[2]

7 2 0
                                    

Tanımadığım adam önümde esnedikten sonra "Bağırma, saat daha çok erken." demişti.

"Hey bir saniye... koçum."

"İyi uyuyabildin mi?"

"Kim? Nerede?" diye sorarak tekrardan bağırmıştım.
"Giysilerim nerede?" diye telaşlı sorduğumda ise önümde gülmüştü.

"Onları her yere attın."

"Sen kimsin?"

"Dün gece isimler hakkında fazla endişelenmedin." düşünerek dediğinde aklıma bir anı gelmişti.

Kendimi bar da hatırlıyordum ve o da yanıma gelmişti. Beni baştan aşağı süzerek tebessüm etmişti.

"Hey, sana bir içecek alabilir miyim?"

Onu şimdi ben incelediğimde ise sarhoş aklımla "Sen bana ne istersen alabilirsin, bay uzun mavi ve yakışıklı.." demiştim.

"Tamam." demişti gülerek ve ben de gülüşüne o saniyede hayran kalmıştım.
"Bu arada benim adım S-"

Ben ise onu parmağımı dudağına götürerek susturmuştum.

"Şşş.. şşş.. şşş, sus güzel gözlüm."
"Senin adın Cassanova, Kapiş?" dedikten sonra parmağımı dudağından alıp elimi okşamıştı.

"Kapiş." diyerek gözünü kırpmıştı.

O aklımdan geçen anıdan geri döndüğümde ise onun benim yüzümü incelediğini farketmiştim.

"Biraz anılara kaptırdın kendini sanırım, geri dönebildin mi?"

Bir şey demediğimde ise gözlerime bakarak "Kapiş?" demişti.

"Aman Allahım.." diyerek utanarak elimi alnıma koymuştum.

Halime güldükten sonra bana "Aç mısın?" diye sormuştu.
"Kahve ister misin?"
"Aslında seninle dışarıda kahvaltı etmek isterdim ama saat dokuzdan önce bir yerde olmam gerekiyor.."

Ağızımdan hala bir kelime çıkmadığında ise bana bakarak devam konuşmuştu.

"Ben duşa gireceğim." diyip yanımdan kalkmıştı.

Yerimden kalkarak kendimi yatakta oturma pozisyonunu alıp ona bakmıştım.

"İstersen sende duş alabilirsin?"

"T- tabi olur.."

Duşa doğru yürüdüğünde ise yolunda bir şeye eğilip eline alıp aniden bana tebessüm ederek dönmüştü.

"Sütyenini buldum."

Bana sütyenimi attığında onu hızlıca üzerime geçirmiştim. Bana hala baktığını gördüğümde ise gözünü kırpıp tebessüm etmişti ve donunu çıkarttıktan sonra etrafına havlu sarmıştı.

"Teşekkürler.."

Yanıma gelip "Endişelenme, duş?" diye sormuştu.

"Belki senden sonra girerim, sağol."

"Bu sabah mütevazi olmana gerek yok, güzellik."
"Henüz görmediğim bir şey yok karşımda."

Utanarak kolumu ellediğimde ise yanaklarımın kızardığının farkındaydım.

"Kızardığında çok tatlısın.."

Benim ağızımdan neden bir şey çıkmıyordu?!

"Neyse, ben bir duşa zıplayım sonra sana kahve yaparım."

Bir şey demediğimde ise o bu sessizliğimi cevap olarak kabul ettikten sonra yanımdan gitmişti.

Ben ise paniklenip buradan hemen çıkmak istiyordum!

Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Oct 09, 2020 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

Under YouDonde viven las historias. Descúbrelo ahora