Annem Şanlıurfalı orada doğup büyümüş meslek sahibi olmuştu. Babam ile Şanlıurfa'de tanışmışlar ve evlenmişler. Babamın görev yeri Ankara'ya tayin olunca buraya taşınmışlardı. Dedem Ali Boran Dirahan , anneannem Ayşe Dirahan .
Annemin ailesi Şanlıurfa'da bilinir ve sözü geçen ailelerden (aşiret) birisi.

Babamın babası ise Turan Dağdelen başarılı ve ünlü bir iş adamıdır. Kendi Holding'i yönetiyordu.
Babaannem Miray Dağdelen kendisi moda tasarımcısı.

...

Özel Kuvvetler Komutanlığı-Gölbaşı, Ankara

Karargaha gelince girişte nöbet tutan askerlere , askeri kartımı gösterdim.
Kapıyı açtıklarında araba ile ne kadar dirift atarak girmek istesem de böyle bir hareketi kendime yakıştıramadığım için yapmadım.

(Sen onu albaydan ceza yememek için yapmıyorum desen daha iyi olur Aselcim )

Albayımız Kazım Yurttaş.
Kendisi bazen çok korkunç oluyordu. ( Özellikle bana kızdığı zamanlarda.)

Odama seri hareketlerle geçip aşık olduğum kamuflajımı hızlıca üzerime geçirdim. Palaskamı belime takıp düzelttim.
Postallarımı da ayağıma geçirip aynada kendime çeki düzen verdiğimde odamdan çıktım.

Askeriyede uyuşuk hareketlere yer yoktur. Burada herşey seri olur yürürken bile koşar adımlarla ilerlemeniz gerekir.

Bizimkiler kesinlikle her zaman olduğu gibi timin dinleme odasındaydı. Bu yüzden direkt oraya gittim. İçeri girdiğimde hepsi bir köşeye yayılmış televizyon izliyordu.

Beni ilk fark eden zevzek Fatih 'Dikkat' komutu verdi.

Hazır ola geçip selam verdiklerinde 'rahat' komutu verip koltuğa oturdum.

Fatih "Dünyanın en güzel kadını da gelmiş " dedi

"Bu dediklerini babama da söyle istersen Fatihcim! " dedim göz kırparak. Fatih'in gözleri korkudan irileşmişti hemen.

"Yok, tövbe komutanım benim yaşım çok genç daha ölmek için " dedi

" Ne genci lan 29 yaşındasın " dedim göz devirerek.

"Yanlız komutanım aynı yaştayız " dedi
Bu dediğinin ne yazık ki doğru olması. Yaşlanmıştım galiba.

Tuğrul "Lan salak Fatih sen benim komutanıma yaşlı mı demek istiyorsun!? " dediğinde hak verdim.
Aferin aslanım.

Fatih'in gülen yüzü soldu. "Şaka komutanım şaka gülün diye demiştim. " dedi.

Ali abi " Zevzekliği kesin almıyım ayağımın altına " dedi onaylamaz bir biçimde.

" Yok abi ben bu delileri ciddiye almıyorum zaten " dedim ona dönerek.

İkisi bir ağızdan "Ama aşk olsun komutanım " dediler.

"Hadi boş yapmayın hepinizi 5 dakika sonra tam teçhizat içtima alanında bekliyorum. "

Hepsi hazır ola geçerek "Emredersiniz Komutanım! " dedi.

Odadan çıkmadan önce Fatih'in mırıldanması işittim "Amaa hayır ben yapamam ben yok ben ıhıh" yada o öyle sanıyordu.
Gerekli hazırlıklarımı yaptıktan sonra içtima yaptığımız alana seri adımlarla ilerledim.
Hepsi içtima alanına toplandığında
"Nasılsın Asker! " Diye gür sesimle bağırdım.

Tüm tim:
"Sağol! " Dedi.

"RAHAT ASKER!" dedikten sonra hepsi rahata geçmişti.

"Evet Tim. Yirmi tur koşu başla!" dedim.

Her zamanki gibi ben arkalarından takip ederek koşuya başladık.

Klasik her içtima da marş söylerdik.
" Buralar sizce de çok sessiz değil mi ? " Dedim

Tim ne demek istediğimi anladığında hep birlikte başladık ;

"Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı
Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı
Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı
Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı
Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana
Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana
Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana
Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana
Ne şereftir ölmek bize bu güzel vatan için
Ne şereftir ölmek bize bu güzel vatan için
Yanar yürek yurt aşkıyla daima için için
Yanar yürek yurt aşkıyla daima için için
Yastığımız mezar taşı yorganımız kan olsun
Yastığımız mezar taşı yorganımız kan olsun
Biz bu yoldan döner isek namus bize ar olsun
Biz bu yoldan döner isek namus bize ar olsun
Biz bu yoldan döner isek namus bize ar olsun
Biz bu yoldan döner isek namus bize ar olsun
Biz bu yoldan döner isek namus bize ar olsun
Biz bu yoldan döner isek namus bize ar olsun "

Koşu bittiğinde hepsi yine önümde hazır ol vaziyet dizilmişti.

"Şınav pozisyonu al! " Dedim

Hepsi şınav pozisyonu aldığında "Hazır , Başla! " Dedim ve kendimde şınav çekip saymaya başladım.

1...100...200

"Rahat" dediğimde herkes kendini yere bırakmıştı.

"Hadi lan bordo berelisiniz siz kendinize gelin.
100 mekik başla! " dedim.

Mekik de bittiğinde barfiks çubuğunun olduğu bölüme ilerledik.

Time dönerek " 200 barfiks başla! " Dedim ve barfiks çekmeye başladım.

Eğitim bittiğinde kahvaltı saati de gelmişti. Tim ile birlikte yemekhaneye gittik. Yemekhanenin kapısından içeri girdiğimde hazır olda olan askerler kısa bir göz gezdirdim.
"Rahat " komutu verdiğimde sıraya geçip kahvaltımı aldım.

Bizimkilerin yanına geçip masaya oturdum.
Tim sohbet ederken ben sessiz sakin kahvaltımı bitirip karnımı doyurdum. Çünkü aklım imzalanacak dosyalardaydı. Operasyonlar iyiydi güzeldi ama sonrası zordu.

Time dönüp " Benim işim var siz takılın " dedim.

Odama giderek dosyaların başına geçtim.Dosyalar sonunda bittiğinde rahat bir nefes alıp geriye yaslandığımda kapının hızlı tıklanması ile " Gel!" Dedim.

Gelen Albayın postasıydı.

"Söyle Ufuk "

"Komutanım Albay Acil Toplantı Salonunda bekliyor "

"Tamam sen çık ben geliyorum hemen " dedim

Ufuğun çıkması ile bende çıktım. Toplantı Salonuna doğru aceleci adımlar ile ilerledim.

Toplantı salonun kapısını açıp içeri girdiğimde...

...

Hayatınız Nasıl Gidiyor ?

Bölüm hakkında fikirleriniz!?

Oy ve Yorumlarınızı bekliyorum!

- Esra Bakar-

LASEFWhere stories live. Discover now