3. Bölüm: Arkadaşlığın Dolaylı Faydaları

971 96 129
                                    

"Hermonie!" diye seslendi Harry, kavganın olduğu yere doğru ilerliyordu. Draco boş boş dikildiğini görünce bağırarak ona seslenmiş, yardım etmesi için imada bulunmuştu. Karşıdaki kendi arkadaşları olmasaydı gıcıklık yapmak için kılını bile kıpırdatmazdı, ama şimdi durum farklıydı.

Onun sesini duyunca biraz gerileyen Hermonie, Pansy'nin bağırışlarına kulak vermeden ona döndü, Harry kaşlarını çatıp yanlarına kadar gelmişti, "Ne oluyor? Neden kavga ediyorsunuz?"

Pansy Hermonie'nin geri çekildiğini gördüğü için sakinleşmiş, sinirli laf atmalarıyla birlikte onları boşverip Draco'ya dönmüştü, aynı şekilde o da olanları anlatıyor gibi gözüküyordu. Arkada Blaise, hiçbir şey yapmadan duruyordu.

"Dostbulucu onun elini acıtınca benim bir büyü yaptığımı zannetti." dedi Hermonie, sesinde sinir ve kırgınlık bir arada seziliyordu, "Güya ben acıtması için onu büyülemişim, bu yüzden ondan bir şey istemişim... Açıklamama izin vermedi ki, gerizekalı."

Harry'nin bakışları tekrar Draco'ya döndüğünde, Draco'nun Pansy'ye durumu tane tane anlattığını, onu sakinleştirmeye çalıştığını gördü. İstemsizce kaşları çatılırken sinirlendiğini kendisi bile fark etmedi. Onun yanında bu kadar asi ve çekilmez birisi olurken Pansy'ye karşı bu denli iyi olması hiç hoşuna gitmemişti, onları birkaç saniye daha sinirle süzdükten sonra başını yeniden Hermonie'ye çevirdi, o da Ron'a cevap yetiştiriyordu.

Tekrardan Draco'ya doğru dönme isteğini içten içe reddetti Harry, kendini bu konuda durdurması gerekiyordu. "Biz büyük salona insek mi artık?" diye sordu, Draco'ya arkası dönüktü ve özellikle bakmıyordu. "Karnım bir kurtunki kadar aç, bugün fazla yiyeceğim sanırım."

"Slytherinlerle birlikte oturmak berbat olacak, ama en azından yemek var." diye mırıldandı Ron, "Yemek onlardan daha güzel."

Ardından büyük salona indiler, hala dört büyük masa olmasına rağmen ikisi davetlilere ayrılmıştı, diğer ikisinde Hogwarts öğrencileri olacaktı. Hufflepufflar ve Ravenclawlar arasında bir sorun yok gibi duruyordu ama diğer masadaki itişmeler, kötü laflar havada uçuşuyordu. Harry, Ron ve Hermonie de ortalarda, atışmaların daha uzak kesiminde bir yere oturmuşlardı, kafadan rahatsız Slytherinler onlara kadar laf yetiştirmeye devam ediyordu oysa.

Birden omzundan ittirilmesiyle neye uğradığını şaşırdı Harry, Draco Harry'nin yanındaki öğrenciyi kaldırıp rastgele bir yere kışkışlamıştı, kendisi tam yanında yerini alırken Harry sinirli bakışlarla ona döndü, "Ne yapıyorsun? Otururken izin aldın mı?"

"Çocuk izin istememi istemedi." diye mırıldandı Draco, tabağındakilere uzanırken, "Kalktı gitti, gördün işte."

"Onu demiyorum, benden izin aldın mı?"

"Senden neden izin alayım, burası senin yerin değilken? Senin yerin, şu an oturduğun yer."

"Ama yanımda oturuyorsun aptal!" diye bağırdı Harry, dayanamayıp. "Yanıma oturacaksan bile benden yine izin alm-"

"Görgü kurallarından haberdarım, Potter." diye lafını böldü Draco, yemeğinden ilk lokmasını alıp bitirmişti, "Sen de haberdarsan eğer, herkesin yemek yediği bir sofrada bağırmaman gerektiğini bilirsin."

"Ne kadar da komiksin." diyerek sesini alçalttı Harry, biraz da önüne döndü, ama söylenmeye devam ediyordu. "Neden oturdun yanıma?"

"Çünkü canım istedi, en cazip yer burasıymış gibi gözüktü gözüme, bir itirazın mı var?"

"Evet." dedi Harry, ters ters, "Gidip Pansy'nin yanına otursana."

"Pansy ne alaka şimdi?" demişti Draco, şaşkınlıkla. Bir süre ne olduğunu anlamamış gibi baktı, sonra bir süre daha öyle baktı ve bir süre daha... Harry dik bakışlarından rahatsız olduğu için hızlıca ona döndü, "Ne demek ne alaka? Arkadaşın işte, yanına git."

shampain | drarryWhere stories live. Discover now