"Ben de çok aç değilim zaten. Beraber yiyelim mi? Tekrar mutfağa gitmene gerek yok, yorulmazsın hem." Dedikten sonra sütten bir yudum aldım ve onun dudaklarına uzattım. İlk birkaç saniye ağzını açmadığında tiksinme ihtimali aklıma geldi ve elimi mahcupça geri çektim. Tam bardağı sehpanın üzerine bırakacakken parmaklarını bileğime doladı ve bardağı tekrar kendi dudaklarına dayayarak büyük bir yudum içti.

Gülümsedim ve onun da gülümsemesini sağladım.

Tabaktan aldığım bir bisküviyi ona verdikten sonra diğerini de ben yemeye başladım. Arada süt bardağını alarak bir yudum ben içiyordum, bir yudum da ona içirtiyordum. Bunları yediğimiz süre boyunca gözlerini benden hiç çekmemesi beni gerçekten germişti. Arada sütü dökecek gibi olsam da çok şükür dökmemiştim.

Sütümüzü içtikten ve bisküvileri yedikten sonra tabağı mutfağa bırakmış ve tekrar oturma odasına dönmüştüm. Bu sefer üçlü koltuğa değil, tekli koltuğa oturmuştum. O da sehpayı kaldırmıştı yerine.

"Teşekkür ederim, bisküviler lezzetliydi." Dediğimde gülümsemeye çalıştı. Çok kolay bir eylemdi halbuki.

"Ben de teşekkür ederim, ilk defa lezzetli geldi." Bakışlarımı kaçırdım. Bir şey mi ima etmeye çalışmıştı yoksa ben mi yanlış anlıyordum?

"Ben gideyim o halde." Dediğimde kafasını olumlu anlamda salladı. Ayağa kalktım ve oturma odasından çıkarak çantamı sırtıma taktım. Kapıyı açarak dışarı çıktım ve eğilerek ayakkabılarımı da giydim. Doğrulduktan sonra ona doğru döndüm.

"Her şey için tekrar teşekkür ederim." Dedikten sonra omuzumun üzerindeki saçımı arkaya attım. At kuyruğu yaptığım için çok dağılmamışlardı.

"Ö-önemli değil. Belki yarın yine gelirsin." Kapüşonlusunun kollarını çekiştirdi. "Yani, belki beni yine merak edersin." Dediğinde gülümsedim.

İçime dolan sevgi ile belki de yapmamam gereken bir şey yaptım ve parmak uçlarımda yükselerek ona sarıldım. Kollarımı boynuna doladım ve bedenini kendi bedenime yasladım. Donup kaldığında kasıldığını hissetsem de umursamadım. Teninden gelen koku hoş bir kokuydu ama filmlerdeki gibi çikolata gibi kokmuyordu. Tuhaf bir kokusu vardı ve ter kokusu bile kendi kokusunu bastıramamıştı. Gülümsedim.

Tam geri çekilecekken belime dolanan kolları ile şaşırsam da sarılmaya deva ettim. İçten içe onun çok yaralı bir adam olduğunu düşünüyordum. bu tepkileri de bu yüzden verdiğini varsayıyordum. Kendini kaçık biri gibi göstermeye çalışsa da en ufacık bir sevgi de bile afallıyordu.

Kendimi geri çekmeye çalıştığımda ilk başta bırakmasa da sanki bunu bilerek yapmamış gibi aniden bıraktı. Yine de gülümsedim. O çok iyi bir adamdı. İyi ve güzel.

"Seninle arkadaş olmak güzelmiş. Artık sık sık seni ziyarete gelirim haberin olsun." Dediğimde gülümsedi. Ben de gülümsedim. Yüzünü görmesem bile gülümsemek ona yakışıyordu. Dişlerine gözüm kaydığında aklıma Ayşe'nin dedikleri geldi.

Çarpık dişli.

Hayır, dişleri çarpık falan değildi. İnci gibiydi aksine. Bu sefer gözlerine baktığımda gülümsediği için gözlerinin kenarlarındaki kırışıklıklar çekti dikkatimi. Aniden aklıma gelen şey ile hevesle bakmaya başladım yüzüne.

"Adın ne?" Dediğimde gülümsemesi kısa bir anlığına bozulsa da tebessüm etmeye başlamıştı.

"Mahir." Dediğinde içimden birkaç kez tekrar ettim ismini.

Mahir.

Güzel bir ismi vardı. Kendisi gibi.

"Hoş bir ismin var. Benimki de Melisa."

"Tatlı bir ismin var." Dediğinde olduğum yerde kıpırdandım. Sık sık iltifat alan biri değildim.

"Görüşürüz Mahir." Dediğimde elini tereddütle kaldırdı ve el salladı.

"Allah'a emanet ol Melisa." İçimde hissettiğim gıdıklanma hissi ile ona son kez gülümsedim ve arkamı dönerek merdivenleri inmeye başladım.

Binadan dışarıya çıktığımda gözlerim binada bir süre dolaştı. Tam dönüp gidecekken bir camda yapıştırılmış olan kiralık yazısı ile gözlerim kısıldı. Aklımdan geçen düşünceler büyük konuşmamı hatırlattı.

İnsanlar burada nasıl yaşıyorlardı ki?

Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimi kovdum ve arkamı dönerek sokaktan çıktım. Eve gidip biraz uyumak istiyordum.

Gülümsedim ve adımlarımı hızlandırdım.

Mahir özünde çok güzel bir adamdı. Ve bu sadece fiziksel olarak değildi.

__________

Bölüm sonu.

Sebepsizce Mahir'i çok seviyorum be. Sizi bir karaktere daha aşık edeceğim, hazır olun.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Görüşmek üzere.

:)

Yara Bandı FabrikalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin