LII. Şehri kuranlar

Start from the beginning
                                    

"Boğaç, Aurum bittikten sonra Dore'ye istediğimiz zaman gidebileceğimizi söyledi."

"Sabah." diye mırıldandı Anka karar vermiş gibi. Kaşlarını çatmıştı. Kaya, Anka'nın sözlerini devam ettirmesini bekledi.

"Sabah, Aurum bittiğinde buraya geri döneceğiz ve beraber karar vereceğiz Direniş'e ne olacağına."

"Sen Dore'nin başına geçtiğinde Dore senin olacak."

"Dore umurumda değil. Bunu sen de biliyorsun."

"Yine de, bundan sonra biz ne olacağız bunu merak ediyorum Anka." Anka, koyu renkli gözlerini Kaya'ya çevirdi ve Kaya'nın elini tuttu.

"Aurum bittiğinde, buraya geri döneceğiz ve konuşacağız." dedi, güven veren bir ses tonu ile.

Kaya, bu sözler üzerine ayağa kalktı ve onu da ayağa kaldırdı.

"O halde, ordu bizi bekliyor Oksana."

***

"Tüm soy temsilcileri burada olduğuna göre, tek gündem olan 'Baler Ateş ve Oksana Simurg Ivanova'nın Aurum prosedürü' konuşulacak." Pars, başında oturduğu konsey masasındaki soy temsilcilerine baktı teker teker. Dore'nin merkezinde, gotik binanın bahçesi birçok soylu ile doluydu.

Bu kalabalığa ait birçok uğultu konsey toplantısının açık camından içeri giriyordu. Pars, Beste'ye baktı. İkisi de oldukça heyecanlıydı.

"Öyleyse." dedi Pars, biraz titreyen bir sesle.

"Anka SONAY ve Baler ATEŞ'in Dore'ye ait olduklarını kanıtlamalarını bekleyeceğiz."

Beste, kıpırdandı ve Pars'a baktı.

"Bu Aurum prosedüründen önce uygulanan Aurum prosedürleri Vincent soyu ve Julie Ivanova için uygulanmıştı. Ancak Cihan Atasay'ın ölümünden Julie Ivanova sorumlu olduğu için prosedür geçersiz sayıldı. Prosedür ile ilgili bazı hataların yapıldığı ve Julie Ivanova'nın tehdit edildiği ile ilgili iddialar ise hala geçerliliğini korumakta. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz Armand?"

"Hiçbir şey." diye yanıtladı Pars.

"Önceki Aurum prosedürleri bir saçmalıktan ibaret. Gerçek amacına ve prosedürün gerçek kurallarına uygun olmayacak şekilde Amanda Hunter tarafından uygulanmıştı ve bildiğiniz üzere kendisi son olaylardan dolayı sorgulanıyor."

Konsey Pars'ın bu sözleri ardından sessizleştiğinde, dışarıda kesilen gürültü de dikkatlerini çekmişti. Pars, ayağa kalktı ve pencereye baktı ardından tekrardan toplantıdaki soy temsilcilerine çevirdi gözlerini.

"Pekala. Oksana Simurg ve Baler kendilerini açıklamak için buradalar. Kurucu soyların tüm üyeleri en üst kattaki balkondan prosedürü izleyecekler. Asil soylar ise prosedürü yan balkonlarda ya da ana bahçede izlemeyi tercih edebilirler. Prosedür sonlandığında sonuç hakkındaki oylama için tekrar burada toplanılacak. Sonuç için, kurucu soyların yöneticileri oy birliğinde olmalı ve asil soylar da aynı sonuç için oy çokluğuna ulaşmalıdır."

Odadaki herkes ayaklandı ve odayı terk etti. Pars ve Beste de odadan çıkıp merdivenleri tırmanmaya başladılar. Balkonun bulunduğu kata ulaştıklarında Hunter soyundan Lukas Hunter, Rüzgar Hunter, Ali Hunter ve Nehir Hunter; Ateş soyundan ise Esin Ateş balkondaydılar. Pars ve Beste de balkona girdiklerinde tüm gözler Dore'nin kapısında beliren büyük ordudaydı.

"Ben, Artemis'in kızı Oksana. Baler Ateş ile Aurum prosedürünü sonlandırmak için buradayım." diye bağırdı. Sesi Dore'nin içindeki hoparlörlerden yankılandığında Armand şaşkınlıkla Beste'ye baktı ve kaşlarını çattı.

Anka'nın ardından Kaya, konuşmaya başladı.

"Bu Aurum prosedürü, Dore'nin yanlış eylemlerine isyandır. Ben ve Oksana aynı hataları tekrarlamamak için buradayız. Malüvranın Dore ve Aurora ile olan bağlantısı kabul edilemez."

Anka, arkasındaki isyan ve direniş ordusuna baktı. Kaya, elindeki Direniş bayrağını açtı. Gözleri, balkondaki Hunter ve Ateş ailesindeydi. Son olarak Anka İsyan'ın bayrağını açtı, arkadaki orduya baktı göz ucuyla. Sonrasında dehşet verecek kadar yüksek bir sesle bağırdı.

"İTAAT düşmüştür. UVAT 4 düşmüştür. Bu, İsyan'ın ve Direniş'in ortak zaferidir."

"Bu zaferin arkasında ise unutulmayacak Dore veliahtları var. X Timi ve Boğaç'ın askerleri. Beste Ateş ve Armand Pars Hunter, Yekta Işık. Kaybettiğimiz arkadaşlarımız, Alara Mercan, Şebnem Bulut, Elçin Aksoy, Anıl Sarp Deniz, Duygu Güneş, Yonca Işık!"

Ordu ve Dore'nin bahçesindeki uğultu birdenbire kesildi. Herkes, dikkatle Anka'yı izliyordu.

Anka, hemen arkasında duran Tilki'ye baktı.

"Ener'i getirin."

Bir isyan askeri ve bir direniş askerinin yanındaki Ener ordunun kalabalığı içinden Anka'nın yanına getirildiğinde kesilen uğultu tekrardan eski haline döndü.

Anka, kalan son sesiyle bağırdı.

"Aurora ve Dore yaptıklarının bedelini ödemeli. Aurora'nın dönemi bitti. Dore ise artık benimdir."

Armand, Dore'nin hemen önünde duran askerlere işaret etti. Askerler, önlerindeki Direniş-İsyan ordusunun karşısında toplandıklarında Beste hayretle Armand'a baktı.

"Ne yapıyorsun Pars?"

"Anka'nın yaptığı şey blöf mü yoksa gerçekten Dore'nin devri bitti mi?" deiye mırıldandı Armand. Gözleri orada değilmiş gibi bakıyordu.

Harekete geçen Dore ordusu üzerine Anka'nın arkasındaki ordu bir dalga gibi ilerledi. Ağaçların tepesine konumlandırılmış olan keskin nişancılar ortaya çıktı. Dore'nin gotik binasında kırmızı noktalar belirdi.

"Her şeyi sıfırdan inşa edenler de şehri tekrar kuranlar da biziz. Malüvra, artık yok! İtaat de Direniş de İsyan da barış içinde yaşayacak ve bundan böyle Aurora bizim için bir tehdit değil."

Boğaç ve Yekta da ordunun içinden birkaç adım öne çıkıp göründüğünde Pars acıyla güldü.

Anka ile göz göze geldiğinde başını hafifçe eğerek selam verdi. Anka da aynı hareketle ona bakıp gülümsedi ve ordunun içinde gözden kayboldu.

"We are the warriors that built this town from dust."

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorWhere stories live. Discover now