Marauders Era 1 - Karanlık Çökünce

23 - Belalı Cadaloz

medya: Emmeline Vance

30 Ekim cuma gecesi, Gryffindor ortak salonundaki herkes için tam bir kâbus niteliğindeydi.

Marlene'in dönüşünü kutlamak isteyen Lily önderliğindeki kızlar –Mary'yi saymazsak, salonu parti alanı için kullanmak; Montrose Saksağanları'nın İrlanda Milli Takımı'yla olan final maçını izlemek isteyen James önderliğindeki erkekler ise –Remus'u dışlarsak, (aslında şu anda dördü de kayıplara karışmıştı) salonu tuhaf, yeni çıkan bir görüntü–iletişim cihazıyla Quidditch Arenası'na dönüştürmek istiyordu.

Tabii ki kızlar kazanmıştı.

Ama şimdi ise yalnız başına sihir kullanmadan (McGonagall'ın ASLA taviz verilmeyecek ilk şartı) tüm salonu dekore etmekle uğraşıyorlardı. Birinci sınıfların aşağı inip ayak bağı olmaları yasaklanmıştı (McGonagall'ın ASLA taviz verilmeyecek ikinci şartı).

"Orada durumlar nasıl?"

Lily, Filch'ten yalvar yakar aldıkları merdivenin ('Eğer bize merdiveninizi vermezseniz, tüm okul çok gizli aşkınızı bir saniyede öğrenmiş olur,' demişti Dorcas. Lily onun çok gizli aşkını nereden bildiğini sorunca ise Dorcas, herkesin gizli bir aşkı olduğunu söylemişti.) kenarlıklarına daha da sıkı tutundu. Yükseklik korkusu olduğunu şu ana dek bilmiyordu bile.

"Ee, sanırım iyi," dedi ve sol elindeki yanar döner, üstünde Hoş Geldin Belalı Cadaloz ('Tipik Sirius,' demişti Dorcas) yazan süsü, şöminenin üstündeki duvara yapıştırdı. Bir portre bu lafı üstüne alınarak çok fena rahatsızlık duymuştu.

"Özür dilerim hanımefendi... Merlin'in çiçekli donu aşkına, Dorcas, bu Morgana!"

Lily portreden tekrar tekrar özür diledi ve üstünde Hoş Geldin Belalı Cadaloz yazan süsü Morgana'nın üstünden yavaşça çekti.

Beş metrelik merdivenden yavaşça inerken Dorcas onu tuttu. "Ee... Olmuş."

Lily ona baygın bir bakış attı. "Ne yani, olmuş?"

Dorcas tepki vermedi. "Olmuş, olmuş demektir. Belirtilen şeyin olduğunu gösterir. Olmuş, miş'li geçmiş zamanda çekimlenmiştir ve bu olayın geçmişte olduğunu, fakat olduğunu duyan kişinin doğrudan duymadığını belirtir. Yani başkası aracılığı ile olduğunu duymuştur. Bak üstünde uzun uzun konuşunca tuhaflaşıyor."

"Ya?" dedi Lily alaycı bir ses tonuyla. "Buna da bir açıklaman var mı peki?"

"Hayır."

Birkaç dakika sonra salona Emmeline Vance girdi ve Lily'ye Ev Cinleriyle yemek konusunda anlaştığını söyledi.

"On katlı ışıldayan balkabaklı pasta yapacaklar," dedi Emmeline gözlüklerini yukarı ittirdikten sonra, sesini tüm kızlara duyurmaya çalışarak. "Ayrıca listemde kara üzümlü limonata, acı böğürtlenli kek, kokuşmuş küflü peynirli salata, ayak tırnaklı çorba, kanlı şarap... ee... tamam ve zombi beyinli toplar... Bir saniye kim hazırladı bunu?!"

"Ben!"

Emmeline tüy kaleminin ucunu parşömene o kadar sert bastırdı ki ucu yamuldu. "Sen de kimsin? Lily, ortak salonumuzda ne zamandan beri bir hayalet bizden fazla söz sahibi olmaya başladı? Ben mutfağa iniyorum, şimdiden 10 litre bukalemun kanını fıçılarla mutfağa sokmuşlardır. Şans dileyin!"

Bu sırada Morgana, portresinden emirler yağdırıyordu:

"Beni buraya kim getirdi? Kara Göl manzaralı köşeme geri götürün! Benim Merlin'in yanında, sadece asil ve saf büyücülerin olduğu Slyth..."