Ailesi için okuldan atılmayı göze alan bir kız Hogwarts'a adapte olabilecek midir? Yoksa geçmişi yakasını bırakmayacak mıdır?
.
Sirius Black'in fanfic yazmaya aklındakiler izin vermiyor.
Bir bakın derim.
~Her zamanki halim.
Not:
İlk bölümlere ta...
Bu bölümü atana kadar o kadar çok kez güncelledim ki. Lütfen karşılığı olarak, bir saniyenizi ayırıp yıldıza basın Teşekkürler.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Gece uyuyamadığım için yatakta dönüp duruyordum. Bıkıp kalktım. Saat 3'di. Kalkıp gezmek istiyordum ama ya yakalanırsam? Ama aksiyon olmadan, hayat çekilmez. Hayat felsefem aklıma gelince, yatakhaneden çıktım. Ortak salonda kimse yoktu. Zaten hangi benim gibi hortlak ayakta gezer ki?
Astronomi kulesine gitmeye karar verdim. Filch veya Mrs. Norris gözükmüyordu. Veya başka birileri. Onları James konuşurken duymuştum. Ortalıkta sürekli gezdiğinden yakınıyordu.
Yine de köşelerden gitmeye devam ettim. Tablolar pek hareketlenmedi, sadece son tablo uyandı ama hemen tüy oldum. Merdivenleri de çıktıktan sonra oturdum.
Karanlığı bir ayrı seviyorum. Belki düşüncelerimi süslediği için veya hayallerime yer açtığı için.. Anılarım beynimde daha çok beliriyor. Buraya ilk geldiğimi, Arc'la tanıştığım anı, Çapulcular'ı, Lily 'i. Hayatım ne kadar da değişmişti...
Düşündüğüm bir şey daha var... Ama, olan oldu ve bana da hayal kurmak kalıyor.
Biraz daha oturup düşüncelerimin beynimi ele geçirmesine izin verdim. Rüzgar saçlarımı uçurup yüzüme vuruyordu. Ve bu hoşuma gidiyordu.
-------------
Ne kadar kaldım bilmiyorum. Kalkıp tabloları izleye izleye kimseye görünmeden girdim salona, bazıları mırıldandı ama beni görmediler. Yatağıma uzanıp rüyalara daldım diyeceğim de çok rüya görmüyorum ki ben...
----------
"Gerçekten iyi ki tatil." dedi Lily. "Yoksa tüm dersleri kaçırmıştın." Lily çemkirmeyi bırakınca Sam geldi. Ufff!
Zaten uyanmıştım ama yataktan kalkmıyordum. Uykum çok hafif olduğu için tek bir ayak sesine bile uyanırdım. Zaten Sam ve Lily'nin sesine uyanmıştım.
Dürtüklemeye başladı. "Ne? Ne diye dürtüklüyorsun? " dedim uykulu sesimle.
"Dürtüklüyorsun? Uyan artık saat kaç oldu!" dedi.
"Kaç oldu?" dedim.
Lily de oradan "Birde soruyor musun?" dedi.
Bu kız var ya...
"9 oldu." dedi Sam. "Hadi kalk üstünü değiştir." diye ekledi.
"Tamam!" dedim.
Günlük işlerimi halledip, üstümü değiştirip kahvaltıya indim.
