6.BÖLÜM - KISKANÇLIK

9.3K 868 206
                                    

Sıcaklar 38 dereceye düşüp, biraz serinleyince bende bölüm atayım dedim :) keyifli okumalar ❤️❤️❤️

Kıskanmazdım ben birinin gülüşünü,
Başkasına değen bakışını...
Kıskanmak ne bilmezdim önceden,
Yüreğin yanıp kül olmasını...
Canım yandı,
Eline değen eli,
Gözüne değen bakışı,
Yüreğini delip geçen o aşkı
Ve seni ağlatan acıyı gördükçe canım yandı...
İnsan başkası için üzülmesini bile kıskanır mı?
Ölümlerden ölüm beğenemedim,
Hiçbirinde böyle acı yoktu!
Ben sadece aşktan değil,
Aşkın getirilerinden de tedirgindim.
Koca olmaktan ürktüm,
Seni ağlatmamak için.
Baba olmaktan deli gibi korkuyorum,
Onların canını yakmamak için.
Çünkü benim enkazım babamın eseri,
O enkazda ezilen benim annemim yüreğiydi.

❤️❤️❤️
Taylan bu sabah biraz erken gelmişti iş yerine. Çünkü akşam katılması gereken bir nişan (!) vardı ve işlerini erken bitirmesi gerekiyordu. "Sevimsiz! Aldı kız kardeşimi, daha doyamadan ona."

Kendi bölümüne girdiğinde masadan telaşla bir şeyler arayan kızı gördüğü an parmağındaki boşluk dikkatini çekti. Nedense hergün ilk oraya bakıyordu, bu normal miydi? Elbette normaldi, kocamandı çünkü. Görgüsüz!

"Ne o yüzüğünü mü düşürdün? Işığa doğru git bulursun. Zaten kaynak gözlüğü lazım ona bakmak için," dedi hoşnutsuz bir sesle. "Hayır maşallah ne varsa bu evlilikte, önüne gelen evleniyor arkadaş."

Kız kaşlarını çatarak baktı adama, "Tüh! Bende siz bana asılınca, bir koşu gidip nişanlımdan ayrıldım. Hani maksat evlenme teklifi edecekseniz önünüzde engel olmasın."

Taylan'ın gözleri kocaman açıldı. Hayır ayrıldığına mı sevinsin evlilik lafından mı korksun, anlayamadı. "Ne-ne alaka? Evlilik derken? Ben de yok öyle bir terim!" diye çıkıştı ve dün sakladığı kızın not defterini çantadan çıkarıp sertçe masaya koydu, "Bu arada bir dahakine de lütfen kaslarımı da çiz. Öyle cılız ve seksisiz oluyorum," dedikten sonra "Hazırlan, dışarda işlerimiz var! Ama önce kahve!" diye ekleyip odasına geçti.

Hilal adamın arkasından taklidini yaptı, "Hazırlan, dışarda işimiz var! Ama önce kahve!-zıkkımın ziftini iç!"
Taylan birden kapıya çıktı ve kıza bakarak, "Ökenmek çok ayıp bir şeydir sayın Hilal Şenocak. Cık cık cık," dedi.

***

Havaalanından çıkan kız etrafına taksi için bakınırken birden önünde duran son model araba ile şaşırdı. Kaşlarını çatıp arabadan inen kişiye hayretle baktı.
"Kaan bey?"
"Yıldız hanım?" dedi adam gülerek kızın taklidi yapıp.

"Beklemiyordum."
"Hilal'den öğrendim uçak saatinizi, sürpriz yapmak istedim ama rrafiğe yakalandım. Daha erken burada olurdum yoksa." -Çok hoş gerçekten neden gelmişti ki?
Yıldız'ın elinden iki valizi alıp bagaja yerleştirdi.
"Şey taksiyle gelirdim ben."

"Evet biliyorum. Ama o zaman seni görmem için yarını beklemem gerekecekti ve öğlen yemeğini tek başıma yemek zorunda kalacaktım. Umarım bir planın yoktu?"

Yıldız adamın kurduğu cümleleri kafasında birleştirmeye çalışıyordu. Ne demek istemişti şimdi bu adam? "Yok, planım," diyebildi.
"Güzel, sevindim. Bu arada iki valizin mi var sadece?" diye şaşırarak sordu, bir yandan da kıza kapıyı açmıştı.

Yıldız biner binmez emniyet kemerini bağladı, sonra da adamın sorusunu cevaplamak için onun binmesini bekledi.
"Yani aslında çok daha fazla. Ama onları uçakla getiremeyeceğim için dünden kargo şirketine verdim. Yarın gelir her halde."
"Ah birden seni çok farklı sanmıştım, hayallerimi yıktın," dedi adam yalancı bir üzüntüyle.

SAKLIMDASIN * BELA SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin