Bölüm 2 : Çöken Karanlık

22 0 0
                                    

Aldar sahilde yürümeye başladı, yürürken çevresini dikkatlice seyrediyordu. Sahildeki kumlar, hafif esen rüzgarla adeta dans ediyordu, rüzgar kumları en fazla bi parmak boyu kadar havaya kaldırıp rastgeleliğin içerisinde ki bir oyun gibi başka tarafa savuruyordu. Ayakları güneşin kumu ısıtmasıyla biraz yanmıştı fakat o buna çok öncelerden alışmıştı zaten. Artık o ufak acıyı pek hissetmiyordu. Deniz suyunun ıslattığı kuma yaklaşık iki metre kala kendi için oluşturduğu oyuğun soluna doğru elinde ki eskimiş taburesini yavaşça koydu. Taburenin ayaklarını kumun içine doğru sıkıca sabitledi. Oyuğun hemen yanında ki küçük taşlardan işleyerek yaptığı saklama haznesinde tütünleri bulunuyordu. Yeterince sağlıklı tütünlerdi bunlar; ne güneş ne denizin nemli havası hiçbir şeyden etkilenmiyordu.Aldar diğer piposunuda burda muhafaza ediyordu. Bazen piposunu evden çıkarken unuttuğu oluyordu, bu yüzden yedek piposunu yapmıştı. Aldar birkaç tutam tütün alarak eliyle bir güzel ovaladı ve aralarını açtı, piposunun ucunu yerleştirdi ve tütünleri yakmaya başladı. Alıp verdiği nefesle birlikte bir anda tütünlerin alevi sakinleşti ve artık piposu içime hazır duruma gelmişti. Elinde ki tütün kesesinin ağzını sıkıca bağlayarak tekrar oyuğun için yerleştirdi. Taştan yapılma duvarları olan ve kenarları çamur ve çimlerle kaplı ufak bir oyuktu bu. Aldar burayı her türlü küçük aleti saklamak için kullanıyordu. Balık tutmak için çengellerinin ve küçük şamandıralarının bazılarını, genelde burada muhafaza ederdi. Büyük malzemeleri çardağın alt katında bulunuyordu. Güneş kızılımsı rengini almış suların içinde kaybolmaya can atıyormuşcasına kendini hazırlıyordu. Rüzgarın yakındaki çam ağaçlarına çarparak çıkardığı fısıltı sanki Aldar'a "Bu hayatın en güzel manzaralarından biri; varlığın ve yokluğun ortak yaşandığı bir an." diyordu. Aldar denizi, kumsalı, rüzgarın nefesini hepsini içinde beslediği en güzel duyguları ile kucaklıyordu adeta tabiatla aşk yaşarmışcasına.

Güneş neredeyse batmak üzereydi. Aldar huzurlu bir şekilde manzaranın keyfini çıkarıyor, ara ara gözlerini kapatıp deniz dalgalarının çıkardığı o muhteşem senfoniyi dinlerken piposundan derin derin nefesler alıyordu. Başını bir an için birlikte çok fırtınalar atlattığı, adeta ona can dostu olan teknesine çevirdi. Teknesinin dış rengi göz alabildiğine beyazdı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 08, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ÖtesiWhere stories live. Discover now