6

1.7K 127 159
                                    

" Profesör lütfen-"

" Bu davranışınız kesinlikle affedilemez Miss. Weasley. Hele ki önünüzde bekleyen ciddi S.B.D. leriniz varken." dedi McGonagall azarlamaya devam ederken. " Son zamanlarda sizi dersime karşı hiç ilgili görmüyorum. Bir önceki ders teslim ettiğiniz ödevden bahsetmiyorum bile. Bu sınırı aşan son noktaydı."

" Gerçekten özür dilerim profesör." dedi Ginny mahçupça. " Ve ödev için de öyle. Aynı anda Profesör Snape in verdiği ödevi de yapıyordum. Nasıl olduğunu bilmiyorum parşömenler birbirine karışmış."

" Aklınız havalarda gezerse olacağı budur." dedi McGonagall onaylamayan bir tonda. " Profesör Snape i bir karışıklık olduğuna ikna ettiğim için şanslısınız. Ayrıca bir daha sizi dersimde telefonla oynarken görmek de istemiyorum.

" Evet, evet haklısınız. Gerçekten size minnettarım ve görmeyeceğinizden emin olabilirsiniz." dedi Ginny hızlı hızlı. " Ama şuan gerçekten de burada olmamam gerekiyor. Harry, konuştuğu kişinin ben oldugumu öğrenmemeli-"

McGonagall ın odasındaki kapıya vurulan tak sesini duyduğunda kendini mahkemede idam hükmü verilen bir mahkum gibi hissetti.

Işte simdi öldün.

" Gelin Mr. Potter."

Ginny, yanaklarının öyle alev aldığından emindi ki masanın yanına yaklaşan Harry e dönüp bakamadı. Oğlanın şaşkınlık dolu bakışlarını üzerinde hissetti.

Yani tamam, bu pisliğe kendi bulaşmıştı ve Harry en sonunda o olduğunu öğrenecekti.  Ama şimdi, bu şekilde öğrenmemeliydi! Söylediği utanç verici şeylerle yüzleşmeye hazır değildi.

" Err, sanırım beni görmek istiyorsunuz." dedi Harry.

" Size hiç yakıştıramadım Mr. Potter. Dersinizin hangi profesörle olduğunu ögrenebilir miyim?" dedi McGonagall.

" Profesör Slughorn." dedi Harry. Ginny e bakıp durmaktan kendini alamıyordu. Elbette bunu McGonagall da fark etmişti.

" Siz çıkabilirsiniz Miss Weasley. Bir daha ödevinizi karıştırmazsanız sevinirim."

Ginny o an McGonagall ın boynuna atlamamak için kendini zor tuttu. Hızlı hızlı başını sallayıp ofisten çıktı.

" Telefonunuz Mr. Potter."

Harry elindeki telefonu McGonagall ın masasına bıraktı.

" Yaptığınız saygısızlığı profesör Slughorn a ileteceğim. Telefonunuzu ondan alırsınız." dedi McGonagall.
" Şimdi sıradaki dersinize dönebilirsiniz."

Harry profesör Slughorn kendisine zorluk çıkarmayacağını bildiginden sesini çıkarmadı.

" Err, profesör size bir soru sorabilir miyim?"

McGonagall " Sorabilirsin."

" Mesajlaştığım kişinin kim olduğunu öğrenebilir miyim?"

" Bunu siz bilemiyorsanız ben nereden bilebilirim?" dedi McGonagall. " Ayırca bu tür şeylere kafınızı yormamanızı tavsiye ederim. Önünüzde Gryffindor un kaderini belirleyecek bir maç var."

" Haklısınız." dedi Harry. " Acaba-"

" Cezanı geri alması için profesör Snape ile konuşmayacağım Harry." dedi McGonagall kesin bir tonda.
" Kovulmadığın için kendini şanslı saymalısın." 

Kadının yüzündeki ifade Harry nin daha fazla ileriye gidemeyeceğinin sinyallerini veriyordu. Başka bir şey söylemeden ofisten dışarı çıktı.

Hinny - Half TextingWhere stories live. Discover now