•0.7°

68.7K 2.8K 1.4K
                                    


●●●

Zorlandığım soruyu matematik öğretmenlerinin çözümledikten sonra cevabını yolladığı bir programa gönderip, sandalyeden kalktım. Parmak uçlarımdan yükselip, kollarımı da havaya kaldırıp vücudumu esnettim. Sonrasında camın önüne gelmiştim.

Hava çok az karanlığa gömülmüştü. Yaklaşık 3 saattir kısa molalarla beraber soru çözüyordum. Ve bu sorular  benim en yakın kız ve erkek arkadaşlarımla arama mesafe koyuyordu.

Telefondan gelen bildirim ile gözlerimi pencereden çekip, masanın üzerindeki telefonu elime aldım. Bir öğretmen sorunun cevabını ve nasıl çözdüğünün fotoğrafını atmıştı.

Aslında bu soruyu babama da sorabilirdim ama onlarda işten yorgun gelmişlerdi. Muhtemelen beraber ya öğrencilerin onlara yolladığı sorulara bakıyorlar ya da  show programı izliyorlardır.

Fotoğraftaki işlemleri takip edip aynısını sorunun üzerine geçirdikten sonra çekmeceyi açıp, ona yazmak için aldığım hattı çıkardım.

Kart yuvasının iğnesini ararken, açık kalan camdan gelen sesler ile adımlarımı camın önüne ilerletmiştim. Kapılarının önündeki ışık yanıyordu. Telefonu kapatıp elimi aşağıya indirdikten sonra cama daha da yaklaşıp dikizlemeye başladım.

Doğru bir şey değildi ama konu o olunca, herşeyi yapabilme seviyesine inebiliyordum. Kapıdan çıkan ve kahkaha atan kız, onu belinden tutarak dışarı çıkaran Yiğit...

Kızın üzerindeki mini etek ve crop ile gözlerim kısılırken neden bu kadar güzel olduğunu düşünmeye başladım.

Kız artık neden gülüyorsa, Yiğit 'i bile güldürüyordu. Canımı yakıyordu bu ama ne demişti;

"Onlar abimin flörtleri." Bunu hatırlamak biraz olsun beni rahatlatmıştı. Ya da tam tersi...

Kızı o kadar sıkı tutuyordu ki, bunun abisinin flörtü olma teorisi çürüyordu. Kız duraksadığında, o da duraksamıştı. Artık gülmüyorlardı. Sanırım anın çekimi ile birbirlerine yaklaşıyorlardı. Onların etrafında dönen duygu dalgaları...

Elim kalbimin üzerine gittiğinde, kız Yiğit'in dudaklarına kendi dudaklarını bastırdı.

Bekledim, lânet olsun belki kendini geri çeker diye bekledim. Onun başka birini tutku ile öperken izlemek için değil belki ondan kendini uzak tutar diye bekledim.

Ama o ne yaptı? Sol eli kızın ensesine gitmişti. Daha da derinleştirdi bu öpücüğü...


Buna izin veremezdim, daha onu kazanmamışken başkasına bağlanmasına izin veremezdim. Telefonu açıp numarasını tuşladım. Arkamı döndüğümde hâlâ az önceki eylemi gerçekleştiriyorlardı.

Arama tuşuna basıp, perdemi kapattım.
Çalıyordu. Ben onu arıyordum. Hem de kendi numaram ile.

Ne diyecektim ki? Telefonun hâlâ çalıyor oluşu canımı sıkarken bir de vücuduma yayılan titreme ayakta durmamı zorlaştırıyordu.

Biliyorum çok aşağılık içeren bir hâldeyim ama 11 yıldır ilk defa bir adım atmışken, kaybetme düşüncesi bile canımı yakıyordu.

𝘿Ö𝙑𝙈𝙀𝙇𝙞 & 𝙑.𝙄.𝙋. / 𝙩𝙚𝙭𝙩𝙞𝙣𝙜☣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin