Bunun cevabını başka bir anıda bulacağımın bilincindeydim ama yıllarca anne dediğim kişi bana bu eziyeti yapan kişiyle nasıl aynı olurdu? Bunu bana nasıl yapardı. Kalbim onu gördüğünde aldatılmanın verdiği acıyla sıkışırken o şu an ne düşünüyordu? 

Muhtemelen benden kurtulduğu için parti düzenliyordur.

Derin bir nefes alıp sıradaki kapıyı araladım. Tepkilerimi gittikçe kaybediyordum.

"Karanlık bir odadaki dört yaşındaki Abriana beyaz geceliğinin içinde halatlarla bağlandığı sandalyeden sessizce gözyaşı döküyor ve sessiz çığlıkları zihninde yankılanıyordu. İri gözleri yorgun, karşısında dikilen insanları izliyordu.

Kestane saçlı kadın ve onun kahve saçlı kocası kızın karşısına dikilmiş hüzünlü gözlerle onu izliyorlardı. Sanki yapacak bir şeyleri yokmuş gibi. Sonunda konuşmaya karar veren Abriana ağlamayı bırakarak duruşunu düzeltti. 

'Ben bir hata yapmadım. Sadece kardeşimde konuştum.'

Karı koca birbirlerine bakıp kıza döndüler. Bakışarak anlaşmışlar gibi konuşmaya önce adam başladı.

'Zihin ustası olan sendin. Dört yıl önce bir hata yapıldı. Bunu kimse bilmiyor ve kimsenin öğrenmemesi lazım. Duygu...' Küçük kız kaşlarını çatarak sinirle düzeltti.

'Abriana!' adam pes edip devam etti. Yüz hatları yorulmuş ve yer çekimine meydan okumayı kesmişti.

'Abriana, biz seni koruyoruz. Eğer onlar alsaydı... kötü şeyler olurdu. Sen bizim çocuğumuzsun ve, ve seni korumaya çalışıyoruz.' Abriana'nın sevimli yüzü acıklı bir hal alıp burukça gülümsedi. Çoktan otuz yaşına basmış gibi olgun duruyordu.

'Ama kardeşim onların elinde ve onu koruyan kimse yok. O sadece bir insan ve hiçbir gücü de yok, sadece benim kardeşim ve bu yüzden acı çekecek! Ve siz bencil insanlar bir an bile düşünmemeye programlısınız!'

Çift tekrar birbirlerine baktılar. Son dediklerini kimse üzerine alınmıyordu. Bu sefer konuşan kadın olmuştu.

'Dediğimiz gibi Duygu'm acı çekmeyeceksin. Bu yüzden bu yapacaklarımızı affet lütfen. Bunları hatırlamayacaksın bile.'

İkili geri çekilirken siyah cüppenin altında gizlenen cadı belirdi ve Abriana'nın etrafına geniş, ateşten bir çember oluşturdu. Büyücü, yapmaması gereken kara büyüyü oluştururken, daha şimdiden acı çekmeye başlayan Abriana çığlık atıyordu.

'Yapmayın! Bunun kimseye faydası olmayacak. Siz sadece kendinizi kandıracaksınız. Hatanızı anladığınızda çok geç olacak!' Küçük kız sandalyesiyle beraber yukarı yükselmeye başlarken kırmızıya dönmüş göz bebeklerini ikiliye dikti.

Adam ve kadın inlemeye başlayıp acı içinde yere diz çökerken cadı duraksamadan işine devam ediyordu.

Abriana'nın acıyla kendinden geçmeden önceki robotik sesi yaşı elliyi aşmış bir insanı bile yıllarca etkisinde bırakacak kadar dehşet vericiydi.

'ASLA ANNEM VE BABAM OLAMAYACAKSINIZ!'"

Bedenim kafamın içindeki uzay boşluğunun ortasındaydı. Kollarım ve bacaklarım sağa sola savrulmuş, beyaz elbisemin tül parçaları dört bir yana saçılmıştı.

İfadesiz yüzüm ilk döndüğü yere bakarken uzayın etrafımda döndüğünü yeni fark ediyordum.

Bedenim bu şoku zaten kendinden geçerek karşılamıştı. Şimdi sıra zavallı zihnimdeydi. Yılların kaybolan anıları kronolojik sırada tek tek gözümün önünde kesitlerini sunarken bedenim de uzayın zıt tarafına dönmeye başlamıştı.

Zihin Oyunları; Sınır (Düzenlenen versiyon)Where stories live. Discover now