Her hayat çizgisinin bir başlangıç noktası olurdu. Kimisi, çizgisinin başlangıcını sıkı sıkı tuttuğu tükenmez kalemiyle tek seferde çizerek başlatırken, kimisi çizdiği çizgiyi defalarca siler ve baştan başlar ya da başlamış gibi yapardı.
Her ne kadar silersen sil, çizgilerin izi ise daima kalırdı.
Bazı hikayeleri güzelleyemezdiniz. Metaforlaştıramaz ya da benzetme yapamazdınız. Bazı hikayeler sadece anlatılırdı. Özlüyorsan, özlüyorum derdin.
Fakat bazı anılar... İşte o bazı anılar sadece yaşadığın ana betimlenmiş olarak kalırdı. O bazı anları yalın bir biçimde anlatmaya kaç dil bilirseniz bilin karşılayacak kelimeler bulamazdınız. Hissettiklerinizi ancak anlatabilirdiniz, bu da sizi kapalı bir kutuya çevirirdi.
Bizim hayat çizgimiz de böyleydi. Çizginin başını ben mi çekmiştim yoksa O mu buna kesin bir şekilde cevap veremiyordum fakat ikimiz de silebilmek için kağıtlarımızı yırtmıştık.
Yıpratmıştık, yırtmıştık fakat birimiz bunu sadece günlüğe dökebilirken diğerimiz tüm dünyaya duyurmuştu.
Birimiz betimlemiş diğerimiz ise öyle bir anlatmıştı ki; hikayeyi nereye çekseniz oraya gidiyordu ve bu bazen sinir olmama bazen ise gurur duymama sebep oluyordu.
Bu yüzden bazen açıp günlüğümü okuma ihtiyacı hissediyordum. O kişinin ben olduğumu unutmamaya ihtiyacım vardı.
Unutmamak için buradaydım.
⛰
Selam! Bunu yapacağımı hiç düşünmezdim ama buradayım, bir kez daha. Hayatımın çok önemli bir dönüm noktasındayım ve bunca ciddi şey arasında yine kaçışı bir şeyler yazmakta buldum. Bu bir hikayeden çok iki karakterin yaşadığı anılardan oluşan bir kitap olacak. Bölümler Fine Line albümündeki şarkılara odaklı olduğu için şarkı sırasıyla gidecek ve her bir şarkıyla bağlantılı olacağı için de birbiriyle bir bütün halinde devam eden bir hikaye olmayacak. Hikayelerin hepsi de tamamen hayal ürünü. Harry'nin ne düşünerek yazdığını bilmem imkansız ve onun şarkıları olduğu için hikayelerine, yaşadığı anlarına saygısızlık etmek de istemem o yüzden yazdığım şeyleri sadece bu hikaye içerisinde bağımlı düşünün lütfen. Deneysel kalsın kafanızda.
Bride Of The Wind gibi 50 bölüm sürecek bir hikaye değil yani, şarkı sayısı kadar bölümü olan kısa bir hikaye olacak ama farklı ve güzel olacağına inanıyorum.
Umarım siz de benimle aynı duyguları paylaşırsınız.
