6.Bölüm: SOĞUK SAVAŞ

Start from the beginning
                                    

"Kemerini çıkar."

"Şimdi olmaz bebeğim. Yaralısın ve kaçıyoruz yoksa çok isterim."

"Siktirtme bebeğini, çıkar şu kemeri!" Dedim acının da verdiği sinirle. Bir eli direksiyondayken diğer eliyle kemerini çıkardı.

Koluma sardığı tişörtü çıkardım. Kemeri sıkıca koluma bağladım, kan akışını kesmek için. Elimle yarayı yokladım, kurşun içerdeydi.

"Elleme bırak, kaptan yapar."

"Çok kan kaybettim! Kurşun içeride kaldıkça derine inecek, kaslarıma zarar verirse felç kalırım." Vaktim yoktu. "Sadece güvenli bir yerde dur." Dediğimi yaptı, ormanlık alanda durdurdu arabayı.

Torpidoyu açtım, ilk yardım çantasını çıkardım. "Bari eczaneye gidip uyuşturucu almama izin ver."

"Vakit yok." Gazlı bezle yarayı temizledim, görüş alanımı açmak için. Elimi kurşun yarasının içine soktum. Acı dayanılmazdı. Kemerin derisini dişlerim arasına aldım, elimi biraz daha ileri soktum.

Acıdan gözümden yaş gelirken Tarık küfür ediyordu.

"Yapma!" Kurşunu hissetmiştim, tuttum ve dayanılmaz acıyla birlikte çıkardım. Acıyla inlerken vücudum daha fazla acıya dayanmadı. Midem bulanıyor, terliyor ve gözüm kararıyordu. "Birazdan bayılacağım, yaramın üstünü bandajla sıkıca sar. Sonra ihtiyara götür beni hızla." Dedim, cümlemin sonlarında sesim kısılmaya başladı.

Çok geçmeden bilincimi kaybettim.














Boğazım kuruydu, tüm vücudumda bir ağrı vardı. Zorlukla araladım gözlerimi, kaptanın kulübesindeydim.

Başımda duran ihtiyar, doğrulmama yardım etti. Uzattığı suyu kana kana içtim. Koluma dikiş atılmış ve bandajlanmıştı. Kaptanın keskin bakışları üstümde geziniyordu.

"Kaç saattir baygınım?"

"Üç." Sıkıntıyla verdim nefesimi. "En azından uyumuş oldun." Dedi tok sesiyle. Derince soluklandı. "Nasıl bu hale geldin?"

"Alanguva bir saldırı bekliyordu, denizden. Neden karadan değil, havadan değil, denizden?"

"Karada ve havada da güvenliğinin had safhada olduğuna eminim. Beni şaşırtan şey senin halin! Nasıl bu kadar dikkatsiz olabildin?"

"Aslında çok dikkatliydim, ölecekti bugün." Güldü ihtiyar.

"Alanguva'nın gücü ve zekası seni etkiledi, inada bindirdin. Hırs yaptın, ne kadar zeki olsan da hırsın getireceği tehlikeyi unutuyorsun. Aceleye getiriyorsun, hemen öldürmek için dikkatsiz davranıyorsun." Biliyordum bunları zaten.  "Ya ölseydin?"

"Ölmekten korkmadığımı biliyorsun, sen öğrettin bunu bana."

"Korkmaman, teslim olman gerektiğini göstermez."

"Teslim olmadım."

"Evet ama bir çaylak gibi davrandın denizin ortasında Alanguva'yı öldürmeye çalışarak."

"Daha önce kontrol etmiştim, her şey mükemmeldi."

"Belki Alanguva öyle düşünmeni sağlamıştır. Sana daha kaç kez bu adamı ciddiye almanı söyleyeceğim?"

"Ciddiye alıyorum."

"Kendine gel o zaman. Acele etme, bunun uzun bir iş olacağını en başından biliyordun. Neden bugün bitirmek istedin?"

ATEŞPARE (+18)Where stories live. Discover now