Selamlar ben geldim. Şarkıya baya sardım bu ara bölümegöredeğil ama olsun hergün en az 10 kere dinleniyor kendisi. Keyifli okumalar...
"Bir bara mı gitsek ya evde sıkıldım ben. " ortaya attığım fikir Win'in el çırpmasına Bright'ın ona gülmesine ve Kao'nun düşünmesine sebep olmuşken Win çoktan ayağa kalkmış kapıya ilerliyordu. Biraz bekledikten sonra Bright da onun yanına gidince salonda ikimiz kalmıştık. "Bright'la sen nereden tanışıyorsun bana hiç anlatmadın neler yaşadınız?" Kao hayal kırıklığı yaşamıştı belli etmemeye çalışmıştı. Yüzünü avcumun içine aldım. "Özür dilerim bana kızma olur mu anlatacağım sana?" Kao kafasını sallamakla yetindiginde gerçekten kırıldığını fark ettim. "Ben ve Bright çok küçüklükten beri kardeş gibi büyütülen iki arkadaşız. Babam onun babasının yanında çalışıyordu. Annem öldürüldüğündeyse onlarla tüm ilişkimi kestim. Aslında Bright'ı görmeyi çok istememe rağmen babası yüzünden engellendim. Küçükken bu olayları yaşadıktan sonra beni Bright'tan uzak tutabilmek için akıl hastanesine kapattılar. 2 sene sonra çıktım hastaneden o zaman da Bright'la konuşacak halim bile yoktu. Tabi ki bu olayları Bright bilmiyor bana karşı düşman gibi büyütmüş babası resmen şuan öyle değil ama tekrar arkadaş olmaya karar verdik biliyor musun ?" Kao kafasını kaldırıp gözlerime baktı. "Ben başka bir şey olarak düşünmüştüm özür dilerim."
Kafamı önemli değil anlamında salladım ve dudaklarına doğru yaklaştım. Daha sabah öptüğüm dudaklara hasretle baktım bu adam ne ara benim hayatımın en önemlisi olmuştu? Dudaklarına baktığımı fark edince gülümsedi. Daha fazla bakmakla yetinemeyeceğimi anlayınca dudaklarına açlıkla saldırdım. O kadar yumuşak dudakları vardı ki öpmeye doyamıyordum. Alt dudağını emip ısırdığımda inledi. Dilimi ağzının içine sokup daha çok inlemesine sebep olmuşken Win içeri dalmıştı ayrılmak zorunda kaldık. "Ay ben özür dilerim ya ne bileyim öpüştüğünüzü nerede kaldınız diye bakmaya geldim. Bu çocuk çok sıkıcıydı Earth Bright'tı adı 'di mi? Konuşmuyor bile sıkıntı geldi içime koşarak buraya geldim." Hızlı hızlı konuşması sıkıldığının kanıtıydı. Kao'ya dönüp gözlerinin içine baktım ve dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp kucağından kalktım. Evet ne ara oturduğumu hatırlamadığım kucaktan kalkarak arabaya ilerledim.
Bara geleli yarım saat olmuşken Win sarhoş olmayı başarmıştı. Yeni şarap şişesini açmış ağzına götürürken onu durdurdum. " Yeter artık Win Daha ne kadar sarhoş olmaya çalışıyorsun anlamadım ki?" Kahkaha atarak bana cevap verdi. "Ben Earth ben Win Metawin asla sarhoş olmam." Kahkaha atmasa ve doğru düzgün konuşsa kabul edebilirdik de böyle olmaz. Onaylamaz şekilde kafamı sallayıp Kao'ya döndüm "Niye böyle yaptı anlamadım normalde böyle değil biliyorsun. Hayır her şeyi geçtim gay barına gelmemiz için yalvardı. Geçen sene buraya gelmeyelim diye yalvarıyordu. Anlayamıyorum gerçekten." Kao gülümseyip iyice yaklaştı. "Acaba başka bir şey mi konuşsak ya da direk konuşmasak. Herkes eğleniyor biz de biraz eğlensek mi?" Kulağımdan başlayarak yanağıma doğru koklayarak öptükten sonra kucağına hızlıca oturdum. Gülümsedi. "Beni bu kadar arzuladığını bilsem onceden teklif ederdim." Gülümsedim " Seni ne kadar istediğimi bilsen." Cümlemi bitirmeden dudaklarına yapıştım. Dudaklarına kavuşmanın mutluluğunu yaşarken benden önce davranıp alt dudağımı ısırdı. Ağzımdan kaçan iniltiyle daha tutkulu öpmeye başlaması bir oldu. Yavaşça diliyle dilimi buluşturup emdi. Ben dayanamayıp daha fazla inlediğimde gülümsedi.
Win'in ağzından Sarhoş olmasam da herkesi buna inandırmıştım. Bright gözümün önünde başka bir adamla konuşurken sinirlendim. Tamam en azından gay ya da biseksüel bunu öğrendik. En önemlisi benden etkilenebilir artık. Kız arkadaşı da olmadığına eminim kırk kere arardı yoksa. Tek sorun bana bakmamasıydı tüm herkese bakan insan bana niye bakmaz ki gayet tatlıyım bence. Biraz dans etmeye karar verdiğimde kendimi insanların arasına attım kendimden geçer gibi dans etmeye başladığımda biri belimi tuttu. Şaşkınlıkla kafamı çevirdim. Eee şey bu da taştı ama Beni pek etkileyemedi gözüm Bright'ın üzerinde olduğu için. "Yalnızsın galiba birlikte dans edelim mi?" Normalde olsa garanti reddederdim ama şuan Bright'ın dikkatini üstüme çekmem gerekiyordu. Adını dahi bilmediğim adamın vücuduna kendi vücudumu yapıştırıp dans ederken Bright kolumu tutup beni kendi tarafına çekti.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
(Evet Win'le dans eden adam ektedir.)
"Pis ellerini sakın bir daha ona sürme." Karşımızdaki adam Bright'ın sinirlenmesinden zevk alarak cevapladı. "Neden bu kadar ilgileniyorsan neyin ki?" Bright beni iyice arkasına alıp adamın yakasına yapıştı. "O bana ait Ohm elini süremezsin ona bilirsin benim olan şeyleri paylaşmayı sevmem." Adının Ohm olduğunu öğrendim adam Bright'ın ellerinden kurtulup bana göz kırptı. "Seninle işimiz bitmedi ufaklık. " Bright bunu duyunca sinirle beni arabasına doğru çekti. İçeri binmem için kapıyı açınca duraksadım. "Ne yaptığını sanıyorsun? Neler dedin az önce öyle? Yalan niye söylüyorsun? " kafasını iki yana salladı. "Yalan değil benim olacaksın." Beni hızlıca içeri itip emniyet kemerimi taktı. Bu kadar yakınlık kalbimi titretti. Arabaya bindiğinde Earth'ü aradım. Kısaca durumu anlatıp beni beklememesini söyledim. 10 dakikadan kısa sürede bir otele gelmiştik. Ben ne olduğunu anlamadan Bright beni odaya çıkarmıştı bile. Onunla birlikte olmak istiyordum onu seviyordum bugün öyle konuştuğuna göre o da beni seviyor öyle değil mi? Yavaşça yatağa uzandığımda yaptığımın en büyük hatam olacağının farkında bile değildim.
Eveet bir bölümün daha sonuna geldik yarın yazmaya çalışacağımbakalım ama güvenemiyorum kendime de. Earth ve Kao kiss sahnesikoymayıunutmadımartık öpmüşsünlerdi ama 'di mi? Bir sonraki bölüm Brightwin bölümüolacak gibi duruyor. Öpüyorummmmmmm...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Bir de bunlarıkonuşmakistiyorumkısa hemen Taekook fanı olmuş bulunuyorum acayip tatlılar bölümlerle alakasız ama paylaşacağım bu canım çiftimi de. Kendinize dikkat edin canlar.
