HEMDEM

1

Vee Hemdem'in ilk bölümüyle karşınızdayım!

Sizi unutturmayacak izler bırakın sayfalara 🕯️

⛓️

Televizyonun karşısına geçmiş öylece kanallarda gezinirken yukarıdan duyulan ayak sesleri gözlerimin radarını merdivenlere çevirmemi sağlamış ve saniylere içerisinde Bigem görüş açıma girmişti. "Adelin, sonunda bilgisayarlardan birine sızabildiler."

Duyduklarımla oturduğum koltuktan hızla doğrulup kendimi üst kata attıktan saliseler sonra bodoslama odaya dalmıştım. "Neler öğrenebildiniz?"

Bilgisayların başında oturan İzel yüzünü bana çevirip memnuniyetsiz bir şekilde soludu. "Yeni güvenlik duvarları örmeleri saniyelerini aldı. Sadece bulundukları yerin konumunu ve o civarlardaki mekânların konumlarına ulaşabildim."

Kaşlarım duyduklarımdan sonra şüpheyler çatıldı. "Bir insan neden bulundukları yerin çevresinde bulunan mekânların konumunu güvene almaya çalışır ki?"

Bu fazlaca şüphe uyandırıcı bir durumdu. Sorumun cevabını beynimde analizden geçirirken aklıma gelen ilk şeyle bakışlarım İzel'in yanında bulunan Atlas'a kilitlendi. O da sanki benim düşündüğüm şeyin aynısını düşünüyordu.

"Fazla merak uyandırdın, uyandırdık." Dudaklarından çıkan sözler kulaklarıma ulaştığı zaman otomatikmen kafamı salladım. "Bilgisayarlardan birine sızabilen İzel değil sızmasını isteyen onlar. Bizi merak ediyorlar ve ayaklarına kadar gitmemizi istiyorlar."

Jeyan, Atlas ve benim ortamıza girip gözlerini direk gözlerim nüfus ettirdi. "Diyelim ki bulundukları yerin konumu bu sebepten verdiler. Peki ya çevredeki mekânların konumunu vermelerinin sebebi ne?"

İşaret parmağımı havalandırdım. "Birinci ihtimal bu mekânların gizli olması ve herkesin ulaşamaması." Orta parmağımı havalandırdım sonrasında. "İkinci ihtimal ise bizimle dalga geçmeleri."

Kızıl kaşları çatılırken ikinci ihtimalin onu baya kızdırmış gibiydi. "Ben onlarla çok güzel oyun oynardım da neyse." Tıslar bir şekilde ağzından çıkan cümlelere eklenen saçlarının elektiriklenmesi ben de kahkaha atma isteği uyandırdı. Kendisini ciddiye almayan veya dalga geçen insanlara karşı pis kin güder ve sinirlenirdi.

"O zaman bana o çevrede küçük bir ev hazırlat Bigem." Madem ayaklarına gitmemi istiyorlardı haberdar bir şekilde giderdim o zaman.

"Neden?" Odayı dolduran Fers'in sesinden sonra duvara çarpan kapı sesi odada yankılandı.

"Konumlarına ulaşmamızı sağladılar. Bu da demek oluyor ki ayaklarına gitmemizi istiyorlar, ama Adelin tek gitme fikrini kafasına koymuş olmalı ki küçük bir ev hazırlatmasını istiyor Bigem'den." İzel'in bana bakarak soluksuz bir şekilde kurduğu cümlesi ben de derin bir nefes alma isteği uyandırdı.

"Tek gitme fikrini aklından çıkart berceste." Ah, zaten Fers varken tek gitmek istemem ve bunun için dilimi yormam boştu. Benim tek gitmeme hiçbir şekilde müsade etmezdi.

Topuklarımın üzerinde dönüp kahveliklere diktim gözlerimi. "Tehlikeli insanlara benziyorlar Fers. Ben sizi böyle bir şeyin içerisine atamam."

"Bu konularda fikir ve isteklerin ne zaman umrumda oldu?" Ah, tabii ki... "Hiçbir zaman."

Tek kaşı aynen öyle dercesine havalanırken gözlerimi devirdim. Kahveliklerini benden çekip Bigem'e değdirdi. "Bize eşyalı büyük bir ev ayarlat yarına kadar."