bir Beyaz Orkide
...
Karanlık bir gece vakti, sokak lambalarının aydınlattığı bir sokakta hızlı olmayan adımlarla ilerliyorum. Kimseler yok yanımda.
Tek başımayım.
Sadece ayakkabılarımın yola her basmamda çıkardığı, kendince bir ritim tutmuş olan tok bir ses geliyor kulaklarıma. Bir de oldum olası ürkütücü bulduğum ve daima kaçtığım karanlığın içime ektiği korku tohumları nedeniyle yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimin kulaklarımda atan güçlü güm gümleri...
Bir şeyler görebilme umuduyla etrafı şöyle bir kolaçan ediyorum ama nafile. Simsiyah gece görüş alanımı neredeyse sıfıra indirmiş durumda.
Bir türlü son bulmayan bir yürüme halindeyim. Bir labirentin içindeymişim hissi veren sokakların birinden çıkıp öbürüne giriyorum. Yürümekten takati kesilmiş ayaklarım durmak için dirense de beynimin kendinden emin bir şekilde verdiği yürüme komutundan çıkamıyorlar.
Önümde beliren köşeden dönünce, çalışan bir arabanın motor sesi yalıyor kulaklarımı. Zifiri karanlığı delen ses, dar sokakta yankılanıyor. Gittikçe yaklaşan bu ses, içimdeki kasvetin yerini bir rahatlamanın almasına neden oluyor. Bu ıssız yerde benden başka insanların da olduğuna işaret eden sesin geldiği yöne doğru atıyorum adımlarımı. Sesin geldiği tarafta bulunan sokağa girdiğimde gördüğüm parlak ışık, aradığım arabanın yanına vardığımı kanıtlıyor gözlerime. Arabanın güçlü farları gözlerimi kamaştırıyor, karşımdaki aracı görmekten mahrum bırakıyordu beni.
Yürümekten artık tutmaz olan ayaklarıma son bir kuvvet yüklenip, önümdeki araca doğru atıyorum adımlarımı. Fakat saniyeler içinde duyduğum korna, fren sesi ve eş zamanlı gözüme yansımaya devam eden ışık, dizüstü yere düşmeme ve refleks olarak gözlerimi kapatmama neden oluyor. Yere düşmenin etkisi ile asfalta sürtünen dizlerimin acısını hissedebiliyorum. Karşımdan son sürat gelen araçtan alacağım darbeyi bekliyorum. Ama beklediğim olmuyor. Biraz önceki gürültünün yerini keskin bir sessizlik alıyor.
YOU ARE READING
YARA
General FictionSon sözcükleri okurken adamın gözünden firar eden tek damla yaş, her satırı veda kokan mektubun üzerine düştü. Alevler içinde kavrulan yüreğinin aksine buz gibi soğuk olan ellerinin arasındaki kağıt parçasıydı her zaman dimdik olan omuzlarının çökme...