Küçük Mucizeler Müzesi

12. Bölüm: Geçmişe Rastlandıran Şehir

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen 🖤

Bölüm Şarkıları
Feridun Düzağaç, Boş Ders Şarkısı
Helldorado, A Drinking Song
Cigarettes After Sex, Nothing's Gonna Hurt You Baby (bizim deli pavyon çiftinin first date şarkısı 💅)

🥂

Yıllar, bazen verilecek tüm kararları, bağlanacak karaları, sarılınması gereken asıl kolları ya da itilmesi lazım gelen bedenleri sığdırmaz günlerine. Bazı insanları hayatına gerçekten alman için büyülü bir an gereklidir; o öyle bir andır ki, uzun yıllardır birbirinizle tanıdık olsanız da o ana dek aslında bihabersinizdir. Sahne kararır, yukarıdan dökülen ihtişamlı ışıklar yalnızca sizi aydınlatır, etrafınızdaki herkes bir sis bulutu tarafından yutulur ve fona ağır bir Adele şarkısı sızıverir. Mekân değişir, çağ değişir, artık sen bir prensessindir ve önünde sana tüylü kalemiyle aşk mektupları yazıp, güverciniyle ulaştıran romantik bir centilmen vardır.

Ve tam o an, ayağa kalkıp bağırırsın: "YAPARSIN ADAMIM! AYAZ'IM!"

Romantik prensin kaleminin ucundaki tüyler bir anda boğazına kaçar, sana dehşetle bakar.

Pekâlâ, bu masalın kahramanları biraz başka...

Bir 21. yüzyıl masalına götürüyorum şimdi sizi. Klişelerden epey uzak ama heyecan verici. Romantik centilmenin üzerinde klas bir smokin değil de basketbol üniforması taşıdığı, sürekli elinde gezdirdiği bir güvercininin değil de Sprite şişesinin olduğu, coşkulu bir tezavuratla üçlük atacağı basketbol topunu kendi kafasına düşürüp buzluktan çıkan kıyma poşetini kafasına tuttuğu... Prensesinse çekingen gözlerinin değil cesur bakışlarının, kararsız duraksamalarının değil deli dolu adımlarının olduğu, şirin mi şirin bir 21. yüzyıl masalı.

Tuğçe, aynaya düşen yansımasına bakmaya devam ederken dolgun dudaklarını usulca yukarı kıvırdı. Kıvır kıvır, bal rengine kaçan kumral saçları omuzlarına dökülmüştü, beyaz yüzünde ise kozmetik ürünlerinden bağımsız tatlı bir renk vardı. Bir tutam saçını kulağının arkasına sıkıştırıp aynaya biraz daha yaklaştı; yansıması onu memnun etmiş olsa da, ergenliğinde kırılan özgüveni kalbinde hâlâ varlığını koruyan bir yara olarak göğsünde asılı duruyordu. Yalnızca birkaç salise için bunun keyfini kaçırdığını hissetti, hemen sonrasında ise gülüşü yeniden yüzünü renklendirmişti.