32 // (m)inseok'un yeni kitaplığı

Start from the beginning
                                    

"İki eline de ihtiyacım var." dedim sırıtarak. Tokayı çıkarıp ağzımla ayırırken sanırım onun jetonu da düşmüştü. "Kendi ellerime de öyle."

Kilidi kavrayıp Sehun beni bakışlarıyla soyarken tel tokayı deliğe soktum. Kısa bir uğraşın ardından 'klik' sesi duyulmuştu. Hızlıca ilk önce kendiminkini ondan sonra da onunkini çıkarıp kulübenin başka bir ucuna doğru fırlattım. Metal kelepçeler ve arasındaki zincir epey bir sese neden olmuştu ama ikimizin de umrunda değildi.

"Baştan beri tokanın farkında mıydın yoksa sarışın?" dedi yüzündeki keyifli ifadeyle kalçalarımı kavrarken. Aklımda belki de bir cevap vardı ama beni kendine bastırdığında düşüncelerim uçup gitti ve sadece anlamsız bir hmlama döküldü dudaklarımdan.

Zaten konuşmanın bir anlamı yoktu, bu nedenle iki elimi de tişörtümün kenarlarına atıp kumaş parçasını tek seferde üzerimden çıkarttım. Ardından onu Sehun'un siyah tişörtü takip etti. Avuç içlerimi göğsünden v çizgisine doğru yavaşça gezdirdim, onun da elleri rahat durmuyordu. Kemerinin tokasına dokunduğumda soğuk parmaklarını şortumun açıkta bıraktığı bacaklarımda hissedebiliyordum. Dikkatimi dağıtmasına izin vermeden tek seferde deri kayışı çıkardım ve pantolonunun düğmesini açtım. Kot parçasını iki yana çekiştirip baksırını açıkta bıraktığımda, başımı yukarı kaldırıp gözlerimizi buluşturdum ve bana cehennemin ta kendisi gibi bakarken elimi ince kumaşın üzerinden aletine bastırdım. Büyüktü, onu elimde hissetmek inlememe neden oldu. Sehun sesimi duyduktan sonra, kesik bir soluk vermesinin ardından ben ne olduğunu kavrayamadan yerlerimizi değiştirmişti. 

Bedenimi altına aldığı gibi büyük bir açlıkla dudaklarıma saldırdı. Sertti, ince dudaklarıyla yaptığı her şeyi çok sevdiğimden aynı istekle karşılık verdim. Ancak işini uzun tutmadı ve oradan ayrılıp çeneme, sonra da boynuma indi. Dili resim fırçasıymışcasına tenimde gezinirken bacaklarımı beline doladım ve alt kısımlarımızı yeniden birleştirdim. Ancak yetmiyordu, aradaki kumaşlar sinir bozucuydu. Sehun da bunu farketmiş olacak ki, boynumda yaptığı işine devam ederken ustaca şortumun düğmesini açtı ve çamaşırımla birlikte tek seferde aşağı indirip bir kenara fırlattı. Karşısında anadan doğma kalmıştım ve onun da bana katılmasını bekledim. Kısa bir süreliğine benden ayrıldı ve bedenimi baştan aşağı süzerken kendi üzerindeki son kumaş parçalarını da çıkardı. Önümde tüm heybetiyle dikilirken dikkatimi aletinden çok haftalardır görmek için delirdiğim dövmesi çekti. "Sonunda." dedim yüzümde sarhoş bir gülümsemeyle. Aklım kesinlikle başımda değildi. "Biraz daha görmeseydim aklımı kaçıracaktım." 

Dövmesinden bahsettiğimi elbette anlamıştı. Yeniden üzerime eğilirken hırıltılı bir tonda güldü. Karnımın üzerinde duran elimi alıp dövmesinin üzerine koydu sonra, boynumdaki işine geri dönerken fısıltısını duydum. "Aklını kaçıracak olan tek kişi değildin sarışın." dedi beni öldürmek istiyormuş gibi ki, bu gidişle ölecektim de. Siyah mürekkep teninde çok güzel duruyordu, bu adam yunan tanrılarından daha tanrısal bir formdaydı benim için.

Boynumdan aşağı, göğsüme doğru inerken bacağıma değen aletini gözardı etmeye çalıştım. Kasığımın hemen üstünü okşayan elini de, ya da kalçamdakini. İşini öyle ustalıkla yapıyordu ki tüm bedenim alev almıştı. Sabırsız bir yol izliyordu, benim kadar onun da uyarılmış olduğunu biliyordum. Bu yüzden göğsümde fazla oyalanmamasını sevdim, ancak dudakları kasıklarıma değdiğinde derin bir iç çekmeden edememiştim.

Dikkatini dağıtmadan dilini tenimde gezdirmeye devam etti. Bacağımın iç kısmındaki bir yeri ısırdığında ne zaman oraya koyduğumu bilmediğim ellerimle saçlarına asıldım ve başını hafifçe kaldırmasına neden oldum. Başım yatakta olduğundan yüzünü göremiyordum ve bu fazlasıyla sinirimi bozuyordu. "Seni göremiyorum." diye mızmızlandım bu yüzden, peşine Sehun'un gülme sesi geldi. Ardındansa penisimde dudaklarını hissettim.

güneşin oğlu geceye tutulmuş] sekaiWhere stories live. Discover now