Karşim Günah ☢ %15 Textıng

0.8

Esselamu Aleyküüm

Nasılsınız?

Ben gece gece bölüm yazıyorum yine fjjdjd

Neyse çok uzatmadan bölüme geçelim hadi

Yıldızın ağzını burnunu kırın.

|||||||||||||||||||

"Mihrimah!"

"Mih-ri-mah!"

"Kalk kız şuradan artık, pis tembel senii!"

"Dur sen beklee, ben şimdi geliyorum."

Sonunda ablam başımda susmayan çalar saat taklidi yapmayı bırakmıştı ve ben kendimi tam uykunun kollarına bırakacakken yüzümde bir soğukluk ve çirkin bir koku hissettim. Allah'ım ne olur korktuğum başıma gelmesin!

Hain ablam suratıma donmuş sarımsaklı yoğurt sürüyordu. Vay şerro, ben sana göstermez miyim bunu?!

"Llaannn"

"Ahhahahhaah, Mih- ahhahahhaah! Ay, ay çok komik old- ahahahaah!"

"Bak hâlâ gülüyor ya, manyak!"

Hızla yataktan kalktım ve odanın köşesindeki boy aynasının karşısına dikildim. Suratım tam bir fiyaskoydu! Yanaklarımda sarımsaklı yoğurt vardı, alnımda ise donmuş patates püresi! Vay dingil!

İşaret parmağımı ona doğru doğrulttum ve suratına doğru salladım.

"Bana bak, ben sana bunun hesabını soracağım beklemede kal!

Hışımla annemler yüzümün halini görmesin diye kafamı yere eğerek banyoya girdim. Rahmet olsun! Sarımsak kokusu banyo yapmazsam çıkmazdı. Ve ben büyük ihtimal geç kaldım. Tek çare hızlı bir duştu.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°

10 dakikada duşumu alıp çıkmıştım ve şuan bir taraftan giyinip bir taraftan da ablama yapacağım hain planları düşünüyordum. Kolaysa kapışsın benimle hadi bakalım!

Kiremit rengi şalımı da takıp, omuz çantama ihtiyacım olanları doldurmaya başladım. Bir adet şarj aleti, bir adet el kremi, bir adet peçete, bir adet telefon, ve bir adet defter. İşte tamam!

Hızla odadan çıkıp mutfak kapısından başımı sarkıttım.

"Anne ben çıkıyorum hadi Allah'a emanet."

"Kahvaltı etseydin?"

"Yok yok geç kaldım hadi öptüm görüşürüz."

"Eh, hadi madem görüşürüz."

Hızla fortmantodan anahtarlarımı kaptım ve kapıyı açıp ayakkabılarımı giydim. Koşar adım otobüs durağına yürürken kolumdaki saati kontrol ettim. 10 dakika vardı kursun açılmasına. Hadi Allah kerim!

Durağa vardığımda 5 dakika kalmıştı. Şansıma otobüsün hemen gelmesiyle kendimi içeri attım. Şoför dayıya parayı uzatıp koşarken indirdiğim maskemi burnuma çıkardım. Fakat maskem yeterli gelecek gibi durmuyordu. Sözde sosyal mesafe uygulanacaktı. Oturulmaması gereken koltukların hepsi doluydu. Zaten iki santimlik otobüs, birde birkaç kişi ayakta bekliyordu. Euzu besmele çekip daldım.