MERHABA HEPİNİZE MUTLU YILLAR UMARIM BU YIL HAYATINIZDA GÜZEL FARKLILIKLAR OLUR.
YILBAŞINDA ÜŞENMEDİM 4500 KÜSUR KELİMELİK BÖLÜM YAZDIM. ÇOK UZUN VE ÇOK DOLU ÇOK GÜZEL BİR BÖLÜM OLDU. VE YAZARKEN ZORLANMADIM DEĞİL. +18 KISMI BU SEFER İŞARETLEMEDİM AMA ATLAMAK İSTEYEN ZATEN NERDE BAŞLADIĞINI ANLAYIP ATLAYABİLİR SANIRIM. VE GECENİN 3 BUÇUĞUNDA EKLİYORUM. ZORLANDIĞIM İÇİNDE OY VE YORUMLARI BEKLİYORUM.ÖNCEDENDE DEDİĞİM GİBİ HİÇ CİNSEL YAZMADIĞIMDAN İYİ Mİ KÖTÜ MÜ BİLEMİYORUM AMA DENİYORUM.NE KADAR UTANDIĞIMI SÖYLEMEME BİLE GEREK YOK ZATEN. AYRICA ÇOK KISA ARALIKLI UZUN İKİ BÖLÜM KOYDUM VE ÖZELLİKLE BU BÖLÜM OLMAK ÜZERE İKİSİ DE ÇOK DOLU BÖLÜMLER.
OY YORUM SINIRI KOYMAYA KARAR VERDİM - 15 YORUM VE 60 OY
MULTİMEDYADA MASKE, MURAT VE SEVDA VAR VE LÜTFEN BELİRTTİĞİM YERLERDE BELİRTTİĞİM ŞARKILARLA DİNLEYİN.
İYİ OKUMALAR
3 DOORS DOWN-HERE WİTHOUT YOU BABY (BAŞA SARARAK)
Sevda'yı düztükten hemen sonra fabrikaya sürdüm. Can'la birlikte işe koyulup malları bagaja yükledik ve teslimatın yapılacağı yere ilerledik. Can biraz tereddütle "Haddime düşmez abi, ama gergin gibisin?" diye sordu. O kadar belli ediyor muydum?Önceden etmezdim. "İşle ilgili değil." dedim. İhtiyatlı bir biçimde başını salladı. "Zeynep mi?" Ona kaşlarımı kaldırarak baktım ve sonra yüzümü tekrar yola çevirdim. Otobanda hızımı biraz daha arttırırken "Bilmiyorum." diye mırıldandım.
İlk defa bu kadar karışmıştım.Aptal bir biçimde Sevda'yı düzdüğüm için pişmanlık hissediyordum.Sanki Zeynep'e ihanet etmiş gibi.Aramızda hiçbir şey yokken ve olamazken hemde. Ama hiçbir kadına Zeynep'e dokunduğum gibi dokunmamıştım ben. Kırılmasından çekinerek, ürkerek. Ve hiçbir kadında onun bana hissettirdiklerini hissetmemiştim. Onunla daha öpüşme aşamasının çok ilerisine bile gidememişken bana düzdüğüm onca kadından çok daha farklı hissettirmişti. Kendini ağırdan satışı, ucuz olmayışı..Bir kadında ilk defa rastladığım özelliklerdi bunlar.
Beni ürkütende buydu aslında.Farklı oluşu.Kadınların hep aynı ve düşük olduğu gardımı çekmiştim.Ama şimdi Zeynep böylesine farklıyken hiç ummadığım bir yerden darbe almıştım.Ben, darbe almıştım.Artık yadsıyamıyordum.Ondan etkileniyordum.Nasıl bir etkilenmeydi tanımlayamıyordum.Ona bir derece değer veriyordum.Bir derece önemsiyordum.Ama emin değildim.Onca yaptığımı düşününce de bu nasıl önemsemek sen hala eski sensin demekten alıkoyamıyordum kendimi ve hangisi iyi hangisi kötü, işte onu yine bilemiyordum.
Teslimatın yapılacağı boş araziye geldik.Bagajdan malları çıkardık ve beklemeye başladık.Adam tahmin ettiğim gibi tam vaktinde geldi ve tahmin ettiğim gibi bir koruma ordusuyla geldi.Oysa Can ve ben sadece ikimizdik. Resmi bir biçimde el sıkışarak selamlaştık. "Cesaretinizi takdir ettim." doğrusu dedi. "Sadece ikinizin olması etkileyici." "Eyvallah." diye karşılık verdim.Daha resmi olamıyordum.Karşımdaki Türkiye'nin ve bazı balkan ülkelerinin en büyük uyuşturucu baronu olsa bile. Ahmet Derman önce malı tattı. Beğendiği yüz ifadesinden anlaşıılıyordu.Açık ara farkla saf bir tozdu ve çok yeniydi. Teslimatı hemen yaptık, çok uzatmadık. Tüm parayı nakit aldıktan sonra resmi bir baş selamıyla ayrıldık ve duymadım, görmedim, bilmiyorum ilkesine uyarak arkamıza bile bakmadan, bu anı zihinlerimizden silerek ilerledik.
Can'ı evine bıraktıktan sonra çiftliğe sürdüm.Saat bayağı ilerlemişti.Çiftliğe vardığımda gece ikiye geliyordu. Odaya girdiğimde Zeynep uyuyordum. Uyku esnasındaki masum ve huzurlu yüz hatlarını görünce kendimden utandım. O aptal orospuyu düzerken hiçbir şey hissedememiştim.Ta ki onu Zeynep gibi düşünene kadar. Lanet olsun. Zeynep'İn yanına ilerledim.Elimi uzatıp yanağını okşamak istesemde yapamadım. Kirli ellerimi ona sürmek istemedim. Gidip duş aldım. Sonrada koltukta uyudum.
