GÜNAHKÂR +18

GÜNAHKÂR TANITIM

    Arkama bakmadan kaçıyordum. Kurtulmuştum o cehennemden artık. Otobana çıkarsam her şey bitiyordu. Arkamdan bağırma seslerini duyduğumda hızlı koşmaya başladım.

Otobana çıktığımda gelen arabalara otostop yapıyordum. Hiçbir araba durmuyordum yanımdan geçip gidiyorlardı. Yakalanacaktım. Derin bir nefes alıp gelen arabanın önüne atladım. Acı bir fren sesi duymamla yere yapışmam bir oldu.

"Ne atlıyorsun kızım önüme." Diye bağıran adamla acı bir inleme döküldü ağzımdan. Yanıma gelip elini boğazıma koyup nabzımı kontrol etti.

"Yardım edin. Kurtarın." Diyerek inledim. Duymuş olmalı ki kısık gözlerimden gördüğüm kadarıyla biçimli kaşlarını çattı. Ormandan gelen bağırış seslerini biraz daha yakından duymamla adamın koluna yapıştım.

"Yalvarırım yardım edin."  Diyerek kolunu sıktım. Başımdan aşağıya akan bir sıvı hissetmemle başım döndü. Kurtuluşum yoktu. Eğer beni bulurlarsa ölürdüm. Adamın derin bir nefes alma sesini duymamla kolunu kurtarıp kollarının birini bacaklarımın altına diğerini de sırtıma koymasıyla havalandım.

"Gel bakalım Zümrüt." Diyerek arabaya doğru ilerledi. Bacaklarımda ki elini çekip arabanın arka kapısını açtı. Beni yavaşça koltuğa yerleştirip kapıyı kapattı. Çantamı da ön koltuğa atıp yerine geçti. Arabanın aniden yola çıkmasıyla öne savruldum. Acıyla inleyip koltuğa tekrar yerleştim. Dikiz aynasından göz göze geldik. Bilincimi kaybetmeden önce gördüğüm simsiyah gözlerdi ondan sonrası karanlık...
...
 
  "Yanlış adamdan yardım dilendin Zümrüt." Diyerekten üstüme doğru eğildi. Korkuyla duvara daha çok yapıştım. Erkeksi kokusunu ciğerlerime hapsettim yavaş yavaş. Duvarla onun arasında sıkışıp kalmıştım. Derin bir nefes aldım. Burnuma o erkeksi kokusu dolunca gözlerimi kapattım.  

  "Günahkâr bir adamdan iyilik istedin. Ben sana nasıl bir iyilik yapabilirim ki Zümrüt." Dedi. Gözlerim hala kapalıydı fakat onun o simsiyah gözleri bendeydi.

  "Şeytanım ben sana cenneti değil cehennemi yaşatırım." Titreyen ellerimi kaldırıp sol kısmına tam kalbinin üstüne koydum. Gözlerimi yavaşça aralayıp göz göze gelmemizi sağladım.

  "Ben o cehennemde yanmak istiyorsam?" diyerek konuştum. Gözlerini kısıp dudaklarını kıvırdı. Bakışlarım dudaklarının kenarında oluşan çukurlara takıldı. Derin bir iç çekip bakışlarımı tekrardan gözlerine çıkardım.

  "Meleğin cehennemde ne işi var Zümrüt?" diyerek güldü. Dudaklarım onun gülmesiyle kıvrıldı. Hep gülmeliydi.

  "Şeytan da bir melek" diyerek ona masum bir bakış attım. Başını geriye atıp ofladı. Gözlerim âdem elmasına takıldı. Göğsünde olan elimi yavaşça âdem elmasına getirip okşadım. Yaptığım hareketle sertçe yutkundu. Bedeni kasıldı. Parmaklarımın ucunda doğrulup kulağına fısıldadım.

  "Ben şeytanın zümrüdüyüm. Yerim şeytanın yanı. Ne sen beni bırakabilirsin ne ben seni. Beraber yanalım." Diyerek boynunu öptüm.

  "Yandığımız kadar yakacağım." Diyerek boynumu emmeye başladı...
...
Devamı gelecek...