3 • Jose Mauro de Vasconcelos - Şeker Portakalı

157 25 5
                                    

~ “nen var Zezé?”
“hiç. şarkı söylüyordum.”
“şarkı mı söylüyordun?”
“evet.”
“öyleyse ben sağır olmalıyım.”
insanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? bir şey demedim.
bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim.

~ “daha çok anlat,” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok. elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız.”

~ uzun uzun burnumu çektim.
"önemi yok, onu öldüreceğim!"
"ne diyorsun sen küçük; babanı mı öldüreceksin?"
"evet yapacağım bunu. başladım bile. öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! hayır. onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... ve bi gün büsbütün ölecek."
"bu küçücük kafada ne büyük bir hayal gücü!"

~ onu düşünmekten kendimi alamıyorum, şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.

~ sanki her tuttuğu elinde kalıyor insanın, bu da büyük bir umutsuzluğa yol açıyor.

~ öyle kötüyüm ki, doğmamam gerekirdi.

kitap alıntıları.Where stories live. Discover now