7.BÖLÜM - TUTKULU ÖPÜCÜK'ÜN TANIMI ÖNEMLİ

9.2K 854 304
                                    


Evet çok eğlenceli ve uzun bir bölümle geldim. Bugün Serhan’ı kıskançlıktan delirteceğiz, Kaan’ın romantikliğine aşık olacağız ve Taylan’ı kazdığı kuyuya düşürüp, ona hayatının golünü atacağız. Hazır mıyız?

❤❤❤
Tutkunun anlamını biliyor musun?
Peki tutku ile aşkın harmanını yaşadın mı hiç?
Sen aşk peşindesin,
Ben tutku...
Sen aşkın kelepçelerini istiyorsun benden,
Ben tutkunun özgürlüğünü
Biliyorum...
Farkındayım...
Bir araya gelirsek ortalık yanıp kavrulacak,
Tahmin edebiliyorum...
İşte bahsettiğimde tam da bu,
Sen kıvılcımı olacaksın bu tutkunun,
Ben yakıp kavuracağım seni!

😉🔥😉
“Burası nasıl beğendin mi?”
Yıldız etrafına bakındı, “Evet harika. Bayıldım.”
Kaan gülümseyerek başını eğdi, “Mutluyken gözlerin yeşil mi oluyor senin?”
Yıldız’ın şaşkınlıktan kaşları çatıldı, “Bunu bir tek babam ve kardeşlerim fark etmişti. Senin fark etmen şaşırttı doğrusu.”

Kaan’ın yüzü birden ciddileşti, “Ailenden sonra benim yanımda mutlu olmana sevindim,” hafifçe eğilip, sesini kısarak “Ve daha önce hiçbir erkeğin bunu fark edecek kadar gözlerinin içine bakmamasına daha çok sevindim,” diye fısıldadı.

Yıldız diyecek bir şey bulamadığından etrafa bakınıyordu ki imdadına telefonu yetişti. “Hilal,” dedi tuttuğunu bile fark etmediği nefesini bırakarak.
Kaan “Merak etmiştir. Ben balıkları seçeyim, sen rahatça konuş,” diyerek masadan kalktı.

O gidince Yıldız yeniden nefesini bıraktı, adam nefes bırakmamıştı onda ki. “Efendim Hilal?”
“Hanisin? Evde yoksun. Öğlen aradın beni geldim diye, valizin bile yok. Merak ettim.”
“Nefes al Hilalciğim nefes al. Şeydeyim... Yemekte.”

Hilal buzdolabını açtı, “Ee ben sana bi dünya yemek yaptım, imambayıldı var, bulgur pilavı, zeytinyağlı yaprak sarmasından tut sarımsaklı köfteye varana kadar bütün sevdiğin yemekler var, cacık bile yaptım kız.”
“Eminim yapmışsındır.”

Hilal kahkaha attı, bir yandan da buzdolabından zeytin, peynir, domates çıkarıyordu. “Bari bekleseydin birlikte giderdik. Hangi köfteciye sattın benim nefis zeytinlerimle peynirlerimi ?”

Öksürdü, “Köfte değil.”
“Tost mu?”
“Yok.”
“Kebap?”
Yıldız “Cık!” yapınca Hilal şüpheyle kaşlarını çattı, “Tek misin?”
“Değilim.”

“Hii Allah cezanı vermesin! Kimlesin kız sen? Yoksa yine o dingil Murat’la mısın? İstanbul’a geleceğini duymuştur tabi arkadaşlarından-”
“Yok be! Ne Murat’ı? Şeytan görsün onun yüzünü.”

“Lan kimlesin söylesene!? Allah Allah! Şurada değilim tek değilim! Tövbe Bismillah fani erkeklerde hayır bulamadın da üç harflilere mi dadandın?”
“Yok dört harfli bu.”
“Sesli harf alabilir miyim?”
“Ortasında iki A var.”

“Başlayacağım iki harfine de tekil ördeğine de! Kim lan bu.”
“Kaan,” dedi ve sustu.
“Kaan?”
“Evet. Sağolsun beni havaalanında aldı, yemeğe getirdi.”
“Maşallah. Sağolsun sağolsun. Beni de alsaydınız. Ben hiç patronumla yemeğe gitmedim. Nasıl bir duygu?”

“Çirkinleşme Hilal. Hadi adam geldi kapatıyorum.”
“Yalnızım, mutsuzum, depresyondayım! Çabuk gel, gecikme!” diye çemkirdi ekmeğini sinirle kemirerek.

“Tamam ablacığım, hadi görüşürüz,” diyerek kızın suratına kapattı.
Kaan masaya otururken, “Bir sorun mu var?” diye sordu.
Yıldız gülümsedi, “Yok. Beni evde görmeyince merak etmiş.”
“Bence evde görmemeye alışsın,” dediğinde Yıldız’ın meraklı bakışlarına karşılık, “Yani yoğun çalışıyoruz ya, ondan dedim,” diye ekleme yaptı hemen.

SAKLIMDASIN * BELA SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin