How to Survive As A Villain ( Çeviri )

19; daima zalim olamayan bir yönetici vardır

Hong Xiu, görevlerini bitirdikten sonra arkasına döndü, İmparatorluk yatak odasından çıktı ve kapıyı arkasından kapattı.

Xiao Yuan yakacak odun yığınının üzerine oturdu ve yanını işaret etti. "Buraya gel, seninle konuşmam gereken bir şey var."

Yan He Qing saç tokasını sıkıca tuttu ve yavaş bir şekilde oturdu. Xiao Yuan'ın gözleri öncekinden çok farklıydı.

"Saç tokasının hikayesini nereden mi biliyorum? Gelecekte bir şansım olursa size söyleyeceğim." Xiao Yuan gelişigüzel elbiselerine dokundu. "Bir fikrim var, Jing Yang Sarayı'na taşınmanı istiyorum."

Yan He Qing daha bir şey söyleyemeden, Xiao YuAn aceleyle şöyle dedi: "Jing Yang Sarayı'nın 'o tür bir yer' olduğunu biliyorum, ama gerçekten bunu kastederek söylemiyorum. Ayrıca, şunun da farkında olmalısın: İç İşleri Evinde sizi göze batan rahatsız edici bir pislik gibi gören birisi var. O kişi İçişleri Evinin başı Hadım Zhao. Ona uyarsam bile umursamayacak, bu yüzden burada kalamazsınız. Jing Yang Sarayı'na gitmen daha iyi, hem orada sana zarar vermek isteyen kimse yok."

Yan He Qing, ne düşüneceğini bilmeden nazikçe kirpiklerini indirdi.

Xiao Yuan, aynı fikirde olmayacağından korkuyordu. Ne de olsa burada kalırsa ya Hadım Zhao tarafından öldürülürr ya da donarak ölürdü. Tekrardan ciddiyetle öğüt vermeye başladı "Bak, bu konuyu seninle yalnız görüşmek istediğim için Liu An ve Hong Xiu'yu gönderdim, çünkü seni utandırmak istemiyorum."

Yan He Qing hala sessizdi.

Xiao Yuan, böyle küçük şeyleri bile düşünmekten midesinin ağrıdığını hissetmeye başladı.

O! Büyük umutlar vaadeden bir başkan! Zalim Başkan olma yolunda olmasına rağmen, sonunda normal bir yolda yürümeye başladı! Ancak!

Evet, zalim başkan olma yolunda da yürüyebilirdi! Zalim bir Başkan olarak çok çalışmalı, eylem odaklı olmalı ve kibirli davranmalısınız.

Bu nedenle Xiao Yuan, Yan He Qing'i bağlamaya ve onu doğrudan Jing Yang Sarayı'na götürmeye karar verdi.

Xiao YuAn kendini cesaretlendirdi! Agresif bir şekilde ayağa kalktı! Kötü bir niyeti varmış gibi kolları sıvadı! Sonra kırıp kapıdan odanın içerisine soğuk rüzgarlar esti! O ...!

Titremeye başlamıştı.....

Soğuk odada Yan He Qing, sanki bir aptala bakıyormuş gibi Xiao Yuan'ın açık kollarına baktı.

Neden bu kadar soğuk!!! Aurası bile o kadar soğuk ki insanı öldürebilir!!!

Xiao Yuan az önce yukarı çektiği kolunu sessizce indirdi ve Zalim Başkan olmak gibi bir yeteneğe sahip olmadığını düşündü. Sonra gözlerini kaldırdı ve Yan He Qing'in daha önce giydiği cüppeyi çıkarıp geri vermek için kenara koyduğunu gördü. "Sorun değil, kullanmıyorum..."

Soğuk bir rüzgar daha esti, Xiao Yuan'ın geri kalan sözleri boğazında donmuş kalmıştı.

Yan He Qing cüppenin kenarda durmasını istememişti, bu yüzden onu alıp Xiao Yuan'ın ellerine koydu: "Giy onu."

Xiao YuAn onu Yan He Qing'e geri uzattı: "Hayır, hayır."

Farkında olmadan çapkın bir aura yaymamalısın!! Korkmuştum!

Yan He Qing, "Sana söz veriyorum, Jing Yang Sarayına gideceğim." dedi.

Xiao Yuan'ın gözleri parladı: "Gerçekten mi?"

Yan HeQing: "Tam değil."

Xiao YuAn: "..."

Yan HeQing: "Bir şartım var."

"???'

Bu cümle neden bu kadar tanıdık!

"Peki, şartın ne?" Xiao Yuan sordu.

Yan He Qing kayıtsız bir şekilde: "Cübbeni giyersen, Jing Yang Sarayına gideceğim." dedi.

Yani istemeden çıkardığınız bu çapkın aura için, kalbinizde çoktan B puanınız var!!!
*internet argosu, bunu zaten bilmiyor musun, bu çapkın aura zaten sende var anlamında*

Kavga etmek ya da kavga etmemek, pekala ikna oldum, kabul etmek zorundayım.

Xiao Yuan itaatkar bir şekilde dış cüppesini giydi, ancak bir anda baş ağrısı, karın ağrısı ve diş ağrısı hissetti: "Tatmin oldun mu?"

Yan He Qing onaylayarak başını salladı: "Evet."

Nihayet bir fikir birliğine vardıktan sonra Xiao Yuan rahat bir nefes aldı, kalkıp yakacak odun odasından çıktı. Hong Xiu kapıda bekliyordu, Xiao Yuan'ın dışarı çıktığını görünce onu selamladı: "Majesteleri."

Xiao Yuan, "Hong Xiu, lütfen Yan He Qing'in Jing Yang Sarayına gitmesini ayarlayın." dedi.

Hong Xiu bunu uzun zamandır bekliyor gibiydi ve belirsiz bir gülümsemeyle "İmparatorluk Majestelerinin emrindeyim" dedi.

Xiao Yuan, Hong Xiu'daki gülümsemeyi görmemiş gibi yaptı: "Bu arada, Yan He Qing için Prenses Yongning'in yatak odasına yakın bir yer ayarlayın."

Hong Xiu'nun şüphelenmişti ama yine de başını salladı.

sabah sekizde bölüm çevirirken uyuya kalmışım bu kadar oluyoNDKAJSKKD