Giriş

19 3 0
                                    


Lütfen okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya not edin...


Bad Child - Tones and I

Melanie Martinez - Dolhouse


Ben Vita Mabel Tın.

İlk adım annem ve babamın hayatı olduğumu ikinci adım da çok sevilen birisi olduğumu belli ediyor. Ailem için anlamlar önemlidir. Eğer ailemizi daha da iyi gösteriyorsa çok daha iyidir hem de.

Biz "Diğerleri ne der?" mantıklı bir aileydik. İnsanların bizim hakkımızda söyleyecekleri önemliydi. O yüzden de ailemizde bazı yazılı olmayan kanunlar vardı.

Asla insanların önünde ağlama.

Her zaman bakımlı ve güzel görün.

Ailenle asla insanlar önünde kavga etme.

Kendinden aşağıdaki insanlarla samimi olma.

Asla ama asla kendini ezdirme.

Bunlar dışında bir sürü de geleneğimiz vardı tabi. Annemle babamın her perşembe akşamı yemeğe çıkması ve ardından geceyi dağ evinde geçirmeleri gibi. Her cumartesi annemle öğle yemeği için dışarı çıkıp akşam yemeği vaktine kadar alışveriş yapmamız gibi. Babamla her pazar günü kahvaltı ve öğle yemeği arasında yaptığımız resim aktivitemiz gibi. Bunlar evimizdeki yardımcılar de dahil olmak üzere herkese gösterdiğimiz iyi yönümüzdü.

Mükemmel notlara sahiptim. Annemin isteği üzerine keman ve piyano dersleri alıyordum. Küçüklüğümden beri vücudum güzel gözüksün diye aldığım dans derslerini unutmamam gerekirdi. Annemin en büyük hayali olan şan derslerini de alıyordum tabi.

Her hareketim magazindeydi. Annem çok ünlü bir oyuncu, babam ise ekonomiyi etkileyecek derecede büyük bir holdingin sahibiydi. Dışarıdan gördüğünüzde her şey kusursuz duruyordu değil mi? Hayatımda eksik ne olabilirdi ki?

Mutluluk...

Hayatımda hiç tatmadığım bir duyguydu. Ailemle mutlu değildim. Asla mutlu olamazdım. Onlar mutlu olmazlardı, öyle gözükürlerdi. Aslında her birimizin kalpleri buzdandı ve insanlar bunun farkında değildi.

Babamın bir oğlu vardı. Henüz iki yaşındaydı ama beni tanıyabiliyordu. Annesi bazı zamanlar arayıp "Oğlum ablasını çok özledi. Bize ne zaman geleceksin?" diye soruyordu. Yakında orada olacağımı söyleyip gidiyor ve kardeşimle iyi bir vakit geçirmeye çalışıyordum.

Annem böyle yaptığım zamanlarda suratıma bakmayı tercih etmiyordu. Onu sattığımı düşünüyordu. Halbuki babamın onu aldatmasını acıyla izleyip sustuğum gibi onun babamı aldatmasını da acıyla izleyip susuyordum. Bazı geceler hıçkırıklarımı içime atarak sessizce ağlıyordum. Yastığımın ıslak tarafını da çevirip odama gece beni kontrol etmek için gelen yardımcıya dedikodu malzemesi vermiyordum.

Aileme yakışır bir evlattım.

Ama ne babamın istediği erkek çocuktum, ne de annemin istediği kadar iyiydim müzikte.

Dışarıdan mükemmel insanlardık. Ama kalplerimiz buza dönmüş birer çöplüktü.

Eğer çöp karıştırmayı seviyorsanız hikayemi çok seveceksiniz.

Buza Dönmüş ÇöplükWhere stories live. Discover now