(Boş sınıf. Saat 10:24 p.m.)
HS: (Masaların üstünde gezerek geniş oda boyunca yankılanan cümleleri ezbere söyler.) Denize bir kasırgayla açıldı gözlerim; ölüm kervanı dalgaları kattım önüme.
NJ: Demek kulübün de sonuna geldik. (Pencereye yaslandığı yerden başını kaldırmadan konuşur.)
JK: Kulüp her zaman Hoseok oldu, o yoksa kulüp de yok. (Yerde uzanır. Başı yerde oturan Taehyung'un kucağındadır.)
HS: Bakmadım fenerlerin budala gözlerine.
NJ: Okuduklarımız, yazdıklarımız, hepsi boşuna sanki. Dergi hayallerimiz, yeni bir çağ hevesimiz, içimizdeki öfkemiz ve sevgimiz, kolu kanadı kesik artık. Bu son bize yakışmıyor.
TH: Senin parmaklarında mürekkep asla kurumayacak, dert etme.
JK: Hala gitmemende ısrarcıyım. Artık sadece kendim için değil, biliyorsun gideceğini söylediğinde yeniden terk edilmiş hissettim. Önce Yoongi, şimdi de Hoseok ve sen. Bir gün aynaya baktığımda yüzüm de beni terk edecek.
HS: (Onlara en uzak masanın üstünde, onlara bakarak.) Güvertemde; demir, dümen ne varsa tarumar.
TH: Mecburum artık. (Bakışlarını hepsinden kaçırır.)
NJ: Değilsin, sadece öyle düşünmek istiyorsun.
TH: Ben yeniden doğamam, Namjoon.
HS: (Durduğu masadan diğerine sert bir şekilde atlar.) Yürüdüm, beyaz köpükler üstünde, uykuda; zaman zaman kanadımda bir cennet rüzgarı.
JK: Boş versene, bencil olmadığın tek bir gün bile olmadı. (Kollarını göğsünde birleştirir. Gözleri dolu.)
NJ: Hepimiz bir bencilliğin meyvesini yiyoruz, Havva gibi.
TH: Ben gittiğimde bana iyi bakın, bir zamanlar bana sahip olduğunuzu unutmayın.
JK: Unutursam öğrenemeyeceksin bile.
NJ: Bunu diyen kişi olmak istemezdim ama sizi özleyeceğim. Hem de isteyerek.
TH: Ben de bizi özleyeceğim.
NJ: Bize yazacaksın değil mi? Yoongi gibi yapmayacaksın.
TH: Namjoon...
NJ: Pekala.
JK: Tüm şiir kitaplarını bana bırakacaksın, altını çizdiğin soneler de dahil.
TH: (Gülümser, eliyle Jungkook'un saçını karıştırır.) Hepsi senin.
NJ: İyi olacak mısın?
HS: (Gürültüyle masadan yere atlar.) Yeter, yeter ağladıklarım; artık doymuşum; fecre, aya güneşe. Hepsi acı, boş, dipsiz.
JK: (Gözlerini tavana diker.) Aşkın acılığı dolmuş içime, sarhoşum; yarılsın artık bu tekne, alsın beni deniz.
TH: İyi olmanın ne demek olduğunu bilmiyorum.
NJ: Bunun ne demek olduğunu öğrendiğinde iyi olacaksın, o halde. Sorun değil, öğrenmek için yeterli zamanın var.
HS: (Yanlarına gelir, hepsine şefkatle bakar. Namjoon'un önünde durur, bir süre baktıktan sonra yanağını öper, geri çekilir. Yere eğilir, diz çökerek Jungkook'un alnından öper. Kulağına kimseye duyulmayan bir şey fısıldar ve Taehyung'un yanında yere oturur. Yüzlerini ezberliyormuş gibi hepsine teker teker bakar.) Ben sizinle sarmaş dolaş olmuşum, dalgalar. Pamuk yüklü gemilerin ardında gezemem.
NJ: Doyurmaz artık beni bayraklar, bandıralar.
TH: Mahkum gemilerin sularında yüzemem.
***
(Ertesi gün. Okulun önü. Arabanın içinde Hoseok ve Taehyung. Sessizce oturuyorlar. Saat 11:15 a.m.)
TH: Hata yaptım, onunla vedalaşmadan gitmem gerekirdi. Keşke içeri girmeme izin vermeseydin. (Sol eli yumruk halinde dizinin üstündedir.)
TH: İçeri girince sadece hoşça kal diyecektim, kendine iyi bak diyecektim. Umarım bir gün beni affedebilirsin, beni seni affetim, diyecektim. Ama diyemedim. Çünkü Seokjin'le yiyişiyorlardı. Beni görünce durmak ya da az da olsa utanmak yerine sanki beklediği buymuş gibi gözlerini bana dikerek daha sert öpmeye başladı. Benden ne kadar nefret ettiğini görmen gerekirdi. (Kendine acır küçük bir gülümseme konar dudaklarına.)
TH: Ama geride kalacak hepsi. Ben Jungkook gibi geçmişimi yanımda taşımam. Ama şu an hayal kırıklığına uğradığımı hissediyorum. Jimin yüzünden değil, nedeni benim. Haklıydı. Haklı olmamasını dilerdim. (Hoseok'a bakar, dikkatle onu izlediğini görür.)
TH: Bana rağmen beni seviyorsun, değil mi?
HS: (Gülümser.)
TH: Gidelim öyleyse, kalmamıza değer bir şey yok. (Hoseok arabayı çalıştırır.) Sence neden böyle oldu? Sessizce çekip gittik?
HS: Büyük şehirler, büyük aşklar, çığlık çığlığa terk edilir.
(İçinden kuruyan bir gözyaşıyla, bulutlara eşlik ederler.)
SON
________
hobinin sınıfta söylediği şiir arthur rimbaud'nun sarhoş gemi şiiri. sondaki cümleler ise atilla ilhan'a ait. onun dışında fici tüm yazma nedenim phantogram'ın you don't get me high anymore şarkısı. bu script bozuntusu fici buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim
YOU ARE READING
you don't get me high anymore ➸ vmin
Fanfictionbüyük şehirler, büyük aşklar çığlık çığlığa terk edilir
