Veliaht Prens

DÜŞÜŞ

Asmodeus, dün oğlunun Lilith'i serbest bıraktığını anlamıştı. O sırada saraydan uzaktaydı ama büyüsünün bozulduğunu hissedebilmişti. Eğer kendi büyüsü bozulduysa, bunu Lilith yapmış olmalıydı. Ve Magnus da Lilith'e yardım amaçlı kendi büyüsünü geri çekmişti. Magnus, Lilith ile anlaşmış, hafızasını geri almış ve şu an Asmodeus'tan nefret ediyor olmalıydı. Asmodeus iç geçirdi. Onu devirmeyi planladıkları barizdi. Şimdi zindandakilerin serbest bırakıldığını da hissedebiliyordu. Çoğu Asmodeus'un büyüsüyle hapsedilmişti. Magnus'un bunları düşünemediğine inanamıyordu. Babasının hissetmemesi için basit bir büyü yapabilirdi. Belki de oğlunu gözünde fazla büyümüştü. Baş gardiyanını çağırdı ve aşağıdaki orduyu halletmelerini söyledi. Kendisi Lilith ve oğluyla dövüşecekti.

Etrafa koydukları gözcüler büyük bir kalabalığın geldiği haberini verir vermez herkes dövüş pozisyonuna geçti. Asmodeus'un haberi olmuştu. Ve hala saraydaydı, isyandan haberi olduysa dışarı çıkmazdı, daha güvenli olduğu yerde kalırdı. Magnus sarayda dövüşmek zorunda kalabileceklerini düşünmek bile istememişti. Babasını sarayda yenmek çok zor olacaktı. Etrafına baktı. Dövüş başlamıştı. Babasının askerleriyle zindanlardan çıkardıkları iblisler ve gölge avcıları dövüşüyorlardı. Gölge avcılarının iblislerle dövüşmesine hep imrenirdi. Bu onların kanında vardı, iblis öldürmek için doğmuşlardı. Lilith'i aradı gözü. Tam bu sırada üzerine bir iblis geldi. Magnus iblisin yumruğunu eğilerek karşıladı ve elinde alev topu oluşturup iblisin karnına vurdu. Alev, iblisin bütün vücuduna yayıldı ve iblis çığlık atarak yok oldu. Lilith'in etkileyici bir şekilde bir iblisin sonunu getirdiğini gördü. Ona seslendi ve babasının yanına gitmeleri gerektiğini söyledi. Lilith kafasını salladı ve Magnus'a doğru giderken bir iblisi daha öldürdü. Magnus hızından etkilenmişti. Lilith yanına ulaştığında elini onun omzuna koydu. Magnus babasının şu an taht odasında olduğunu düşündü. Onları taht odasında bekleyip gücünü gösterdiğini düşünüyor olmalıydı. Son defa etrafındaki kargaşaya baktı ve babasının askerlerinin yenileceğini düşündü. Kendileri de kayıp vereceklerdi ama sonunda kazanacaklar gibi duruyordu. Sonra dikkatini toplayıp Lilith ile kendisini taht odasına ışınladı.

Asmodeus tahtında onları bekliyordu. Magnus bulunacağı yeri doğru tahmin etmişti. Asmodeus hüzünlü bir sesle "Diğer çocuklarımın bana ihanet etmelerini beklerim ama sen Magnus, sen benim en sevdiğim oğlumdun." dedi. Magnus ölümcül bir sesle "Beni Alexander'dan ayırmadan düşünecektin bunu. Fark etmeyeceğimi mi sandın? Sana güvenmiştim, hafızamın kaybolmasıyla alakan olduğunu düşünmek istememiştim. Beni yanına aldığında bana iyi davrandın. Ama bu senin yaptığın şeyi haklı çıkarmıyor. Hiçbir şey haklı çıkarmaz." dedi. Lilith Asmodeus'a fırsat vermeden konuşmaya başladı. "Tamam, kavganızı izlemek eğlenceli ama artık tahtımı geri almak istiyorum. İki yıl gayet uzun bir süre. Bu anı uzun zamandır bekliyordum, Asmodeus. Geçen sefer oğlunun yardımı olmasaydı beni yenemeyecektin. Bu sefer oğlun benimle, bizi nasıl yenmeyi planlıyorsun?" Gülümsedi. "İhanet zor olabiliyor değil mi?" Asmodeus ayağa kalkıp ellerinde kırmızı bir alev topu oluşturdu. Topu Lilith'e fırlattı ama Magnus Lilith'in önüne geçti ve babasına kendi mavi büyüsüyle karşılık verdi. Babasıyla kendi savaşmak istiyordu. Onu 'favori oğluna' yaptığı şeye pişman etmek istiyordu. Mavi ve kırmızı büyüler çarpıştı ve Magnus bir an önünü göremedi. Sonra Lilith'in babasına fark ettirmeden yaklaştığını gördü. Babasının dikkatini ondan uzak tutmak için bir alev topu fırlattı. Asmodeus daha büyük bir güçle karşılık verdi ve büyünün bir kısmı Magnus'a ulaşıp onu yere düşürdü. Düşüş canını yakmıştı. Büyünün çarptığı yer de yanıyordu. Acıyı yok sayıp ayağa kalktı ve babasına daha büyük bir güçle saldırdı. Bu sefer Asmodeus Lilith'i fark edip onu da savuşturmaya çalıştığı için Magnus'un büyüsüne karşılık veremedi. Büyü ona çarpıp geriye fırlattı. Lilith elindeki kırmızı kıvılcımları sertleştirip uzun keskin bir kılıç haline getirdi. Asmodeus ayağa fırlayıp kendi büyüsünü kılıca çevirdi. Lilith ile kılıç düellosu yapmaya başladılar. Arada bir boşta olan elleriyle rakiplerine alev topu fırlatıyorlardı. Lilith Asmodeus'un bacağını derinden kesti ve kralı yere düşürdü. Ama Asmodeus yuvarlanıp uzaklaştı Lilith'ten. Yalpalayarak ayağa kalktı ve sarayın büyüsünden güç alıp bacağını iyileştirmeye başladı. Lilith ise iyileşmesine fırsat vermeden ona saldırdı. Kılıcı havaya kaldırdı ve savurdu.

Asmodeus kılıcı bırakıp kollarını yüzünün önüne çarpazladı ve büyüsüyle bir kalkan oluşturdu. Lilith'in kılıcı kalkanı geçemedi. Lilith tekrar saldırırken Magnus babasının arkasına geçti. Gücünü yeterince toplamıştı ve büyüsünü babasının bacağına yolladı. Hala açık olan yarayı daha da açtı ve Asmodeus acıyla bağırdı. Ama Lilith ile dövüşmeye devam ediyordu. Magnus bu sefer büyüsünü babasının göğsüne doladı ve hızlıca çekti. Babasını yere düşürdü ve sonra büyüyü boynuna dolayıp sıkmaya başladı. Magnus'un gücü babasını zaptetmeye yetmezdi, Asmodeus bundan kurtulurdu, eğer o yerdeyken Lilith kılıcını Asmodeus'un böğrüne saplamasaydı. Lilith kılıcı saplayıp çevirdi ve kalbinin ve kaburgalarının doğrandığından emin oldu. Asmodeus'un yüzü acıdan burkuldu. Kendini yere bıraktı. Artık savaşacak gücü kalmamıştı. O bile yenildiği zamanı bilirdi. Ölümsüzdü ama bu yaraların iyileşmesi kısa sürmeyecekti. Oğluna ve Lilith'e nefretle bakıyordu. Ve sonra yüzü ifadesizleşti. Bayılmıştı.

Asmodeus zindana atılmış, Lilith tahtına geçmiş ve Magnus da Edom'daki önemli eşyalarını toplamıştı. Zindanların katındaki dövüşü de kazanmışlardı. Asmodeus'un ordusu mağlup edilmişti. Magnus sarayın hemen dışında bir portal açtı. Onunla birlikte Asmodeus'a karşı savaşan gölge avcıları ve büyücüler de gelecekti. Magnus portalın ardında bulanık bir şekilde New York Enstitüsünü görebiliyordu. Dönüp saraya baktı. Bu saraya dönmek ister miydi emin değildi. Sarayda iyi anıları da olmuştu. Ama şimdi Alec'e gitme vaktiydi. Kendi gölgeavcısının yanına. Portaldan geçip New York Enstitüsünün avlusuna adımını attı.